İçinde cep olan 19 kelime var. İçerisinde CEP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cep olan kelimeler listesine ya da Sonu cep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
CEPHANECİLİK
CEPHELENMEK, CEPHELEŞMEK
CEPHANELİK, CEPHELENME, CEPHELEŞME
CEPHANECİ
CEPÇİLİK, CEPLEMEK
CEPHANE, CEPHELİ, CEPLEME
CEPKEN, DERCEP
CEPÇİ, CEPHE, RECEP
ACEP
CEP
C E P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
CEP
2 Harfli Kelimeler
CE, PE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEPHANECİLİK
- ...
- CEPHELENMEK
-
-
[-e]
Cephe oluşturmak
- "Gürültüye karşı savaşanlar köpeğe karşı cephelenmişler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Cephe oluşturmak
- CEPHELEŞMEK
-
-
[nsz]
Farklı düşünce ve istekler çerçevesinde zıt birlikler oluşturmak
-
[nsz]
Farklı düşünce ve istekler çerçevesinde zıt birlikler oluşturmak
- CEPHANELİK
-
-
[isim]
Cephanenin saklanmasına yarar kapalı ve korunmuş yer
-
[isim]
Cephanenin saklanmasına yarar kapalı ve korunmuş yer
- CEPHELEŞME
-
-
[isim]
Cepheleşmek işi
-
[isim]
Cepheleşmek işi
- CEPHELENME
-
-
[isim]
Cephelenmek işi
-
[isim]
Cephelenmek işi
- CEPHANECİ
-
-
[isim]
Kara, deniz ve hava birliklerinde cephanelik görevlisi veya sorumlusu olan kimse
-
[isim]
Kara, deniz ve hava birliklerinde cephanelik görevlisi veya sorumlusu olan kimse
- CEPÇİLİK
-
-
[isim]
Yankesicilik
-
[isim]
Yankesicilik
- CEPLEMEK
-
-
[-i]
Kazanmak, cebine indirmek
- "Kalkıp cevabını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi demektir." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Kazanmak, cebine indirmek
- CEPHELİ
-
-
[sıfat]
Yönlü, taraflı
- "Tek cepheli edebiyatlara aldanmak istemiyorum." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Yönlü, taraflı
- CEPLEME
-
-
[isim]
Ceplemek işi
-
[isim]
Ceplemek işi
- CEPHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat
-
[isim]
Ateşli silahlarla atılmak için hazırlanan her türlü patlayıcı madde, mühimmat
- CEPKEN
-
-
[isim]
Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi
- "Cepkenini, damalı mintanını çıkarmış, kolalı gömleğine kravatını bağlıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kolları yırtmaçlı ve uzun, harçla işlenmiş bir tür kısa, yakasız üst giysisi
- DERCEP
- ...
- CEPÇİ
-
-
[isim]
Yankesici
-
[isim]
Yankesici
- RECEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
-
[isim]
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
- CEPHE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
- "Başını kaldırarak köşkün karanlık cephesine baktı." (Peyami Safa)
- "Avusturyalılara karşı Makedonya'da cephe açarak Selanik'e otuz bin asker çıkardılar." (Necati Cumalı)
- "Çekinmiyor, bizzat imparatora karşı cephe alıyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Belli bir düşünce, istek çevresinde sağlanan beraberlik
-
Yan, yön, taraf
- "Hakikatin binbir cephesi ve başka başka görünüşleri yok mudur?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Üzerinde savaşın sürdüğü bölge
- "Meydan muharebesi, yüz kilometrelik cephe üzerinde cereyan ediyordu." (Atatürk)
-
Farklı ısıdaki iki su kütlesi arasındaki sınır
-
Yerde veya daha yükseklerde sıklık, sıcaklık bakımından iki ayrı hava yığınının karşılaştıkları yer
-
[isim]
Bir şeyin veya yapının ön tarafta bulunan bölümü
- ACEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Acaba
- "Bakın çantasında acep nesi var / Bir çift kundurayla bir de fesi var." (Halk türküsü)
-
[zarf]
Acaba
- CEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça
- "Elleri ceplerinde, kapıdan kapıya gidip geliyor." (Memduh Şevket Esendal)
- "Dünyayı bir tüketim çılgınlığına itip ceplerini doldurmuşlardı." (Haldun Taner)
- "Kâğıt parasını oyuna başlamadan peşinen cepten vereceğiz." (Kemal Tahir)
-
Trafiği kolaylaştırmak, araçların durabilmesine olanak sağlamak için yaya kaldırımları veya şehirler arası yolların kenarlarına yapılan cep biçimindeki taşıt yanaşma yeri
-
Cep telefonu
- "Seninle yarın cepten konuşuruz."
-
Savaş alanının bir yerinde düşmanın geriletilmesiyle ortaya çıkan taktik durum, çökertme
-
[isim]
Genellikle bir şey koymaya yarayan, giysinin belli bir yeri açılarak içine yerleştirilen astardan yapılmış parça