İçinde efe olan 8 harfli 23 kelime var. İçerisinde EFE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında efe olan kelimeler listesine ya da Sonu efe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EFE
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEFELEME
-
-
[isim]
Kefelemek işi
-
[isim]
Kefelemek işi
- EFELENME
-
-
[isim]
Efelenmek işi
- "Dur hele yerinde bakalım sen, efelenmeyi bırak!" (Necati Cumalı)
-
[isim]
Efelenmek işi
- SEFERLİK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan
- "İki seferlik yol parası."
-
[sıfat]
Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan
- REFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yukarı kaldırmak
-
Ortadan kaldırmak, gidermek
-
[-i]
Yukarı kaldırmak
- EFELEŞME
-
-
[isim]
Efeleşmek işi
-
[isim]
Efeleşmek işi
- TEFERRÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tek, yalnız olma, herkesten uzaklaşarak yalnız kalma
-
Benzeri bulunmama, benzersiz olma, sivrilme
-
[isim]
Tek, yalnız olma, herkesten uzaklaşarak yalnız kalma
- EFENDİCE
-
-
Efendi gibi
- "Her hâli ile insancıl, sevecen, efendice bir tavırdır." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Efendiye yaraşır bir biçimde
-
Efendi gibi
- REFERANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kimsenin yararlığını, yeteneğini gösteren belge
-
Başvurulması gereken kaynak
-
Tavsiye
-
[isim]
Bir kimsenin yararlığını, yeteneğini gösteren belge
- KEFENSİZ
-
-
[sıfat]
Kefene sarılmamış
- "Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı, / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[zarf]
Kefene sarılmadan
- "Kefensiz gömülmüş."
-
[sıfat]
Kefene sarılmamış
- TIKNEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- "Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- TEFESSÜH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çürüme, bozulma, kokuşma
-
Kişi, toplum vb. özelliğini, niteliğini yitirerek bozulma, kokuşma
-
[isim]
Çürüme, bozulma, kokuşma
- NEFESLİK
-
-
[isim]
Bir soluk alıncaya kadar geçen süre
-
Hava alma yeri, hava deliği
- "Bir vapur ocağı başında çalışan ateşçilere taze deniz havası ulaştıran nefeslikler gibi ferahlatmasa." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir soluk alıncaya kadar geçen süre
- TEFERRÜÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açılma, ferahlama
-
Gezinti
- "Senin bu vücutla değirmen başına teferrüce gitmeye ne hakkın var ne takatin..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Açılma, ferahlama
- TEFEKKÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünme, düşünüş
-
[isim]
Düşünme, düşünüş
- TEFEVVUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üstünlük, üstün gelme
-
[isim]
Üstünlük, üstün gelme
- KÜNEFECİ
- ...
- TEFEHHÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlama
-
[isim]
Anlama
- TEFEYYÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükselme, ilerleme
- "Tefeyyüz mektubu."
-
Feyzalma
-
[isim]
Yükselme, ilerleme
- EFELENİŞ
-
-
[isim]
Efelenme işi veya biçimi
-
[isim]
Efelenme işi veya biçimi
- ŞEREFELİ
- ...