İçinde ele olan 5 harfli 36 kelime var. İçerisinde ELE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ele olan kelimeler listesine ya da Sonu ele ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BELEN

  1. [isim] Bel
  2. Tepe, yüksek yer
  3. Bayır
  4. Dağ üzerindeki yüksek geçit, dik dağ yolu

TELEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir metnin doğrudan doğruya gönderilmesini ve alıcı olarak basımevi harfleriyle yazılmasını sağlayan araç

TELES

  1. [sıfat] Yıpranmış, hırpalanmış bir biçimde telleri, lifleri meydana çıkmış

MELEZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, metis
  2. Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse)
    • "Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Katışık, karışık
    • "Melez bir dil."

BELEŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karşılıksız, emeksiz, parasız elde edilen

MELEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
    • "Kimi tarafları pek ince delikanlılar melek gibi kızları övüyorlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Terbiyeli, uysal kimse
    • "Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Annem melekler gibi iyi kadındır." (Sait Faik Abasıyanık)

TELEK

  1. [isim] Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy

KELEK

  1. [isim] Olgunlaşmamış, ham kavun
  2. Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir çeşit sal
  3. [sıfat] Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan
    • "Kelek mısır."
  4. [sıfat] Kılsız
    • "Kelek tulum."
  5. [sıfat] Aptal

VELET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Oğul, çocuk
  2. [ünlem] Çocukları paylarken kullanılan bir söz

CELEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koyun, keçi, sığır vb. kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse
    • "Sen kasap mısın, koyun tüccarı mı, celeplerle senin ne işin var?" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. İç oğlanı

KELES
...
SELEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
    • "Hâlbuki yeni patron selefine hiç benzemiyordu." (Haldun Taner)

NELER

  1. çok ve çeşitli şeyler
    • "Ne âlem çocuksun!"
    • "Onda para ne arar!"
    • "Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!"
    • "Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?" (Memduh Şevket Esendal)

ANELE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ELEME

  1. [isim] Elemek işi, eliminasyon
  2. Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

KELEŞ

  1. [sıfat] Yiğit, cesur, bahadır
  2. Çok yakışıklı, çok güzel
  3. Vücut yapısı gösterişsiz
  4. Çirkin, kötü
  5. Kel
    • "Kayseri çarşısının tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış ... O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

SELEN

  1. [isim] Ses, haber, bilgi

AMELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gündelikle çalışan işçi, emekçi
    • "Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)

BELEK

  1. [isim] Kundak, çocuk bezi
    • "Çocuk olsam beleklere belensem." (Âşık Veysel)
  2. Beşiğe konulan yatak

FELEK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gök, gökyüzü, sema
    • "Oyuna bir de kalender, feleğin çemberinden geçmiş ihtiyar komiser koyacaksınız." (Haldun Taner)
    • "Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
    • "Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Dünya, âlem
  3. Talih, baht, şans
    • "Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı." (Cemil Meriç)
  4. Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü