İçinde damak olan 94 kelime var. İçerisinde DAMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında damak olan kelimeler listesine ya da Sonu damak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DAMAKSILLAŞMAK
DAMAKSILLAŞMA
BANGIRDAMAK, BINGILDAMAK, ÇANGIRDAMAK, ÇINGIRDAMAK, CUMBULDAMAK, CUMBURDAMAK, DANGIRDAMAK, ŞANGIRDAMAK, ŞINGIRDAMAK, TANGIRDAMAK, TINGILDAMAK, TINGIRDAMAK, ZANGIRDAMAK, ZINGILDAMAK, ZINGIRDAMAK
ADAMAKILLI, BABILDAMAK, ÇAĞILDAMAK, ÇAKILDAMAK, ÇATILDAMAK, ÇATIRDAMAK, CAYIRDAMAK, CAZIRDAMAK, CIRILDAMAK, ÇITIRDAMAK, CIVILDAMAK, CIYIRDAMAK, CIZILDAMAK, CIZIRDAMAK, COZURDAMAK, FIKIRDAMAK, FISILDAMAK, FIŞILDAMAK, FIŞIRDAMAK, FOKURDAMAK, FOSURDAMAK, FOŞURDAMAK, GACIRDAMAK, GICIRDAMAK, GIĞILDAMAK, GUCURDAMAK, GURULDAMAK, HARILDAMAK, HAŞIRDAMAK, HIRILDAMAK, HIŞILDAMAK, HIŞIRDAMAK, HOMURDAMAK, HORULDAMAK, KAKIRDAMAK, KIKIRDAMAK, KIMILDAMAK, KIPIRDAMAK, KITIRDAMAK, KUĞURDAMAK Devamını Görüntüle
IŞILDAMAK, UĞULDAMAK
BAĞDAMAK, DAMAKSIL, DAMAKSIZ, HAYDAMAK, YORDAMAK
BUDAMAK, DAMAKLI, DAMAKSI
ADAMAK
DAMAK
A A D K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
DAMAK
4 Harfli Kelimeler
ADAK, ADAM, AKAD, AKMA, DAMA, KAMA
3 Harfli Kelimeler
ADA, AKA, AMA, DAM, KAM
2 Harfli Kelimeler
AD, AK, AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAMAKSILLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir kelimede art damaktan çıkan bir ünsüz veya kalın bir ünlü ön damağa kayıp yumuşamak ve incelmek: Yana > yine, alma > elma gibi
-
[nsz]
Bir kelimede art damaktan çıkan bir ünsüz veya kalın bir ünlü ön damağa kayıp yumuşamak ve incelmek: Yana > yine, alma > elma gibi
- DAMAKSILLAŞMA
-
-
[isim]
Damaksıllaşmak işi
-
[isim]
Damaksıllaşmak işi
- TINGILDAMAK
-
-
[nsz]
Tıngırdamak
-
[nsz]
Tıngırdamak
- TANGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Madenî şeyler kuru ve gürültülü ses çıkarmak
-
[nsz]
Madenî şeyler kuru ve gürültülü ses çıkarmak
- CUMBULDAMAK
-
-
[nsz]
Bir kabın içinde çalkalanıp ses çıkarmak
-
[nsz]
Bir kabın içinde çalkalanıp ses çıkarmak
- TINGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak
-
[nsz]
Metal nesneler kuru bir ses çıkarmak
- ÇANGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Düşerek veya birbirine çarparak gürültü çıkarmak
-
[nsz]
Düşerek veya birbirine çarparak gürültü çıkarmak
- BINGILDAMAK
-
-
[nsz]
Et ve sıvı yumuşaklık veya şişmanlık sebebiyle oynamak, titremek
-
[nsz]
Et ve sıvı yumuşaklık veya şişmanlık sebebiyle oynamak, titremek
- ZINGILDAMAK
-
-
[nsz]
Zangırdamak
-
[nsz]
Zangırdamak
- BANGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Öfkelenerek yüksek sesle bağırıp çağırmak, bangır bangır bağırmak
-
[nsz]
Öfkelenerek yüksek sesle bağırıp çağırmak, bangır bangır bağırmak
- ŞANGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Tabak, bardak vb. bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken gürültülü ve çınlayıcı ses çıkarmak
-
[nsz]
Tabak, bardak vb. bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken gürültülü ve çınlayıcı ses çıkarmak
- CUMBURDAMAK
-
-
[nsz]
"Cumburtu" sesi çıkarmak
-
[nsz]
"Cumburtu" sesi çıkarmak
- ZANGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Güçlü bir ses çıkararak titremek veya sallanmak
- "Gevşemiş çerçeveler, dışarıdan yumrukla vuruluyormuş gibi zangırdar." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Güçlü bir ses çıkararak titremek veya sallanmak
- DANGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak
- "Dağ deyip dangırdama, dağın sahibi vardır."
-
[nsz]
Yüksek sesle, bağıra bağıra konuşmak
- ÇINGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Çıngırak sesi çıkarmak
- "Caz alabildiğine çıngırdıyor, gümbürdüyor, garsonlar sağa sola seğiriyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Çıngırak sesi çıkarmak
- ZINGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Zangırdamak
-
[nsz]
Zangırdamak
- ŞINGIRDAMAK
-
-
[nsz]
Küçük şeyler bir yere çarpıp düşerken veya birbirine değerken çınlama sesi çıkarmak
- "Arabayı koştururken boyunlarındaki ziller güzel şıngırdıyordu atların." (Reşat Enis)
-
[nsz]
Küçük şeyler bir yere çarpıp düşerken veya birbirine değerken çınlama sesi çıkarmak
- PIRILDAMAK
-
-
[nsz]
Işık saçmak, ışıldamak
- "Tıpkı annemin yelpazeleri gibi türlü renklerle pırıldayan kuyruklarını durmadan açıp kapar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Işık saçmak, ışıldamak
- VIZILDAMAK
-
-
[nsz]
"Vız" diye ses çıkarmak
-
Hafif sesle ve bezdirici biçimde yakınmak, sızlanmak
- "Beni gönderecektin değil mi büyük hanım? diye vızıldadığı zaman ümidini kıracak bir şey söylemiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
"Vız" diye ses çıkarmak
- ÇAKILDAMAK
-
-
[nsz]
Sürtünen, yuvarlanan çakıl taşları gibi ses çıkarmak
-
[nsz]
Sürtünen, yuvarlanan çakıl taşları gibi ses çıkarmak