İçinde dür olan 9 harfli 36 kelime var. İçerisinde DÜR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dür olan kelimeler listesine ya da Sonu dür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D R Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖRDÜRTME
-
-
[isim]
Gördürtmek işi
-
[isim]
Gördürtmek işi
- ÖLDÜRTMEK
-
-
[-i]
Öldürme işini yaptırmak
-
[-i]
Öldürme işini yaptırmak
- ÇÖZDÜRMEK
-
-
[-i]
Çözme işini yaptırmak
-
[-i]
Çözme işini yaptırmak
- GÜLDÜRMEK
-
-
[-i]
Gülmesine sebep olmak
- "Ağlatmayı geçtik, hiç değilse kendime güldürmeden çalabilsem." (Haldun Taner)
-
[-i]
Gülmesine sebep olmak
- GÜLDÜRÜCÜ
-
-
[sıfat]
Gülmeyi sağlayan, gülmeye yol açan, komik
- "Güldürücü sözler."
-
[sıfat]
Gülmeyi sağlayan, gülmeye yol açan, komik
- BÜZDÜRMEK
-
-
[-i]
Büzmek
- "Giysisinin belini büzdürüp vücuduna uydurdu."
-
[-i]
Büzme işini birine yaptırmak
-
[-i]
Büzmek
- DÜRTÜLMEK
-
-
[nsz]
Dürtme işine konu olmak veya dürtme işi yapılmak
-
[nsz]
Dürtme işine konu olmak veya dürtme işi yapılmak
- ÖLDÜRÜLÜŞ
- ...
- ÇÖĞDÜRMEK
-
-
[nsz]
İşemek
-
İleri doğru fışkırtmak
-
[nsz]
İşemek
- SÜNDÜRMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek
-
[-i]
Bir şeyi çekerek uzatmak, esnetmek
- TENDÜRÜST
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dinç, sağlam
- "Er ve subay o kadar güzel giyinmiş, o kadar tendürüst idi ki parmağımız ağzımızda kaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Dinç, sağlam
- MÜDÜRİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müdürlük
- "Müdüriyet polisi elinde kâğıtlar dış kapıya doğru yürüyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Müdürlük
- GÖRDÜRMEK
-
-
[-i]
Görme işini yaptırmak
-
Bir işi başkasına yaptırmak
-
[-i]
Görme işini yaptırmak
- SÖNDÜRMEK
-
-
[-i]
Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek
- "Parmağının ucuna kadar gelen alevi yere atıyor, terliğiyle basarak söndürüyor." (Peyami Safa)
-
Hava veya gaz ile şişirilmiş bir şeyin havasını veya gazını boşaltmak
- "Çocuk balonu söndürdü."
-
Tutku ve duyguları yatıştırmak, etkisiz duruma getirmek
- "Böyle zamanlarda Hacı'da ateşi ateşle söndürmekten başka çare olmadığını bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ateş ve ışığın yanmasına, aydınlatmasına son vermek
- BÖLDÜRTME
-
-
[isim]
Böldürtmek işi
-
[isim]
Böldürtmek işi
- SÜRDÜRMEK
-
-
[-i]
Sürme işini yaptırmak
- "Parmaklıklara boya sürdürdü."
-
Bir durumun, bir şeyin sürmesini, olmasını sağlamak
- "Bugün de sürdürdüğü hizmetleri onu güvenilir kişi yapmış." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Sürme işini yaptırmak
- SÖVDÜRMEK
-
-
Sövme işini yaptırmak veya sövmesine yol açmak
-
Sövme işini yaptırmak veya sövmesine yol açmak
- TÜYDÜRMEK
-
-
[-i]
Çalmak, aşırmak
-
Uzaklaştırmak
-
[-i]
Çalmak, aşırmak
- ÖLDÜRÜLME
-
-
[isim]
Öldürülmek işi
-
[isim]
Öldürülmek işi
- DÜZDÜRMEK
- ...