İçinde ciddi olan 13 kelime var. İçerisinde CİDDİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ciddi olan kelimeler listesine ya da Sonu ciddi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CİDDİLEŞEBİLMEK, CİDDİLEŞİVERMEK
CİDDİLEŞEBİLME, CİDDİLEŞİVERME, CİDDİYETSİZLİK
GAYRİCİDDİLİK
CİDDİLEŞMEK, CİDDİYETSİZ
CİDDİLEŞME, GAYRİCİDDİ
CİDDİLİK, CİDDİYET
CİDDİ
C D D İ İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
CİDDİ
2 Harfli Kelimeler
İD
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CİDDİLEŞEBİLMEK
-
-
[nsz]
Ciddileşme olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Ciddileşme olasılığı bulunmak
- CİDDİLEŞİVERMEK
-
-
[nsz]
Ansızın veya çabucak ciddileşmek
-
[nsz]
Ansızın veya çabucak ciddileşmek
- CİDDİLEŞEBİLME
-
-
[isim]
Ciddileşebilmek işi
-
[isim]
Ciddileşebilmek işi
- CİDDİLEŞİVERME
-
-
[isim]
Ciddileşivermek işi
-
[isim]
Ciddileşivermek işi
- CİDDİYETSİZLİK
-
-
[isim]
Ciddiyetsiz olma durumu
-
[isim]
Ciddiyetsiz olma durumu
- GAYRİCİDDİLİK
- ...
- CİDDİYETSİZ
-
-
[sıfat]
Ciddiyeti olmayan, laubali
-
[sıfat]
Ciddiyeti olmayan, laubali
- CİDDİLEŞMEK
-
-
[nsz]
Ciddi bir durum almak
-
[nsz]
Ciddi bir durum almak
- CİDDİLEŞME
-
-
[isim]
Ciddileşmek işi
-
[isim]
Ciddileşmek işi
- GAYRİCİDDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ciddi olmayan, laubali, ciddiyetsiz
-
[sıfat]
Ciddi olmayan, laubali, ciddiyetsiz
- CİDDİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağırbaşlılık
- "Öğretmeni buluyor, sesine sahte bir ciddiyet vererek soruyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Ağırbaşlılık
- CİDDİLİK
-
-
[isim]
Ciddi davranış
- "Şaşırtmak için bu acayip vurgulamaya aşırı bir ciddilikle devam ediyor." (Haldun Taner)
-
Ciddi durum
-
Ağırbaşlılık
-
[isim]
Ciddi davranış
- CİDDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şaka olmayan, gerçek
- "Kısa zamanda yarı şaka, yarı ciddi tenkit edecek kadar yakınlaşmışlardı." (Tarık Buğra)
- "Halkımız sanatçıyı baştan beri pek ciddiye almaz, ona bir delişmen gözüyle bakar." (Tomris Uyar)
-
Ağırbaşlı
- "Ben onu pek ciddi bir genç olarak tanırım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Titizlik gösterilen, önem verilen
- "Bu dönemde yazara konu üzerinde vukuf, ciddi incelemeler şart koşulur." (Haldun Taner)
-
Tehlikeli, endişe veren, ağır, vahim, kritik
- "Hastalığımızın oldukça ciddi olduğuna işaret etmekten kendimizi alamadık." (Burhan Felek)
-
Eğlendirme amacı gütmeyen
-
Gülmeyen
- "O ciddi bir tavırla mühim bir şey anlatmaya hazırlanmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Güvenilir, sağlam, önemli
- "Ciddi bir gazetede genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[zarf]
Önem vererek, gerçek olarak
- "Size bunu ciddi söylüyorum, yalan değil!"
-
[zarf]
Güvenilir biçimde
- "Ciddi görünerek göze girmeye çalışıyormuş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Şaka olmayan, gerçek