İçinde ela olan 7 harfli 37 kelime var. İçerisinde ELA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ela olan kelimeler listesine ya da Sonu ela ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ELA
2 Harfli Kelimeler
AL, EL, LA, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜPTELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı
- "Kumara müptela."
-
Tutulmuş
- "Vereme müptela."
-
Âşık, vurgun
-
[sıfat]
Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı
- SELASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akıcılık
-
[isim]
Akıcılık
- BELAGAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
- "Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik
-
Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
-
Bir şeyde gizli olan derin anlam
- "Sükûtun belagati."
-
[isim]
İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
- RONDELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Sıkıştırılacak parça ile somun arasına konan ve bu somunun parça üzerine uyguladığı kuvveti iletmeye ve dağıtmaya yarayan küçük delikli pul
-
[isim]
Sıkıştırılacak parça ile somun arasına konan ve bu somunun parça üzerine uyguladığı kuvveti iletmeye ve dağıtmaya yarayan küçük delikli pul
- SELATİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sultanlar
-
[isim]
Sultanlar
- ALELADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Her zaman görülen, olağan
- "Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Bayağı, sıradan
- "Aslında yılbaşı da her gün gibi alelade bir gündür." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Her zaman görülen, olağan
- MELAİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Melekler
-
Melek gibi güzel kadın
- "Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi?" (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Melekler
- KARTELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
-
Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste
-
Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela
-
[isim]
Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
- BELAHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alıklık
- "Faziletle belahat aynı şey sayılıyor." (Peyami Safa)
-
[isim]
Alıklık
- FELAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Felaket bir yazı."
-
[sıfat]
Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
- "Bu kız felaket."
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- SEYELAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akma, akıntı
-
Akı
-
[isim]
Akma, akıntı
- VELAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Velilik
-
Otorite
-
Yetke
-
[isim]
Velilik
- JELATİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde
-
Ambalaj için kullanılan ince, parlak bir madde
-
[isim]
Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde
- KANDELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Mum
-
[isim]
Mum
- MELAMİN
- ...
- CEVELAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti
- "Atlarla, arabalarla yapılan bu cevelan, Tünel meydanından Şişli'ye değin uzanır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti
- BELARUS
- ...
- VELADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğum, doğma, doğuş
-
[isim]
Doğum, doğma, doğuş
- CELADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık
- HEYELAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprak kayması
- "Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Toprak kayması