İçinde day olan 7 harfli 16 kelime var. İçerisinde DAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında day olan kelimeler listesine ya da Sonu day ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A D Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

YAD

2 Harfli Kelimeler

AD, AY, YA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ADAYLIK

  1. [isim] Herhangi bir iş, bir görev için kendini ileri sürme veya başkaları tarafından ileri sürülme, namzetlik
    • "Seçimlerde adaylık hakkının yalnız muayyen bir seçim dairesinde oturmuş olanlara tahsisi teklif ediliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bankacılardan birkaçının kurgularıyla belediye başkanlığına adaylığını koymuştu." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Bir görevde yetiştirilme
    • "Adaylık süresi."

DAYANIM

  1. [isim] Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç

DAYAMAK

  1. [-i] Yaslamak
    • "Sol kolunu yürürken hep kalçasına dayardı." (Ömer Seyfettin)
    • "Karyolalar, koltuklar, kanepelerle dayayıp döşemek lazım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir yerden, bir kimseden yararlanmak, güç almak
    • "Kürekleri iskeleye dayayarak bütün hızıyla itti." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Korkutmak için hızla, öfkeyle yaklaştırmak, uzatmak
    • "Mektubu gözüne dayadı. Bıçağı göğsüne dayadı."
  4. [-e] Varmak, ulaşmak
  5. Kalitesiz, kötü veya çürük bir malı, gizlice iyi olanların arasına katıp müşteriye satmak
  6. [-e] Vakit geçirmeden, bekletmeden vermek
    • "Tezgâha giden garson, önüme koca bir kadeh rakı dayadı." (Osman Cemal Kaygılı)
  7. [-i] Kapı veya pencereyi ardına kadar açmak

HİDAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu
    • "Önce onu sünnet ettirmiş, hidayete erdiği için adını da Hadi koymuş ve konağına almış." (Yusuf Ziya Ortaç)

BİDAYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başlama, başlangıç
    • "Sevdasını, bidayette kıyısından köşesinden paylaşırken, zamanla tamamen sahiplenmiş." (Atilla İlhan)

DAYANTI

  1. [isim] Dayanıklık

DAYAYIŞ

  1. [isim] Dayama işi veya biçimi
    • "Bu kadının başını bahriye neferinin göğsüne öyle dayayışı var ki pek hoşuma gidiyor." (Peyami Safa)

DAYANAK

  1. [isim] Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet
  2. Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt
  3. Destek, dayanak noktası
    • "Söylenenleri destekliyor, onlara dayanak oluyordu." (Tarık Buğra)
  4. Bir gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şey, kendisine bir şey yüklenilen, bir varlığa destek olan, altta bulunan temel

BUDAYIŞ

  1. [isim] Budama işi veya biçimi

DAYANIŞ

  1. [isim] Dayanma işi veya biçimi

KADAYIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Undan yapılan, tatlı olarak tüketilen türlü biçimlerde yiyecek
    • "Ekmek kadayıfı."
    • "Tel kadayıf."

DAYILIK

  1. [isim] Dayı olma durumu
  2. Kayırıcılık
  3. Kabadayılık, külhanbeylik

DAYATIŞ

  1. [isim] Dayatma işi veya biçimi

DAYANMA

  1. [isim] Dayanmak işi

DAYAKLI

  1. [sıfat] Dayağı olan
    • "Yapılan şakalar bazen dayaklı kavgalara meydan açacak derecede canlanıp kızışır." (Reşat Nuri Güntekin)

DAYATMA

  1. [isim] Dayatmak işi, empoze etme
    • "Motorlu birlikler bu memleketi, hiçbir dayatmaya uğramaksızın işgal ediverince hayretten donakaldı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü