İçinde dan olan 6 harfli 33 kelime var. İçerisinde DAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dan olan kelimeler listesine ya da Sonu dan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEYDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alan, saha
- "Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Bu hareket, daha ileride kim bilir ne boğuşmalara meydan açacaktır?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ona ağız açmaya meydan bırakmadım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bu beladan kurtulabilmek için bir çare düşünmeye meydan kalmadan Ali, bir gece kasabaya girdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
- "Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Askerlikte hasta olduğu meydana çıktı."
- "Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ... dışında kişinin yaşama hakkına ... dokunulamaz." (Anayasa)
-
Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
- "Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu." (Ömer Seyfettin)
- "Altınyaprak Şirketi bizim son ekmek kapımızdı, bundan sonra iş bulabileceğim şüpheli, kardeşlerim daha meydana çıkmış sayılmaz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Fırsat, imkân veya vakit
-
Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer
-
[isim]
Alan, saha
- ADANIŞ
- ...
- VİCDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç
- "Tüm insanlar dünyaya, kafa ve yüreklerinde bir iç mahkeme ile gelirler. Bunun adına vicdan denir." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç
- DANSLI
-
-
[sıfat]
Dansı olan, dans edilen
- "Bizim bakanlığın danslı bir yemeği var, tek kişilik bir davetiye verdiler." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Dansı olan, dans edilen
- ALDANÇ
-
-
Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)
-
Çabuk ve kolay aldatılan (kimse)
- ADANMA
-
-
[isim]
Adanmak işi
-
[isim]
Adanmak işi
- BUNDAN
-
-
bu nedenle
- "Bu ev geniştir."
- "Aradan otuz bu kadar yıl geçti."
- "Bu minval üzere uskumruyu bir hayli yumuşattıktan sonra..." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Cumhuriyetten bu yana."
-
bu nedenle
- RIHDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap
-
[isim]
Yazı kurutmak için kullanılan özel kumun konduğu üzeri delikli kap
- DANSÇI
-
-
[isim]
Dans eden kişi
-
Dansı meslek edinen kişi
-
[isim]
Dans eden kişi
- FIKDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk
-
[isim]
Yokluk
- HANDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Şen, neşeli
-
[sıfat]
Şen, neşeli
- ŞUNDAN
-
-
şu nedenle
- "Masanın üstünde şu mektubu buldu" (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir incir çekirdeğini doldurmayan sebeplerle şunun şurasında ne var ki ağzımızın tadını kaçırıyorsunuz." (Osman Cemal Kaygılı)
-
şu nedenle
- DANTEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü, tentene
- "Gözlerini açıp Maviş Hanımı elinde tığ, pencerenin önüne oturmuş, sabırla dantel örüyor görmüyor mu?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü, tentene
- BADANA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duvarları boyamak için kullanılan sulandırılmış kireç veya boya
- "Bu kahvelerin çoğu beyaz badana duvarlıdır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Duvarları boyamak için kullanılan sulandırılmış kireç veya boya
- FONDAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir tür şekerleme
- "Çilek, muz, menekşe kokulu fondanlar..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
İçinde likör, tatlı veya hoş kokulu maddeler bulunan, ağızda kolayca eriyen bir tür şekerleme
- DANDİK
-
-
[sıfat]
Düşük nitelikli
-
Düzmece
-
[sıfat]
Düşük nitelikli
- ŞIRDAN
- ...
- MÜDANA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Minnet
-
[isim]
Minnet
- ORADAN
-
-
[zarf]
Sözü edilen yerden
-
[zarf]
Sözü edilen yerden
- BARDAN
-
-
[sıfat]
Çok beyaz
-
[sıfat]
Çok beyaz