İçinde eke olan 6 harfli 15 kelime var. İçerisinde EKE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eke olan kelimeler listesine ya da Sonu eke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EKE
2 Harfli Kelimeler
EK, KE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEKELİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan
- "Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir." (Refik Halit Karay)
-
Kötü tanınmış, lekelenmiş
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan
- LEKECİ
-
-
[isim]
Kuru temizleme yapan, kuru temizleyici
- "Fahim Bey bütün bunları lekeciye temizletip yine giyermiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Kuru temizleme yapan, kuru temizleyici
- SEKENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerde oturanlar, sakinler
-
[isim]
Bir yerde oturanlar, sakinler
- KEKEME
-
-
[sıfat]
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
- "Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç
- TENEKE
-
-
[isim]
Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac
-
Bu sacdan yapılmış
- "Teneke maşrapa. Teneke faraş."
-
Bu sacdan yapılan, yaklaşık yirmi litre hacmindeki kap
-
[sıfat]
Bu kabın aldığı miktarda olan
- "Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yumuşak çelikten yapılmış üzeri kalay kaplı ince sac
- EKENEK
-
-
[isim]
Mezra
- "... ekeneği, çayırları, alışverişi olan adamdır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Mezra
- HAREKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret
-
[isim]
Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret
- TEREKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Miras
- "Hâlâ eski zenginliğinin hasedini üstüne çeker ve eski terekelerinin veraset vergilerini öder." (Burhan Felek)
-
[isim]
Miras
- MELEKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık
- "Tahmin yapmaya yapmaya ya bu melekem büsbütün körleşirse..." (Haldun Taner)
-
Yeti
-
Yelken makarası
-
[isim]
Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık
- EKELİK
- ...
- TELEKE
-
-
[isim]
Uzun ve sert kanat telekleri
-
[isim]
Uzun ve sert kanat telekleri
- EKECEK
-
-
[isim]
Tohum
-
[isim]
Tohum
- ŞEBEKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
-
Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı
-
Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü
- "Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
- DEREKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşağı derece
- "... ben Bayraktar Paşazade Haluk Bey'in kızı, evime pansiyoner alacak derekeye düşeyim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Aşağı derece
- PEKENT
-
-
[isim]
Kolayca geçit vermeyen, aşılması çok güç doğal engel
- "Toros pekendi."
-
[isim]
Kolayca geçit vermeyen, aşılması çok güç doğal engel