İçinde dar olan 9 harfli 36 kelime var. İçerisinde DAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dar olan kelimeler listesine ya da Sonu dar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DAR
2 Harfli Kelimeler
AD, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İDAREHANE
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri
                    
                    
 - 
                    
                        Bir işi veya kuruluşu yönetenlerin bulundukları yer, büro
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gazete, dergi vb. yayım kurumlarında yazı işlerine bakılan yer, yönetim yeri
                    
                    
 - DARBUKACI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Darbuka çalan kimse
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Darbuka çalan kimse
                    
                    
 - İKTİDARLI
 - ...
 - MURDARLIK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Murdar olma durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Murdar olma durumu
                    
                    
 - DARBETMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Vurmak, çarpmak
                    
                    
 - 
                    
                        Para basmak
                    
                    
 - 
                    
                        Çarpmak
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Vurmak, çarpmak
                    
                    
 - METHALDAR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Bir işe karışmış olan, bir işte parmağı olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Bir işe karışmış olan, bir işte parmağı olan
                    
                    
 - DARLANMAK
 - ...
 - DARILMACA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        "Sakın darılma" anlamında kullanılan darılmaca yok veya darılmaca gücenmece yok deyimlerinde geçen bir söz
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        "Sakın darılma" anlamında kullanılan darılmaca yok veya darılmaca gücenmece yok deyimlerinde geçen bir söz
                    
                    
 - KİNDARLIK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kindar olma durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kindar olma durumu
                    
                    
 - TELERADAR
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Televizyon aracılığıyla radar görüntüsü alma işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Televizyon aracılığıyla radar görüntüsü alma işi
                    
                    
 - TEDARİKÇİ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Gerekli malzemeyi sağlayan kimse
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gerekli malzemeyi sağlayan kimse
                    
                    
 - BALLIDARI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        İncir
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        İncir
                    
                    
 - NAMDARLIK
 - ...
 - HAZİNEDAR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Bir hazineyi bekleyen, yöneten kimse
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir hazineyi bekleyen, yöneten kimse
                    
                    
 - DARILIŞMA
 - ...
 - KADARINCA
 - ...
 - MAHSULDAR
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [sıfat]
                    
                        Verimli
                    
                    
- "İstediğiniz kadar cennet köyler, sevişen insanlar, mahsuldar topraklar tahayyül edebiliriz." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Verimli
                    
                    
 - ÇAVDARSIZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çavdar katışmamış olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Çavdar katışmamış olan
                    
                    
 - DARÜŞŞİFA
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Sağlık yurdu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sağlık yurdu
                    
                    
 - MİHMANDAR
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Resmî konukları ağırlamak ve onlara kılavuzluk etmekle görevlendirilen kimse, konukçu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Resmî konukları ağırlamak ve onlara kılavuzluk etmekle görevlendirilen kimse, konukçu