İçinde ef olan 7 harfli 65 kelime var. İçerisinde EF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ef olan kelimeler listesine ya da Sonu ef ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EFLATUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açık mor renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Açık mor renk
- MEFAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Övünülecek şeyler, övünceler
-
[isim]
Övünülecek şeyler, övünceler
- SEDEFÇİ
-
-
[isim]
Sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse
-
[isim]
Sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse
- MUAREFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık
- "Sizi tanıdığım günden beri aramızda muarefenin alabileceği şekiller üstünde her gün düşünüyorum." (Peyami Safa)
-
[isim]
Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık
- REFTİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat'a kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat'a kadar ihraç edilen maldan alınan vergi
- SEFARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elçilik, sefarethane
- "Bu ismi bana İranlı bir sefaret kâtibi buldu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Elçilik, sefarethane
- KEFENLİ
-
-
[sıfat]
Kefene sarılmış
-
[zarf]
Kefene sarılarak
-
[sıfat]
Kefene sarılmış
- ŞEFTALİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman bölgelerde yetişen, çiçekleri pembe renkli bir ağaç (Persica vulgaris)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu meyvesi
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman bölgelerde yetişen, çiçekleri pembe renkli bir ağaç (Persica vulgaris)
- VEFAKAR
- ...
- MEFKURE
- ...
- TELEFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Konuşmaları ileten ve yansıtan düzenek
- "Siz gelmeyin, ben telefon eder, gelirim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Ne zaman telefonu açıp nasılsınız?, diye hatırını soracak olsam..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birbirinden uzakta bulunan kişilerin konuşmasını sağlayan aygıt
-
[isim]
Konuşmaları ileten ve yansıtan düzenek
- TEFARİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi
-
60-100 cm yüksekliğinde, büyük yapraklı ve beyaz çiçekli bir bitki (Pogostemon patchouly)
-
[isim]
Genellikle kırmızı, beyaz ve mor kumaştan dikilen, gömlek ve şalvardan oluşan, kol ağızları, paça kenarları ile şalvarın yanları işlenmiş kadın giysisi
- DEFİGAM
- ...
- DEFOLUŞ
-
-
[isim]
Defolma işi veya biçimi
-
[isim]
Defolma işi veya biçimi
- REFAHLI
-
-
[sıfat]
Müreffeh, rahat, huzurlu
- "Bu mesut ve refahlı hayat güzel güzel arızasız geçerken ne kıyametler koptu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Müreffeh, rahat, huzurlu
- DEFATEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ansızın
-
Birden, aniden
- "Sönük bakan gözleri defaten parladı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Ansızın
- NEFASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nefis olma durumu
- "Yemekler her günküne üstün bir nefasete ermiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Nefis olma durumu
- EFEMİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kadınsı
-
Kadınsı
- KEFENCİ
-
-
[isim]
Cenaze gereçleri satan kimse
-
[sıfat]
Zorba
-
[isim]
Cenaze gereçleri satan kimse
- DEFLEME
-
-
[isim]
Deflemek işi
-
[isim]
Deflemek işi