İçinde ef olan 7 harfli 65 kelime var. İçerisinde EF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ef olan kelimeler listesine ya da Sonu ef ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SEFASIZ
-
-
[sıfat]
Şenliği, eğlencesi olmayan
-
[sıfat]
Şenliği, eğlencesi olmayan
- SEDEFÇİ
-
-
[isim]
Sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse
-
[isim]
Sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse
- KEFARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç
- "Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir." (Haldun Taner)
-
Diyet
- "Onu sevmek bile hayatımın kefareti oluyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir günahı Tanrı'ya bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç
- MEFAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünülecek şeyler, övünceler
-
[isim]
Övünülecek şeyler, övünceler
- KEFENCİ
-
-
[isim]
Cenaze gereçleri satan kimse
-
[sıfat]
Zorba
-
[isim]
Cenaze gereçleri satan kimse
- DEFLEME
-
-
[isim]
Deflemek işi
-
[isim]
Deflemek işi
- REFAHLI
-
-
[sıfat]
Müreffeh, rahat, huzurlu
- "Bu mesut ve refahlı hayat güzel güzel arızasız geçerken ne kıyametler koptu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Müreffeh, rahat, huzurlu
- REFAKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
- "Nice yıllar devam eden bir refakatin hatırası bundan mı ibaretti?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Fahri, Cağaloğlu'na kadar onlara refakat etti." (Peyami Safa)
-
Eşlik etme
- "Sabih Hüsnü, kemanla bana refakat etti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Arkadaşlık etme, birlikte bulunma
- NEFESLİ
-
-
[sıfat]
Soluk alıp vermeden uzunca bir zaman durabilen
-
Üflemeli
-
Nefesi güçlü olan
- "Bir kere hepimizden nefesli idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Soluk alıp vermeden uzunca bir zaman durabilen
- DEFOLMA
-
-
[isim]
Defolmak işi
-
[isim]
Defolmak işi
- SEDEFLİ
-
-
[sıfat]
Sedefle işlenmiş
-
[sıfat]
Sedefle işlenmiş
- ENSEFAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kafatası içindeki beyin ve yardımcı organların oluşturduğu yapı
-
[isim]
Kafatası içindeki beyin ve yardımcı organların oluşturduğu yapı
- TELEFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Konuşmaları ileten ve yansıtan düzenek
- "Siz gelmeyin, ben telefon eder, gelirim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Ne zaman telefonu açıp nasılsınız?, diye hatırını soracak olsam..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birbirinden uzakta bulunan kişilerin konuşmasını sağlayan aygıt
-
[isim]
Konuşmaları ileten ve yansıtan düzenek
- EFLATUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açık mor renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Açık mor renk
- DEFOSUZ
-
-
[sıfat]
Defosu olmayan, sağlam
-
[sıfat]
Defosu olmayan, sağlam
- DEFETME
-
-
[isim]
Defetmek işi
-
[isim]
Defetmek işi
- EFİLEME
-
-
[isim]
Efilemek işi
-
[isim]
Efilemek işi
- VEFASIZ
-
-
[sıfat]
Vefası olmayan, sevgisi çabuk geçen, hakikatsiz
- "Yıllar yârlerden, yârler yıllardan vefasız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Vefası olmayan, sevgisi çabuk geçen, hakikatsiz
- EFEMİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kadınsı
-
Kadınsı
- DEFATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ansızın
-
Birden, aniden
- "Sönük bakan gözleri defaten parladı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Ansızın