İçinde ela olan 7 harfli 37 kelime var. İçerisinde ELA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ela olan kelimeler listesine ya da Sonu ela ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ELA
2 Harfli Kelimeler
AL, EL, LA, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CELADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık
-
[isim]
Yiğitlik, kahramanlık
- BELASIZ
-
-
[sıfat]
Bela içermeyen
-
[sıfat]
Bela içermeyen
- TELATİN
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Bir tür sağlam, yumuşak dana veya öküz derisi
-
[isim]
Bir tür sağlam, yumuşak dana veya öküz derisi
- VELAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Velilik
-
Otorite
-
Yetke
-
[isim]
Velilik
- FELAKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
-
[sıfat]
Çok kötü
- "Felaket bir yazı."
-
[sıfat]
Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
- "Bu kız felaket."
-
[isim]
Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
- VELAKİN
- ...
- MELAMİN
- ...
- MELAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma
-
[isim]
Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma
- MELAİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Melekler
-
Melek gibi güzel kadın
- "Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi?" (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Melekler
- HEYELAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprak kayması
- "Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Toprak kayması
- VELADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğum, doğma, doğuş
-
[isim]
Doğum, doğma, doğuş
- ELASTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Esnek
-
[sıfat]
Esnek
- TELAKKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlayış, görüş
- "O zamanki telakkiye göre, sigara sporcuların uzak durması gereken yasakların başında gelirdi." (Haldun Taner)
- "Bu beğenilmeyi bir hak, güzelliğine karşı herkesin vermeye mecbur olduğu bir vergi telakki etmeye alışmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kabul etme, sayma
-
[isim]
Anlayış, görüş
- CELALLİ
-
-
[sıfat]
Sert ve öfkeli (kimse)
- "İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Coşkun
- "Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş." (Haldun Taner)
-
Hırçın
-
[sıfat]
Sert ve öfkeli (kimse)
- SELATİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sultanlar
-
[isim]
Sultanlar
- SELAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esen olma durumu, esenlik
-
Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu
- "İki şimşek çakıp bir gök gürlemeye görsün, o zaman selameti kaçışta buluruz." (Haldun Taner)
-
Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması
-
[isim]
Esen olma durumu, esenlik
- DELALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kılavuzluk, aracılık
- "Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi." (Ercüment Ekrem Talu)
-
İz, işaret
- "Meğer fazla süs zenginliğe değil, fukaralığa delalet edermiş." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Kılavuzluk, aracılık
- NİKELAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Metal bir yüzeyi nikelle kaplama
-
Nikel kaplanmış metal
-
Metal üzerine nikelle yapılmış kaplama
- "Nikelajı çoktan bozulmuş ucuz çatallar..." (Çetin Altan)
-
[isim]
Metal bir yüzeyi nikelle kaplama
- KARTELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
-
Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste
-
Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela
-
[isim]
Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
- MÜPTELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı
- "Kumara müptela."
-
Tutulmuş
- "Vereme müptela."
-
Âşık, vurgun
-
[sıfat]
Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı