İçinde d olan 4 harfli 180 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DERZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duvar taşlarının veya tuğlalarının harçla doldurulup üzerinden mala çekilerek düzeltilen aralığı
-
[isim]
Duvar taşlarının veya tuğlalarının harçla doldurulup üzerinden mala çekilerek düzeltilen aralığı
- DUKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Dük unvanının eskiden kullanılan biçimi
- "Sırplar bir defa İpek'te kongreye benzer bir toplantı yaparak imparatorluktan ayrılmak ve Sırbistan tacını Savoie dukasına vermek istediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir çeşit Venedik altın akçesi
-
[isim]
Dük unvanının eskiden kullanılan biçimi
- ADIL
-
-
[isim]
Zamir
-
[isim]
Zamir
- DÜĞÜ
-
-
[isim]
Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur
-
Pirinç
-
[isim]
Elendikten sonra geriye kalan en ince bulgur
- LODA
-
-
[isim]
Küme, yığın
- "Saman lodası."
-
Demet
-
Taneli veya tanesiz saman yığını
-
Üzeri toprak veya otla örtülmüş saman yığını
-
[isim]
Küme, yığın
- DİNİ
- ...
- İNDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herkesçe kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan
- "Bizden evvelki zamanların tarihleri hep değilse de ekseriyetle indi vesikalara istinat etmiştir." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Herkesçe kabul edilebilecek bir temele bağlanamayıp yalnız bir kişinin kendi kanısına dayanan
- DANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kuş yemi
-
[isim]
Kuş yemi
- DİYE
-
-
[zarf]
Herhangi bir yargıya vararak
-
Niteleyerek
-
Sanarak, diyerek
-
[zarf]
Herhangi bir yargıya vararak
- DİBA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş
-
[isim]
Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş
- EDER
-
-
[isim]
Fiyat, paha, değer
- "Bu kitabın ederi ne kadar?"
-
[isim]
Fiyat, paha, değer
- DEFO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kusur, özür, bozukluk
-
[isim]
Kusur, özür, bozukluk
- GEDA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dilenci
-
Yoksul, fakir
-
[sıfat]
Dilenci
- ORDU
-
-
[isim]
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü
- "Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri
- "Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür." (Falih Rıfkı Atay)
-
Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
-
Çok sayıda insan, kalabalık
-
[isim]
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü
- DEFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kez, kere
- "İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Kez, kere
- DÜVE
-
-
[isim]
Boğaya gelmemiş 1-2 yaşında dişi sığır
-
[isim]
Boğaya gelmemiş 1-2 yaşında dişi sığır
- FEDA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir amaç uğrunda bir değer veya varlıktan vazgeçme, uğruna verme
- "Yurt uğruna canım feda."
- "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?"
- "Her şeyi feda ederek onun peşine takılmış." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Böyle harmancı çingeneler, sana düzinelerle feda olsun!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Bir amaç uğrunda bir değer veya varlıktan vazgeçme, uğruna verme
- UMDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlke
- "Dilenecek bir insan vaziyetine gelmemek, işte umde budur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İlke
- DARP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vurma, dövme
-
Çarpma
-
Vuruş
-
[isim]
Vurma, dövme
- GIDI
- ...