İçinde ef olan 8 harfli 82 kelime var. İçerisinde EF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ef olan kelimeler listesine ya da Sonu ef ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEFANSİF
- ...
- REFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yukarı kaldırmak
-
Ortadan kaldırmak, gidermek
-
[-i]
Yukarı kaldırmak
- AYNISEFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birleşikgillerden, çiçekleri sarı renkli bir kır bitkisi (Calendula arvensis)
-
[isim]
Birleşikgillerden, çiçekleri sarı renkli bir kır bitkisi (Calendula arvensis)
- EFSANEVİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- ŞEFAATLİ
- ...
- SEFİLANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sefilce
- "Yalnız sefilane gebermemek için bir lokma ekmek, bir gayret..." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[zarf]
Sefilce
- EFELEŞME
-
-
[isim]
Efeleşmek işi
-
[isim]
Efeleşmek işi
- TEFEYYÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükselme, ilerleme
- "Tefeyyüz mektubu."
-
Feyzalma
-
[isim]
Yükselme, ilerleme
- DEFLATÖR
- ...
- TEFERRÜÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açılma, ferahlama
-
Gezinti
- "Senin bu vücutla değirmen başına teferrüce gitmeye ne hakkın var ne takatin..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Açılma, ferahlama
- ŞEFKATLİ
-
-
[sıfat]
Şefkati olan, sevecen, müşfik
- "Fazla şefkatli bir ana baba elinde bin türlü nazla büyüdü." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Şefkati olan, sevecen, müşfik
- NEFTİMSİ
-
-
[sıfat]
Rengi neftîyi andıran, neftîye benzeyen
-
[sıfat]
Rengi neftîyi andıran, neftîye benzeyen
- ŞEREFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yer bayındır duruma getirildiğinde çevrede bulunan mülklerin değeri arttığından, sahiplerinden belediyece alınan para
-
Kooperatiflerde üst katlardaki evlerin veya caddeye bakan evlerin sahiplerinden alınan fazla ücret
-
[isim]
Bir yer bayındır duruma getirildiğinde çevrede bulunan mülklerin değeri arttığından, sahiplerinden belediyece alınan para
- MEFHUMCU
-
-
[isim]
Mefhumlara bağlı kalan kimse
-
[isim]
Mefhumlara bağlı kalan kimse
- MÜLTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güler yüz gösteren, hoş davranan
-
[sıfat]
Güler yüz gösteren, hoş davranan
- SERSEFİL
-
-
[sıfat]
Çok sefil olan, yoksul
- "Onlar da olmasaydı sersefildim köy yerinde." (Abbas Sayar )
- "Burada sersefil olmanızın bir anlamı yok, bence eve gitmeniz daha yararlı olur." (Ahmet Ümit)
-
Çok perişan, üzgün
-
[zarf]
Sefil, yoksul bir biçimde
-
[sıfat]
Çok sefil olan, yoksul
- SEFERLİK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan
- "İki seferlik yol parası."
-
[sıfat]
Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan
- EFİLDEME
-
-
[isim]
Efildemek işi
-
[isim]
Efildemek işi
- TENEFFÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Solunum
- "Sanki teneffüs ettiği havayı kollayan bir tilki gibi tetikte, sihirli ve hamarat görünürdü." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Temiz hava almak, dinlenmek için verilen ara
- "Bizim mektebin teneffüs saatlerini hatırlatan bu kısa konuşma aralarında..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Orada insanlığın, faziletin, sevginin havasını teneffüs edeceğiz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Solunum
- DEFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Kovmak
- "Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Savmak, savuşturmak
- "Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Kovmak