İçinde ec olan 8 harfli 78 kelime var. İçerisinde EC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ec olan kelimeler listesine ya da Sonu ec ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

C E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

CE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DARBECİK

  1. [isim] Hafifçe vuruş
    • "Kapıya yaklaşıp iki üç, işitilmez darbecik vurdu." (Memduh Şevket Esendal)

TECERRÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Her şeyden uzaklaşma, sıyrılma, soyutlanma
    • "İlk gençlik yılları da aynı hâlet ve tecerrüt içinde geçti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MEŞALECİ

  1. [isim] Ortalığı aydınlatmak için çıra vb. yakmakla görevli kimse

TECİMSEL

  1. [sıfat] Ticaret ile ilgili, ticarete ait
    • "Klasikleri sulandırarak okura ileten tecimsel yayınevleri acıklı serüveniyle kızı arasında özdeşlik kurmayı savsaklamaz." (Selim İleri)

GÖRECECİ
...
KEŞİDECİ

  1. [isim] Çek veya poliçe düzenleyen ve imzalayan kimse

MECBUREN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Kendi isteğinin dışında, zorla, kaçınılmaz, zorunlu olarak

MECBURCU

  1. [isim] Bazı iskambil oyunlarında oyuna kesin olarak katılması gereken kimse
  2. Herhangi bir şeyi yapmak zorunda bırakılan kimse

ARBEDECİ

  1. [isim] Gürültülü kavga yapan, patırtı çıkaran kimse

KABARECİ

  1. [isim] Kabare oyuncusu
    • "Şu üç delikanlı bugün gerçekten Avrupa klası birer kabareci olma yolundadır." (Haldun Taner)

KELİMECİ
...
EMARECİK

  1. [isim] Küçük iz, ufak belirti
    • "Yazışlarda dostluğun içyüzünden bir emarecik bile yok." (Aka Gündüz)

ABECESEL

  1. [sıfat] Alfabetik

KÜNEFECİ
...
TECİMEVİ

  1. [isim] Ticarethane

BECERMEK

  1. [-i] Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek
    • "Becerebilsek şarkı da söyleyeceğiz." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir şeyi kullanılmaz duruma getirmek, bozmak, kirletmek
    • "Bayramlık elbiseni ilk giyişte becerdin."
  3. Irzına geçmek, kirletmek
  4. Birini öldürmek

KAHPECİK

  1. [sıfat] Oynak, kırıtkan
    • "Annesi Fatma kızına kahpecik lakabını veren aileye hizmetçi oldu." (Halide Edip Adıvar)

ŞECERELİ

  1. [sıfat] Şeceresi olan, oldukça uzak bir ataya kadar dedeleri belli olan
    • "... bir Osmanlı şehzadesi, hülasa şecereli bir asil." (Refik Halit Karay)

GÖLGECİL

  1. [sıfat] Gölgede yetişen veya gölgeyi seven

TECESSÜS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışma
    • "Yahya Kemal tecessüsü, üstelemeyi Doğuluların bir kusuru olarak görür." (Salâh Birsel)
  2. Merakını gidermeye çalışma, görme, anlama merakı
    • "Yenemediğim bir tecessüs beni, bu iki sefilin yanına kadar sürükledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü