İçinde ela olan 8 harfli 25 kelime var. İçerisinde ELA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ela olan kelimeler listesine ya da Sonu ela ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ELA
2 Harfli Kelimeler
AL, EL, LA, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TELAŞSIZ
-
-
[sıfat]
Telaş etmeyen, telaş göstermeyen, soğukkanlı
- "Sonra telaşsız, emin adımlarla sinemaya doğru yürüdü." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Soğukkanlılıkla, şaşırmadan
- "Suları hiç telaşsız ama motor gibi kulaçlamaya başladı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Telaş etmeyen, telaş göstermeyen, soğukkanlı
- KARAMELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Eritilmiş ve birazı yakılmış şekerle yapılan şekerleme
-
[isim]
Eritilmiş ve birazı yakılmış şekerle yapılan şekerleme
- SELAMLIK
-
-
[isim]
Saray, köşk veya konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm, harem karşıtı
- "Bu konuklarda salonlar evvela selamlık tarafında idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Osmanlı padişahları cuma namazını kılmak için camiye giderken yapılan tören
-
[isim]
Saray, köşk veya konaklarda erkeklerin bulunduğu ve erkek konukların alındığı bölüm, harem karşıtı
- SELAMSIZ
-
-
[zarf]
Selam olmadan, selam verilmeden
-
[zarf]
Selam olmadan, selam verilmeden
- TABELACI
-
-
[isim]
Tabela yazan kimse
-
[isim]
Tabela yazan kimse
- KELAYNAK
-
-
[isim]
Leylekgillerden, yeryüzünde yalnız Birecik'te, Fırat vadisini çeviren kayalarda yaşayan, başı tüysüz, soyu tükenme tehlikesi altında olan, uzun gagalı bir kuş (Geronticus eremita)
-
[isim]
Leylekgillerden, yeryüzünde yalnız Birecik'te, Fırat vadisini çeviren kayalarda yaşayan, başı tüysüz, soyu tükenme tehlikesi altında olan, uzun gagalı bir kuş (Geronticus eremita)
- MUAMELAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşlem
- "Muamelat müdürü."
-
[isim]
İşlem
- ELAZIĞLI
- ...
- KELALAKA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[ünlem]
"İlgisi yok, ne ilgisi var" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
"İlgisi yok, ne ilgisi var" anlamlarında kullanılan bir söz
- KALUBELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
-
Çok eski zaman
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
- PROSTELA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Önlük
-
[isim]
Önlük
- TELAFFUZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söyleyiş
- "Bir bebek telaffuzunu taklit etmediğiniz eksik." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bir türlü sesi çıkamıyor ve başka bir tek kelime daha telaffuz edemiyormuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Boğumlanma
-
[isim]
Söyleyiş
- MARMELAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker karıştırılarak pişirilmiş meyve ezmesi
- "Ayva marmeladı."
-
[isim]
Şeker karıştırılarak pişirilmiş meyve ezmesi
- KARAVELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Büyük deniz teknesi
-
Gemilerde denizcilik kurallarına aykırı durum
-
[isim]
Büyük deniz teknesi
- ELASTİKİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Esnek
-
[sıfat]
Esnek
- TABELALI
- ...
- MANİVELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol
-
Kaldıraç
-
[isim]
Bir ucunun bağlı bulunduğu bir nokta çevresinde dönen kol
- EKSELANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bakanlık ve elçilikten başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref unvanı
-
Bu unvanı taşıyan kimse
-
[isim]
Bakanlık ve elçilikten başlayarak cumhurbaşkanlığına kadar yükselen, yüksek makam sahibi yabancılara verilen şeref unvanı
- VESSELAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- "İşsizlik kötü şey vesselam!" (Orhan Veli Kanık)
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- PÜRTELAŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Telaşlı
-
[zarf]
Telaşlı olarak
- "Gırtlağımı yırtarcasına haykırırken odaya efendim pürtelaş girdi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Telaşlı