İçinde ela olan 7 harfli 37 kelime var. İçerisinde ELA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ela olan kelimeler listesine ya da Sonu ela ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ELA

2 Harfli Kelimeler

AL, EL, LA, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CELADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yiğitlik, kahramanlık

DELALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kılavuzluk, aracılık
    • "Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. İz, işaret
    • "Meğer fazla süs zenginliğe değil, fukaralığa delalet edermiş." (Ahmet Haşim)

MELAMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kınama, ayıplama, azarlama, çıkışma

MELANİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğal demir ve kalsiyum silikat

VELADET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğum, doğma, doğuş

VARDELA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yaklaşık 3 cm genişliğinde yumuşak kösele şerit

BELAGAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
    • "Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik
  3. Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
  4. Bir şeyde gizli olan derin anlam
    • "Sükûtun belagati."

CELALLİ

  1. [sıfat] Sert ve öfkeli (kimse)
    • "İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Coşkun
    • "Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş." (Haldun Taner)
  3. Hırçın

MELAİKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Melekler
  2. Melek gibi güzel kadın
    • "Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi?" (Sermet Muhtar Alus)

JELATİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle hekimlik ve fotoğrafçılıkta kullanılan, hayvanların kemik, kıkırdak vb. dokularından veya bitkisel yosunlardan elde edilen saydam, renksiz, kokusuz bir madde
  2. Ambalaj için kullanılan ince, parlak bir madde

SELAMET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Esen olma durumu, esenlik
  2. Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu
    • "İki şimşek çakıp bir gök gürlemeye görsün, o zaman selameti kaçışta buluruz." (Haldun Taner)
  3. Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması

BELAHET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alıklık
    • "Faziletle belahat aynı şey sayılıyor." (Peyami Safa)

HELALLİ

  1. Nikâhlı (eş)
    • "Merasim böyle bitince nikâhlım, başındaki örtüyü utanarak usulca kaldırdı zira artık helallimdi." (Refik Halit Karay)

FELAKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela
    • "İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır." (Samiha Ayverdi)
  2. [sıfat] Çok kötü
    • "Felaket bir yazı."
  3. [sıfat] Şaşırtıcı, hayrete düşürücü
    • "Bu kız felaket."

MELAMİN
...
ELASTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Esnek

TELATİN

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Bir tür sağlam, yumuşak dana veya öküz derisi

BELASIZ

  1. [sıfat] Bela içermeyen

KARTELA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Tombala vb. oyunlarda sayıların yazılı olduğu kart
  2. Boya, kumaş, halı vb. ürünlerin çeşitlerini küçük parçalar hâlinde gösteren liste
  3. Tuluat tiyatrosunun kapısına asılan tabela

ALELADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Her zaman görülen, olağan
    • "Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Bayağı, sıradan
    • "Aslında yılbaşı da her gün gibi alelade bir gündür." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü