İçinde dar olan 8 harfli 41 kelime var. İçerisinde DAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dar olan kelimeler listesine ya da Sonu dar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DAR
2 Harfli Kelimeler
AD, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARLAMAK
- ...
- ÇAVDARLI
-
-
[sıfat]
Çavdar katılmış
-
[sıfat]
Çavdar katılmış
- DARALTIŞ
-
-
[isim]
Daraltma işi veya biçimi
-
[isim]
Daraltma işi veya biçimi
- HÜKÜMDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Padişah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı
-
[isim]
Padişah, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı
- HABERDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- "Olup bitenden haberdardır."
- "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
- "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- MANDARİN
-
Kelime Kökeni : Portekizce
-
[isim]
Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad
-
[isim]
Avrupalıların Çin devlet memurlarına verdikleri ad
- DARAĞACI
-
-
[isim]
İdam cezası alanları asmak için kurulan sehpa
- "Darağacına çekilmiş bir adam gibi göğsüm, nefes borularım birdenbire tıkanıverdi." (Peyami Safa)
-
[isim]
İdam cezası alanları asmak için kurulan sehpa
- DARBECİK
-
-
[isim]
Hafifçe vuruş
- "Kapıya yaklaşıp iki üç, işitilmez darbecik vurdu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hafifçe vuruş
- VEZNEDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vezneci
-
[isim]
Vezneci
- MUZDARİP
- ...
- DARVİNCİ
- ...
- DARBETME
-
-
[isim]
Darbetmek işi
-
[isim]
Darbetmek işi
- DARALMAK
-
-
[nsz]
Dar duruma gelmek, küçülmek
-
Azalmak
- "Yıllar geçer, bir gün bakarsınız vakitler daralmış." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Zayıflamak
- "Hafızası o kadar daralmış, bir sene evvelini hatırlamıyor gibi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güçleşmek, zorlaşmak
- "Geçimi daraldı."
-
Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak
- "Daralan soluğu ile çıkamayacağı merdivenleri oğlunun da çıkmasını yasaklıyordu." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Dar duruma gelmek, küçülmek
- HİSSEDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hissesi olan kimse, paydaş
- "Hanımefendi çoğu günlerini hissedar olduğu şirkette geçiriyormuş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Hissesi olan kimse, paydaş
- İDARESİZ
-
-
[sıfat]
İdare etmesini bilmeyen, gevşek, beceriksiz (kimse)
-
Tutumsuz
-
[sıfat]
İdare etmesini bilmeyen, gevşek, beceriksiz (kimse)
- MÜHÜRDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Devlet büyüklerinin mühürlerini taşımak ve gereken kâğıtları mühürlemekle yükümlü görevli
- "Mühürdar, vezirin mührünü muhafaza eden ve gene onun emriyle kullanabilen adamdı." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Devlet büyüklerinin mühürlerini taşımak ve gereken kâğıtları mühürlemekle yükümlü görevli
- PERDEDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Perdeci
-
[isim]
Perdeci
- ZİMAMDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yönetici, işbaşında bulunan kimse
-
[isim]
Yönetici, işbaşında bulunan kimse
- DARAŞLIK
-
-
[isim]
Sıkıntılı ortam, durum, darlık
- "Bu ocaklar hiç sönmez, gece gündüz yanar. Ben hem yemek pişireyim hem de bu daraşlıkta temizlik nasıl yapayım?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sıkıntılı ortam, durum, darlık
- MUDAREBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket
-
[isim]
Bir yandan sermaye, öte yandan emek konularak kurulan şirket