İçinde dan olan 8 harfli 59 kelime var. İçerisinde DAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dan olan kelimeler listesine ya da Sonu dan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OKDANLIK
- ...
- GÜLABDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gül suyu serpmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap
-
[isim]
Gül suyu serpmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap
- DOĞRUDAN
-
-
[sıfat]
Aracısız
- "Doğrudan pazarlık."
-
[zarf]
Aracısız olarak, herhangi bir aracı kullanmadan
- "Devreye girmeselerdi seninle doğrudan görüşmek niyetindeydim." (Ahmet Ümit)
-
[sıfat]
Aracısız
- LAVDANOM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde afyon bulunan sulu bir ilaç
-
[isim]
İçinde afyon bulunan sulu bir ilaç
- MEYDANCI
-
-
[isim]
Avlu, bahçe vb. yerleri süpürüp temizleyen hizmetli
-
Hapishane koğuşlarında ayak işlerini gören kimse
- "O kimseyi beklemezdi, böyle olduğu hâlde meydancılar birini çağırmaya geldikleri zaman, kalbi şiddetli şiddetli çarpmaya başlardı." (Suat Derviş)
-
Mevlevi tekkelerinde konukları karşılayan, meydanı açan, Mevlevi raksını düzenleyen tarikat adamı
-
[isim]
Avlu, bahçe vb. yerleri süpürüp temizleyen hizmetli
- DANGALAK
-
-
Akılsız, düşüncesiz (kimse)
- "Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu." (Ömer Seyfettin)
-
Akılsız, düşüncesiz (kimse)
- MEYDANDA
-
-
[sıfat]
Ortada, belli, açık, aşikâr
- "Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ortada, belli, açık, aşikâr
- AYVADANA
-
-
[isim]
Yüksekliği 15-70 cm, sık tüylü, soluk sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Achillea nobilis)
-
[isim]
Yüksekliği 15-70 cm, sık tüylü, soluk sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Achillea nobilis)
- SONRADAN
-
-
[zarf]
Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda
- "Mehmet o günkü budalalığının farkına ancak sonradan vardı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda
- FİDANLIK
-
-
[isim]
Fidan yetiştirilen yer, dikmelik
- "Orta Anadolu'nun fidan gereksinmesini karşılamak üzere, Eskişehir'de bir fidanlık kurulmuş." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Fidan yetiştirilen yer, dikmelik
- NADANLIK
-
-
[isim]
Nadan olma durumu veya nadanca davranış
-
[isim]
Nadan olma durumu veya nadanca davranış
- BADANALI
-
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- "Geniş, perdesiz, kırmızı badanalı bir odanın ta ortasında birinci sınıfı Fransızcadan imtihan ediyorduk." (Ömer Seyfettin)
-
Yüzüne çok pudra ve boya sürmüş olan (kadın)
-
[sıfat]
Badana edilmiş olan
- YALANDAN
-
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- "İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi."
-
Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü
- "Yalandan bir temizlik yapıverdiler."
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- DURMADAN
-
-
[zarf]
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
- "Bir boş arsada davul zurna ile durmadan hora tepiliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
- ONLARDAN
-
-
karşı taraftan olan (kimse)
- "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
- "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
- "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
karşı taraftan olan (kimse)
- DANIŞTAY
- ...
- VİCDANEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Vicdan bakımından
- "Yoksa vazife başında bulunmadığım için vicdanen rahatsız ve hükûmet doktoru olarak da belki mesut olacaktım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Vicdan bakımından
- CARTADAN
-
-
[zarf]
Cartadak
-
[zarf]
Cartadak
- MESUDANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mesutça
- "Mesudane bir hayat geçireceğimizi, annemin bizi yakında cennette beklediğini söylüyorlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Mesutça
- VİCDANLI
-
-
[sıfat]
Vicdanı olan, insaflı
-
[sıfat]
Vicdanı olan, insaflı