Sonunda ef olan 21 kelime var. EF ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ef olan kelimeler listesine ya da başında ef olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

HAYRULHALEF

8 Harfli Kelimeler

MAALESEF, MÜKELLEF, MÜŞERREF

6 Harfli Kelimeler

ÇİRKEF, GERGEF, RÖLYEF



5 Harfli Kelimeler

EŞREF, HALEF, HEDEF, KENEF, SEDEF, SELEF, ŞEREF, TELEF

4 Harfli Kelimeler

ESEF

3 Harfli Kelimeler

DEF, KEF, LEF, ŞEF, TEF


Kelime bulma makinesi

E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

FE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HAYRULHALEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hayırlı çocuk, hayırlı evlat

MAALESEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Üzülerek söylüyorum ki, ne yazık ki, maatteessüf
    • "Maalesef size yardım edemeyeceğim."

MÜŞERREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Onur verilerek yüceltilmiş

MÜKELLEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yükümlü
  2. Eksiksiz, özenli bir biçimde yapılmış
    • "Aralanan kapıdan girdim, mükellef fakat loş antrede Mapa kraliçesi ayakta duruyor." (Refik Halit Karay)
  3. [isim] Vergi vermekle yükümlü olan kimse veya kuruluş

ÇİRKEF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] İğrenç ve bulaşkan (kimse veya şey)
    • "Çirkefe taş atma, hikmetini mırıldanarak kaçar gibi uzaklaştı." (Ömer Seyfettin)
  2. [isim] Pis ve bulanık su

RÖLYEF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kabartma

GERGEF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve

KENEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tuvalet
  2. [sıfat] Pis, berbat

EŞREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok onurlu, çok şerefli

HALEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı

TELEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yok etme, öldürme
  2. Boş yere harcama, yıpratma

SEDEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Midye, istiridye vb. deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sedefçilikte kullanılan, pırıltılı, beyaz, sert bir madde
  2. [sıfat] Bu maddeden yapılmış veya bu madde ile süslenmiş
    • "Sedef saplı avcı bıçağı duvarda, taşın üstünde cızırdıyor sanki." (Tarık Buğra)
  3. Sedef hastalığı

HEDEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nişan alınacak yer, nişangâh
    • "Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder." (Azra Erhat)
  2. Amaç, gaye, maksat
    • "Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." (Tarık Buğra)
    • "Bu işi onların yapmadığına inanıyor; birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor." (Ahmet Ümit)
  3. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta
    • "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" (Atatürk)

SELEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
    • "Hâlbuki yeni patron selefine hiç benzemiyordu." (Haldun Taner)

ŞEREF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur
    • "İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
    • "Bugünün şerefine giydiği yabanlık lacivert entarisiyle annesi kapıda bekliyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Dükkânın açılışı şerefine içildi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
    • "Kolay şöhret, güç sanatın şerefini daima kıskanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)

ESEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzüntü, kaygı, tasa
    • "Ötekilerin yüzünde, onunki gibi esefle karışmamış, bambaşka bir öfke vardı." (Tarık Buğra)
  2. Acınma, üzülme
  3. Yerinme

DEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savma
    • "Rakı içmesi doğru bir hareket değildi amma sırf defigam etmek için olduktan sonra ehemmiyeti kalmazdı." (Reşat Nuri Güntekin)

TEF

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı
    • "Davul değişmiş, tef değişmiş, kemençe bambaşka bir çalgı olmuştu." (Tarık Buğra)
    • "Sonradan anlaşıldı ki adam hükûmeti tefe koymuş." (Talât Halman)

ŞEF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse
    • "İstasyon şefi. Büro şefi."
  2. Önder, lider
  3. [sıfat] Baş, yönetici durumda bulunan
    • "Şef garson şarabı övünce heveslendim." (Tarık Buğra)

KEF
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü