İçinde e olan 3 harfli 145 kelime var. İçerisinde E harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında e harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu e harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEK

  1. [sıfat] Eşi olmayan, biricik, yegâne
    • "Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Tek bir kişi var."
  2. [isim] Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri
    • "Dirseği hafifçe dizime dokunuyor ve bir saçı, bir tek tel saçı kaşının ucuna sürünüyordu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Tek bir kişi yok."
  3. [zarf] Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar
    • "Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin."
  4. [zarf] Yalnızca
    • "Bunun için tek bir yol var."
  5. Hiç, hiçbir
    • "Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik." (Refik Halit Karay)
  6. İki ile bölünemeyen (sayı)
    • "Üç, beş, yedi ... tek sayılardır."

NET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen
  2. İyi duyulan (ses)
  3. Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi
    • "Bin beş yüz net veriyorlardı, vergi, sigorta çıktıktan sonra." (Haldun Taner)
  4. Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan
    • "Hayatını didik didik etmek, son beş altı yıllık çizgisini net olarak ortaya çıkarmak istiyordu." (Tarık Buğra)

ŞEB

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gece

EDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Davranış, tavır
    • "Alaycı bir eda ile soruyorum." (Refik Halit Karay)
  2. Naz, işve
    • "Giyimi kuşamı tepeden tırnağa Paris modası ya, nazı edası hiç aşağı kalmıyor ki!" (Atilla İlhan)
  3. Anlatış biçimi, tarzı
    • "Sonra birdenbire sözlerinin konferans edasını değiştirerek bana sordu." (Ömer Seyfettin)

KEK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek
  2. Aptal, bön (kimse)

KEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynir
  2. Kış için kurutulan yağsız, tuzsuz yoğurt

PEH
...
ERG

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] C. G. S. sisteminde, uygulama noktasını, kuvvet yönünde 1 cm hareket ettiren 1 dinlik kuvvetin yaptığı işe eşit olan iş birimi: Bir kilogrammetre 981 x 105 erge eşittir

ETİ
...
FER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Parlaklık, aydınlık
  2. Gözdeki canlılık
    • "Otuz yaşıma gelmeden gözlerimin feri sönmüştü." (Halide Edip Adıvar)
  3. Güç, kuvvet, nüfuz

JET

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Çok hızlı, tepkili uçak
    • "Otomobil önümden jet gibi geçti."

BEN

  1. [isim] Çoğu doğuştan, tende bulunan ufak, koyu renkli leke veya kabartı
    • "Dedim tane tane olmuş benlerin / Dedi zülfüm değdi tel yarasıdır." (Âşık Ömer)
  2. En çok üzümde görülen olgunlaşma belirtisi
  3. Saçta, sakalda beliren beyazlık

GEÇ

  1. [sıfat] Belirli zamandan sonra olan
  2. [zarf] Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı
    • "Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç" (Yahya Kemal Beyatlı)

KEF
...
ABE

  1. [ünlem] Özellikle Rumeli'de seslenmek ve dikkati çekmek için kullanılan bir söz

BED

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kötü, çirkin, tuhaf

EPE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Delici kılıç
  2. Delici kılıçla oynanan bir tür kılıç oyunu

ÖZE

  1. [isim] Bir türde, bir bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, has
    • "Gülmek insan türüne öze bir durumdur."

ŞEN

  1. [sıfat] Yaşamaktan mutlu olduğunu davranışlarıyla belli eden, sevinçli, neşeli
    • "Hayatta daima şen insanlarla beraber olun, gamlı insanların gamı size de bulaşır." (Reşat Enis)
    • "Sizler gidin, genç kızların türküsüyle şen olun." (Mehmet Emin Yurdakul)
  2. Neşe veren, neşelendiren, eğlenceli
    • "Şen kahkahalar yükseliyorken evinizden / Bendim geçen ey sevgili sandalla denizden." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Neşe belirtisi olan

İDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düşünce

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü