İçinde eb olan 8 harfli 93 kelime var. İçerisinde EB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eb olan kelimeler listesine ya da Sonu eb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EBLEHLİK
-
-
[isim]
Ebleh olma durumu, eblehleşme
-
[isim]
Ebleh olma durumu, eblehleşme
- ŞEBİARUS
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Düğün gecesi
-
[isim]
Düğün gecesi
- ZEBUNLUK
-
-
[isim]
Zebun olma durumu
-
[isim]
Zebun olma durumu
- TEBESSÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülümseme
- "O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gülümseme
- KÖSTEBEK
-
-
[isim]
Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa)
-
Bir iş yerinden, kurumdan özellikle gizli servisten bilgi sızdıran kimse
-
[isim]
Köstebekgillerden, toprak altında oyduğu yuvalarda yaşayan, gözleri hemen hiç görmeyen, derisinden kürk yapılan küçük bir hayvan, sokur, yer sıçanı, kör sıçan (Talpa)
- MENDEBUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sümsük, sünepe, pis, iğrenç
- "Karşımıza kör, topal, sakat, mendebur bir mahluk da çıkabilir." (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Sümsük, sünepe, pis, iğrenç
- SEBZELİK
-
-
[isim]
Sebze bahçesi
-
Buzdolaplarında sebze konulan yer
-
[isim]
Sebze bahçesi
- ÖLEBİLME
- ...
- İLELEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonsuza değin, sürgit
- "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir." (Atatürk)
-
[zarf]
Sonsuza değin, sürgit
- ÖPEBİLME
- ...
- TEŞEBBÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Girişim, girişme
- "Bir vatan vazifesidir, teşebbüs et, dediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Girişim, girişme
- MUHAREBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşın bölümlerinden biri
- "Muharebe zamanında ailemiz büyük felaketler geçirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Güçlü tartışma
-
[isim]
Savaşın bölümlerinden biri
- CEBRETME
-
-
[isim]
Cebretmek işi
-
[isim]
Cebretmek işi
- DEREBEYİ
-
-
[isim]
Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
-
Zorba
- "Sende bir şarklı derebeyi ruhunun saklı olmasından korkar." (Peyami Safa)
-
[isim]
Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
- KALEBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- "Jön Türklerle alakası var diye, insanı dünyanın öbür ucuna kalebent ediverirler." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- PORTBEBE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta
-
[isim]
Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta
- EZEBİLME
- ...
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- ZEBUNKÜŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güçsüze acımayan, zavallıları ezen
-
[sıfat]
Güçsüze acımayan, zavallıları ezen
- ESEBİLME
- ...