İçinde ed olan 5 harfli 50 kelime var. İçerisinde ED bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ed olan kelimeler listesine ya da Sonu ed ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

DE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

EDALI

  1. [sıfat] Herhangi bir biçim ve görünüşlü olan
  2. Tavırları hoş olan, nazlı, işveli
    • "Edalı bir kadın."

GEDİK

  1. [isim] Bir düzey üstündeki yıkık, çatlak veya aralık, rahne
    • "Duvar gediği."
  2. Dağ geçidi
  3. Boşluk, eksiklik
    • "... kanunların gediğinden alabildiğine yararlanıp küpünü doldurmuş bir açıkgözdü." (Haldun Taner)
  4. Güçlük, güç durum
    • "Gedikten kurtulmak."
  5. Yarma saldırısında düşman mevzilerinde açılan yer
  6. Bir işi yapmak, bir şeyden yararlanmak yolunda verilen hak, imtiyaz
  7. Eksik dişli

ŞEDDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gereken harfin üstüne konulan işaret

BEDÜK

  1. [isim] Çam sakızı, reçine

NEDEN

  1. [isim] Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep
    • "İzmir'in işgali faciası, özel nedenlerden, onu ayrıca ilgilendiriyor." (Atilla İlhan)
  2. [zarf] Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin
    • "Biz şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz?" (Haldun Taner)
  3. Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet

MEDİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Övme, övgü
    • "Gel ha güzel ha methin söyleyim / Ağzın şeker, dudakların bal gibi." (Dadaloğlu)

YEDME

  1. [isim] Yedmek işi

TEDİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uslandırma, yola getirme, terbiye etme
    • "Emirlerini dinlemeyen milletleri hep bu cezalarla tedip ettiğini söylemiyor muydu?" (Ömer Seyfettin)

MEDAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dönence, cezir karşıtı
  2. Dayanak, yardımcı

HEDER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma
    • "Senin yoluna gençliğimi heder ettikten sonra, gene orada, o düşmüş şehirde, senin hasretinle yanan ben değil miydim?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Hayır işlemeden geçen günü heder olmuş addederek bayağı canı sıkılır." (Ercüment Ekrem Talu)

CEDİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yeni

MEDET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yardım, imdat
    • "Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, habire medet efendim..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Emin ol ki dağınık ve kasvetli bir cemiyet içinde aşktan bile medet ummayız." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [ünlem] "Yardım edin, imdat" anlamında bir seslenme sözü

GEDİZ
...
HEDEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nişan alınacak yer, nişangâh
    • "Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder." (Azra Erhat)
  2. Amaç, gaye, maksat
    • "Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar." (Tarık Buğra)
    • "Bu işi onların yapmadığına inanıyor; birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor." (Ahmet Ümit)
  3. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta
    • "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!" (Atatürk)

NEDİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkadaş, yakın dost
  2. Yüksek makamdaki kişileri hoş sözlerle, güzel fıkra ve hikâyelerle eğlendiren kimse

BEDİİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Güzellik ölçülerine uyan, gözü gönlü okşayan, beğenilen
    • "En zengin, en bedii sokaklarımıza pis diyoruz." (Ömer Seyfettin)
  2. [isim] Estetik

PEDAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık

ŞEDİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yeğin, şiddetli
    • "Bu şedit boğuşma yarım saatten ziyade sürdü." (Ömer Seyfettin)

FEDAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir ülkü uğruna tehlikeli işlere girişerek canını esirgemeyen kimse, serdengeçti
    • "Senin yanına fedai yazılacağım ve dini bir uğruna çalışacağım." (Refik Halit Karay)
  2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan kimse
    • "İlk zamanlar sadık fedailerini sık sık gelip yokladılar." (Haldun Taner)

MEDYA

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] İletişim ortamı, iletişim araçları
    • "Medya dedikleri bu bin başlı ejderhayla baş edemedim." (Nezihe Meriç)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü