İçinde det olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde DET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında det olan kelimeler listesine ya da Sonu det ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
DE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VADETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Bir işi yerine getireceğine söz vermek
- "Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[nsz]
Davranışıyla, tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak, umut vermek
- "Doktor Hikmet, kendisine pek ciddi bir zevk vadetmiyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[-e]
Bir işi yerine getireceğine söz vermek
- ŞİDDETLİ
-
-
[sıfat]
Etkisi çok olan, zorlu
- "Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Hızlı
- "Şiddetli yağmurun damlaları camı dövüyordu." (Reşat Enis)
-
Aşırı
- "Şiddetli geçimsizlik."
-
[sıfat]
Etkisi çok olan, zorlu
- TARDETME
-
-
[isim]
Tardetmek işi
-
[isim]
Tardetmek işi
- SAADETLİ
-
-
[sıfat]
Mutlu
-
[isim]
Osmanlı döneminde korgeneral ile albay arasındaki rütbeli subaylara ve bu derecedeki vezirlere verilen unvan
-
[sıfat]
Mutlu
- ÖDETİLME
- ...
- SAADETLE
-
-
[zarf]
"Güle güle" anlamında esenleme sözü
-
[zarf]
"Güle güle" anlamında esenleme sözü
- AKDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yapmak
- "Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[-i]
Yapmak
- DETAYSIZ
-
-
[sıfat]
Ayrıntısız
-
[sıfat]
Ayrıntısız
- MÜDDETLİ
-
-
[sıfat]
Süreli, süresi olan
-
[sıfat]
Süreli, süresi olan
- ADDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Saymak
- "Üftade artık meseleyi kapanmış addediyor." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Saymak
- AHDETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Bir şeyi yapmak için kendi kendine söz vermek
- "Tek erkek sevmeye ve bu erkeği kendime âşık etmeye ahdetmiştim." (Refik Halit Karay)
-
Yemin etmek
- "Bu ailenin işini mukaddes bir vazife gibi yapmaya içimden ahdettim." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-e]
Bir şeyi yapmak için kendi kendine söz vermek
- REDDETME
-
-
[isim]
Reddetmek işi
-
[isim]
Reddetmek işi
- HİDDETLİ
-
-
[sıfat]
Kızgın, öfkeli
- "Nihayet kocası onun hiddetli olduğunu hissetti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kızgın, öfkeli
- ŞİDDETLE
-
-
[zarf]
Güçlü bir biçimde
-
[zarf]
Güçlü bir biçimde
- CEHDETME
-
-
[isim]
Cehdetmek işi
-
[isim]
Cehdetmek işi
- MADDETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Madde bakımından, maddi bakımdan, manen karşıtı
- "Milletini maddeten ve manen yükseltmek istemeyen adam nasıl samimi Türkçü olabilir?" (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Madde bakımından, maddi bakımdan, manen karşıtı
- DETERJAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Petrol türevlerinden elde edilen, temizleme özelliği bulunan, toz, sıvı veya krem durumunda olabilen kimyasal madde, arıtıcı
-
[isim]
Petrol türevlerinden elde edilen, temizleme özelliği bulunan, toz, sıvı veya krem durumunda olabilen kimyasal madde, arıtıcı
- HAMDETME
-
-
[isim]
Hamdetmek işi
-
[isim]
Hamdetmek işi
- SERDETME
-
-
[isim]
Serdetmek işi
-
[isim]
Serdetmek işi
- KAYDETME
-
-
[isim]
Kaydetmek işi
-
[isim]
Kaydetmek işi