İçinde cal olan 9 harfli 20 kelime var. İçerisinde CAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cal olan kelimeler listesine ya da Sonu cal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A C L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DECCALLIK
-
-
[isim]
Deccal olma durumu
-
[isim]
Deccal olma durumu
- SARICALIK
-
-
[isim]
Kloroz
-
[isim]
Kloroz
- KANCALAMA
-
-
[isim]
Kancalamak işi
-
[isim]
Kancalamak işi
- BOCALATMA
-
-
[isim]
Bocalatmak işi
-
[isim]
Bocalatmak işi
- İRTİCALEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Doğaçtan
- "Önünde tek kâğıt olmadan irticalen konuştu." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Doğaçtan
- SAKINCALI
-
-
[sıfat]
Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu
- "Otel kalabalığı sakıncak olabileceği için, bir pansiyonda kalıyordu." (Refik Erduran)
-
[sıfat]
Sakınmayı, çekinmeyi gerektiren, mahzurlu
- AYRICALIK
-
-
[isim]
Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz
- "Ölüm önünde herkes bir, ayrıcalık yok kimseye." (Turan Oflazoğlu)
- "Annem, babam çocuklar arasında hiçbir ayrıcalık gözetmezlerdi." (Azra Erhat)
-
[isim]
Başkalarından ayrı ve üstün tutulma durumu, imtiyaz
- BOCALAYIŞ
-
-
[isim]
Bocalama işi veya biçimi
-
[isim]
Bocalama işi veya biçimi
- KILCALLIK
-
-
[isim]
Kılcal olma durumu
-
Bir kılcal boru veya tüpün durumu
-
Kapsadığı sıvılar bakımından kılcal boruların özellikleri
-
[isim]
Kılcal olma durumu
- KOCALILIK
- ...
- BOCALAMAK
-
-
[nsz]
Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
-
Bir işte tutulması gereken yolu kestirememek, ne yapacağını bilememek, kararsız olmak
- "İçinde bocaladığı bunalımın korkuya, çok benzediğini, bunun da komik bir şey olduğunu anlayamıyordu." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
- ORTANCALI
-
-
[sıfat]
Ortancası (II) olan
- "Badanalı, balkonları sarmaşıklı, fesleğenli, ortancalı iki sıra evin önünden geçtik." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ortancası (II) olan
- KOCALTMAK
-
-
[-i]
Kocamasına yol açmak, yaşlandırmak
-
[-i]
Kocamasına yol açmak, yaşlandırmak
- BOĞMACALI
-
-
Boğmacaya tutulmuş olan (kimse)
-
Boğmacaya tutulmuş olan (kimse)
- BOCALATIŞ
-
-
[isim]
Bocalatma işi veya biçimi
-
[isim]
Bocalatma işi veya biçimi
- ALACALAMA
-
-
[isim]
Alacalamak işi
-
[isim]
Alacalamak işi
- TABANCALI
- ...
- DOKUNCALI
-
-
[sıfat]
Zararlı
- "Birisine yararlı olan, başka birisine dokuncalı olabilir."
-
[sıfat]
Zararlı
- KURCALAMA
-
-
[isim]
Kurcalamak işi
-
[isim]
Kurcalamak işi
- KARINCALI
-
-
[sıfat]
İçinde, üstünde karınca bulunan
-
Paslı veya dökülme sonucu küçük delikleri olan (metal)
-
[sıfat]
İçinde, üstünde karınca bulunan