İçinde ela olan 7 harfli 37 kelime var. İçerisinde ELA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ela olan kelimeler listesine ya da Sonu ela ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ELA

2 Harfli Kelimeler

AL, EL, LA, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CELADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiğitlik, kahramanlık

BELASIZ

  1. [sıfat] Bela içermeyen

TELATİN

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Bir tür sağlam, yumuşak dana veya öküz derisi

VELAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Velilik
  2. Otorite
  3. Yetke

FELAKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
    • "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
  2. [sıfat] Çok kötü
    • "Felaket bir yazı."
  3. [sıfat] Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
    • "Bu kız felaket."

VELAKİN
...
MELAMİN
...
MELAMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma

MELAİKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Melekler
  2. Melek gibi güzel kadın
    • "Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi?" (Sermet Muhtar Alus)

HEYELAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toprak kayması
    • "Bizi belimize kadar gömen heyelanın altından başlarımızı güç doğrultmuştuk." (Falih Rıfkı Atay)

VELADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğum, doğma, doğuş

ELASTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Esnek

TELAKKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayış, görüş
    • "O zamanki telakkiye göre, sigara sporcuların uzak durması gereken yasakların başında gelirdi." (Haldun Taner)
    • "Bu beğenilmeyi bir hak, güzelliğine karşı herkesin vermeye mecbur olduğu bir vergi telakki etmeye alışmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Kabul etme, sayma

CELALLİ

  1. [sıfat] Sert ve öfkeli (kimse)
    • "İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Coşkun
    • "Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş." (Haldun Taner)
  3. Hırçın

SELATİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sultanlar

SELAMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Esen olma durumu, esenlik
  2. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu
    • "İki şimşek çakıp bir gök gürlemeye görsün, o zaman selameti kaçışta buluruz." (Haldun Taner)
  3. Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması

DELALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kılavuzluk, aracılık
    • "Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. İz, işaret
    • "Meğer fazla süs zenginliğe değil, fukaralığa delalet edermiş." (Ahmet Haşim)

NİKELAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Metal bir yüzeyi nikelle kaplama
  2. Nikel kaplanmış metal
  3. Metal üzerine nikelle yapılmış kaplama
    • "Nikelajı çoktan bozulmuş ucuz çatallar..." (Çetin Altan)

KARTELA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
  2. Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste
  3. Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

MÜPTELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kötü alışkanlıklara düşkün, meraklı
    • "Kumara müptela."
  2. Tutulmuş
    • "Vereme müptela."
  3. Âşık, vurgun

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü