İçinde e olan 6 harfli 2440 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EGEMEN
-
-
[sıfat]
Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim
- "Egemen devlet."
-
Sözünü geçiren, üstünlük kazanan
-
[sıfat]
Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim
- HADEME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Odacı
- "Saat on birde hademe çayını ve iki çöreğini getirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Odacı
- HEYKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- KEBERE
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Gebre otu
-
[isim]
Gebre otu
- MERKEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
-
Bir işin öğretildiği yer
- "Er eğitim merkezi."
-
Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
- "İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Belirli bir yerin ortası
- "Şehir merkezi."
-
Polis karakolu
- "Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim." (Aka Gündüz)
-
Biçim, durum
- "Çalışamaların bu merkezdeyken durdurulması iyi olmadı."
-
Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası
-
Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek
- "Daire merkezi. Küre merkezi."
-
[isim]
Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri
- MOTİVE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
"Güdülemek" anlamındaki motive etmek ve "güdülenmek" anlamındaki motive olmak birleşik fiillerinde geçer
-
[isim]
"Güdülemek" anlamındaki motive etmek ve "güdülenmek" anlamındaki motive olmak birleşik fiillerinde geçer
- PARİTE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki ülke parasının karşılıklı değeri
-
[isim]
İki ülke parasının karşılıklı değeri
- PİYALE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şarap bardağı, içki kadehi
- "Ateş doludur tutma, yanarsın / Karşındaki şu gülgûn piyale." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Şarap bardağı, içki kadehi
- PRELÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ses ve çalgı ile ilgili bir kompozisyona girişi sağlayan yazılı veya doğaçtan olan müzik parçası
-
[isim]
Ses ve çalgı ile ilgili bir kompozisyona girişi sağlayan yazılı veya doğaçtan olan müzik parçası
- REBABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rebap çalan kimse
-
[sıfat]
İnce, duygulu
- "Mesela en rebabi olan bir fazilet ... aşk, değil mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Rebap çalan kimse
- ŞÜREKA
- ...
- SÜVMEK
- ...
- VESİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belge
- "Meydana çıkarılacak yeni vesikalar olsa olsa asıl hakikati tevsik ederler fakat değiştiremezler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Aynı teşkilat yünlüden, pamukludan giyecek eşyasını da vesikaya bağlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belge
- DÜZLEM
-
-
[sıfat]
Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı
-
Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevi
-
[isim]
Ortam
- "Böyle bir anlaşma var, hem ulusal hem uluslararası düzlemde sessiz bir anlaşma." (Tahsin Yücel)
-
[sıfat]
Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı
- HAŞİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot
-
[isim]
Bir yazı sayfasının altına, metnin herhangi bir noktasıyla ilgili olarak yazılan açıklama, dipnot
- İMAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İmamlık
- "Bu zaman zarfında Bedri'yi yetiştiremezsem imamet elden gider, biz, açlıktan ölürüz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İmamlık
- KALLEŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan
- "Gene gülümsüyordu ama artık kalleş bir hınç vardı gülümseyişinde." (Tarık Buğra)
-
Birine gizlice kötülük eden
-
[sıfat]
Sözünde durmayıp bir işin yüzüstü kalmasına yol açan
- KLOZET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alafranga tuvalet
-
[isim]
Alafranga tuvalet
- KONTES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kontun karısı
-
[isim]
Kontun karısı
- MAHBES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cezaevi
-
[isim]
Cezaevi