İçinde dok olan 8 harfli 16 kelime var. İçerisinde DOK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dok olan kelimeler listesine ya da Sonu dok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

D K O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

DOK, KOD

2 Harfli Kelimeler

DO, OD, OK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PARADOKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kökleşmiş inanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce
    • "Başından beri çevremizde bize karşı bir kalabalık, gerçek dışı bir grup olarak kaldık, toplumsal bir paradoks olarak." (Atilla İlhan)

ENDOKRİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İç salgı

DOKUZGEN

  1. [isim] Dokuz kenarı olan çokgen
  2. [sıfat] Bu biçimde olan

DOKUZTAŞ

  1. [isim] Dokuz taşla oynanan ve taşların yerleri ile yürütme yolları çizgilerle gösterilen oyun, dokurcun

DOKUTMAK

  1. [-i] Dokuma işini yaptırmak

DOKUNMAK

  1. [-e] Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek
    • "Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk." (Ahmet Haşim)
  2. Karıştırmak
    • "Bu kâğıtlara kimse dokunmasın."
  3. [nsz] Almak, kullanmak, el sürmek
    • "Buğdaydan, bulgurdan ne varsa kimse dokunmuyor, daha zor günlere saklıyordu." (Nezihe Araz)
  4. [nsz] Sağlığını bozmak
    • "Bu yemek bana dokunur. Bu hava dokundu."
  5. İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak
    • "Hiçbir gözyaşının bana onunkiler kadar dokunduğunu hatırlamıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. İlişkin, ilgili olmak, değinmek
    • "Eğitim konusuna dokunan bir yazı."
  7. Hafifçe değmek
    • "Rüzgâr estikçe dal antene dokunuyor."
  8. Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak
    • "Erkekte pudra sinirime dokunuyor diyorum, anlamıyorsun." (Peyami Safa)
  9. Tedirgin etmek, sataşmak
    • "Bu karıncaya dokunmayan çocuk o kocaman adamın oracıkta pestilini çıkaracaktı." (Sait Faik Abasıyanık)

DOKUZLUK
...
DOKUYUCU

  1. [isim] Dokumacı

DOKURCUK

  1. [isim] Desenli veya yollu dokunmuş yün kumaş

DOKURCUN

  1. [isim] Ot veya ekin yığını, tokurcun
  2. Dokuztaş oyunu
  3. Çizgili şayak kumaş

DOKSANLI
...
ORTODOKS
...
DOKUNSAL

  1. [sıfat] Dokunum ile ilgili olan

DOKSANAR

  1. [sıfat] Doksan sıfatının üleştirme biçimi, her birine doksan, her defasında doksanı bir arada olan

DOKUMACI

  1. [isim] Dokumacılık yapan kimse
    • "On iki yaşından beri on beş yıl dokumacı olarak çalışmıştı." (Necati Cumalı)

DOKUMALI

  1. [sıfat] Dokuması olan
  2. Dokunmuş
    • "Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü