İçinde ef olan 5 harfli 47 kelime var. İçerisinde EF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ef olan kelimeler listesine ya da Sonu ef ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EFEKT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Radyo ve televizyon yayınlarında, tiyatro oyunlarında veya film seslendirmelerinde, hareketleri izlemesi gereken seslerin doğal kaynakların dışında, optik, mekanik, kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi
-
[isim]
Radyo ve televizyon yayınlarında, tiyatro oyunlarında veya film seslendirmelerinde, hareketleri izlemesi gereken seslerin doğal kaynakların dışında, optik, mekanik, kimyasal yöntemlerle gerçekleştirilmesi
- NEFHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel koku
-
Esinti
-
[isim]
Güzel koku
- KEFAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kefalgillerden, orta büyüklükte, çok pullu, küt başlı, gümüş renkte, beyaz etli bir balık, topbaş balık (Mugil cephalus)
-
[isim]
Kefalgillerden, orta büyüklükte, çok pullu, küt başlı, gümüş renkte, beyaz etli bir balık, topbaş balık (Mugil cephalus)
- NEFTE
- ...
- NEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soluk
- "Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti." (Çetin Altan)
- "Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla "çiçek" ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı." (Refik Halit Karay)
- "Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar." (Sermet Muhtar Alus)
-
Şifa amacıyla hastaya okunan dua
- "İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
- "Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Canlılık, hayat belirtisi
- "Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür." (Orhan Veli Kanık)
- "Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir
-
[isim]
Soluk
- REFİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arkadaş, dost
- "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
-
Koca, eş, zevç
-
[isim]
Arkadaş, dost
- DEFİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüyü gömme
-
[isim]
Ölüyü gömme
- REFAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama, gönenç
- "Sağlığında borç içinde olmakla beraber müthiş bir refah havası içinde yüzen aile beş parasız kalıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama, gönenç
- KEFİR
-
-
[isim]
Özel bir maya mantarıyla keçi veya inek sütünün mayalanmasıyla hazırlanan ekşi içecek
-
[isim]
Özel bir maya mantarıyla keçi veya inek sütünün mayalanmasıyla hazırlanan ekşi içecek
- SEFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yolculuk
- "Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden / Nice seneler geçti dönen yok seferinden." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Ne hoş, ey güzel Tanrı'm, ne hoş / Maviliklerde sefer etmek" (Orhan Veli Kanık)
-
Kez, yol, defa
- "Bu sefer ben söylüyorum, tekrar ediyorum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle ülke dışına yapılan askerî harekât, savaşa gitme, savaş
-
[isim]
Yolculuk
- SEFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Elçi
- "Bu sefirlerin ... kambiyo işlerinde mühim rolleri var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Elçi
- EŞREF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çok onurlu, çok şerefli
-
[sıfat]
Çok onurlu, çok şerefli
- HALEF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı
-
[isim]
Birinin ardından gelip onun makamına geçen kimse, ardıl, selef karşıtı
- KENEF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuvalet
-
[sıfat]
Pis, berbat
-
[isim]
Tuvalet
- REFÜJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Taşıt trafiğinin yoğun olduğu yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yolun ortasında düzenlenmiş kaldırım, orta kaldırım
-
[isim]
Taşıt trafiğinin yoğun olduğu yollarda yayaların karşıdan karşıya geçmesi için yolun ortasında düzenlenmiş kaldırım, orta kaldırım
- KEFEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
- "Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan?" (Namık Kemal)
-
[isim]
Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
- SEFİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sefalet çeken, yoksul
- "Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Alçak
-
[sıfat]
Sefalet çeken, yoksul
- SELEF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
- "Hâlbuki yeni patron selefine hiç benzemiyordu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
- REFLÜ
- ...
- DEFNE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)
-
[isim]
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)