İçinde durak olan 20 kelime var. İçerisinde DURAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında durak olan kelimeler listesine ya da Sonu durak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DURAKSAMASIZ
DURAKLATMAK, DURAKSAMALI, DURAKSATMAK, DURAKSIZLIK
DURAKALMAK, DURAKLAMAK, DURAKLATIŞ, DURAKLATMA, DURAKLAYIŞ, DURAKSAMAK, DURAKSATMA, DURAKSAYIŞ
DURAKALMA, DURAKLAMA, DURAKSAMA
DURAKLIK, DURAKSIZ
DURAKLI
DURAK
A D K R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
DURAK
4 Harfli Kelimeler
AKUR, DARU, DUKA, KURA
3 Harfli Kelimeler
ARK, DAR, DUA, DUR, KAR, KUR, RUA
2 Harfli Kelimeler
AD, AK, AR, RA, UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DURAKSAMASIZ
-
-
[sıfat]
Duraksaması olmayan, tereddütsüz
-
[sıfat]
Duraksaması olmayan, tereddütsüz
- DURAKSIZLIK
- ...
- DURAKSAMALI
-
-
[sıfat]
Duraksayan, tereddütlü
-
[sıfat]
Duraksayan, tereddütlü
- DURAKSATMAK
- ...
- DURAKLATMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin duraklamasını sağlamak
-
[-i]
Bir şeyin duraklamasını sağlamak
- DURAKALMAK
- ...
- DURAKLAMAK
-
-
[nsz]
Hareket durumundayken kısa bir süre için durmak veya arada bir durmak
- "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Bir süre ses çıkarmamak, bir şey söylememek, duraksamak, tereddüt etmek
- "Rüstem hayret içinde durakladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Hareket durumundayken kısa bir süre için durmak veya arada bir durmak
- DURAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Duraklama işi veya biçimi
-
[isim]
Duraklama işi veya biçimi
- DURAKSATMA
- ...
- DURAKSAYIŞ
-
-
[isim]
Duraksama işi veya biçimi
-
[isim]
Duraksama işi veya biçimi
- DURAKLATIŞ
- ...
- DURAKLATMA
-
-
[isim]
Duraklatmak işi
-
[isim]
Duraklatmak işi
- DURAKSAMAK
-
-
[nsz]
Ne yapmak veya ne demek gerektiğini kestiremeyerek duraklamak, tereddüt etmek
- "Silahına karşılık ilk kurşun yüzünü seğirterek geçince duraksadı." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Ne yapmak veya ne demek gerektiğini kestiremeyerek duraklamak, tereddüt etmek
- DURAKALMA
- ...
- DURAKLAMA
-
-
[isim]
Duraklamak durumu
-
İlerlemekte bulunan bir birliğin, vakitsiz, yersiz ve düzensiz olarak yürüyüşünü durdurması
-
[isim]
Duraklamak durumu
- DURAKSAMA
-
-
[isim]
Duraksamak durumu, tereddüt
- "Kuşkularım ve duraksamalarımla, bir türlü durmuş oturmuş bir düzene kavuşamamanın acısını çekiyorum." (Erhan Bener)
-
[isim]
Duraksamak durumu, tereddüt
- DURAKLIK
-
-
[isim]
Durak olma durumu
-
Durgunluk
- "Birkaç saniye bir şaşkınlık duraklığı geçirdikten sonra odaya çıktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Durak olma durumu
- DURAKSIZ
-
-
[zarf]
Otobüs mola vermeden, duraklarda durmadan (gitmek)
-
[sıfat]
Hareketli, oynak
- "Benim için kullanılan bu duraksız sözcüğünün İstanbul Türkçesinde kullanılmadığını neden sonra öğrendim." (Azra Erhat)
-
[zarf]
Otobüs mola vermeden, duraklarda durmadan (gitmek)
- DURAKLI
-
-
[sıfat]
Durağı olan
-
Hep aynı yerde kalan, hep aynı yerde tekrarlanan
-
[sıfat]
Durağı olan
- DURAK
-
-
[isim]
Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer
- "İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Konuşmada, anlamın gerektirdiği biçimde kelimeler arasındaki ses kesintisi
-
Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri
-
Bir ölçü uzunluğunda susma
-
Cümle sonundaki nokta
-
[isim]
Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer