İçinde dan olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde DAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dan olan kelimeler listesine ya da Sonu dan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DADANMA
-
-
[isim]
Dadanmak işi
-
[isim]
Dadanmak işi
- HAVADAN
-
-
[sıfat]
Boş, değersiz
- "Havadan sözler."
- "Havadan sudan konuştuk bir süre." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Emeksiz, açıktan
- "Havadan para kazanıyor."
-
[sıfat]
Boş, değersiz
- RİNDANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Rintçe
-
[zarf]
Rintçe
- ANDANTE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Adacyo ile andantino arası, yarı yavaş bir biçimde (çalınmak)
-
[zarf]
Adacyo ile andantino arası, yarı yavaş bir biçimde (çalınmak)
- BUDANMA
-
-
[isim]
Budanmak işi
-
[isim]
Budanmak işi
- KAFADAN
-
-
[zarf]
Zihinden, belleğini kullanarak
-
[zarf]
Zihinden, belleğini kullanarak
- FİDANCA
- ...
- MUDANYA
- ...
- TANDANS
- ...
- HANEDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile
- "Hanedan prenslere dair başka hatıram yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Belli ve büyük soydan gelen
-
[sıfat]
Eli açık ve konuksever
- "Bu benim dediklerim kalantor, zengin, elleri açık, hanedan kişilerdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Hükümdar, devlet büyüğü vb. bir kişiye dayanan soy, büyük aile
- AĞIZDAN
-
-
[zarf]
Sözlü olarak
- "Siyasi malumatları hep ağızdan kapma, kulak dolgunluğu şeylerdir." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Sözlü olarak
- ZULADAN
- ...
- MERDANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Erkeğe yakışan
- "Mesirelere gittiği günlerde, merdane laubaliliğiyle yiyecek ve içeceğe müteallik hazırlıkların başına geçerdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Mertçe
-
Erkeğe yakışan
- DANIŞMA
-
-
[isim]
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- "Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Danışılan yer, müracaat, enformasyon
- "Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret
- BANDANA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Başı değişik biçimlerde bağlamak amacıyla kullanılan büyük mendil
-
[isim]
Başı değişik biçimlerde bağlamak amacıyla kullanılan büyük mendil
- DANIŞIK
-
-
[isim]
Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa
-
[isim]
Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa
- ADANMAK
-
-
[nsz]
Adama işine konu olmak
-
[nsz]
Adama işine konu olmak
- DANİSKA
-
-
[sıfat]
Âlâ
- "Bu sade dile değil, karşısındakine de saygısızlığın daniskası." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Âlâ
- SIRADAN
-
-
[sıfat]
Herhangi bir, bayağı, alelade
- "Bu kabil angaryalar sıradan bir memurun yaşamına hiç değilse bir renk ve canlılık katabilir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Herhangi bir, bayağı, alelade
- MEYDANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş
-
[isim]
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş