İçinde c olan 5 harfli 382 kelime var. İçerisinde C harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında c harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu c harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAĞCI
-
-
[sıfat]
Sağ görüşlü partilerin yandaşı olan (kimse)
-
[sıfat]
Sağ görüşlü partilerin yandaşı olan (kimse)
- CEVZA
- ...
- İPUCU
-
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- "Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare
- YOLCU
-
-
[isim]
Yolculuğa çıkmış kimse
- "Onu Bursa'ya yolcu ederken rıhtımda gittikçe küçülerek mendil sallayışı..." (Atilla İlhan)
-
Yolculuğa çıkmaya hazırlanan kimse
- "Gişelerin önünde işsiz güçsüzler, erken gelen yolcular dolanıyordu." (Necati Cumalı)
-
Doğması beklenen çocuk
-
İyileşmesi umutsuz hasta
-
İşten çıkarılması beklenen kimse
-
[isim]
Yolculuğa çıkmış kimse
- CONTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geçirmezliği sağlamak için sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilen, genellikle kauçuk ve kurşundan yapılan ince parça
-
[isim]
Geçirmezliği sağlamak için sıkıştırılmış iki yüzey arasına yerleştirilen, genellikle kauçuk ve kurşundan yapılan ince parça
- DUACI
-
-
[isim]
Tanrı'ya yalvaran kimse
- "Hepimiz iyiyiz, sana duacıyız, diyordu mektupta." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Tanrı'ya yalvaran kimse
- İYİCE
-
-
[sıfat]
İyiye yakın
- "İyice bir ev."
-
[zarf]
Çok, neredeyse tamamen
- "Şapkası iyice yana yıkılmıştı." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Gereği gibi
-
[sıfat]
İyiye yakın
- CANLI
-
-
Canı olan, diri, yaşayan
- "Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." (Necati Cumalı)
-
Güçlü, etkili, hareketli, hayat dolu
- "Recep çok canlı bir adamdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk)
-
[isim]
Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan
-
[isim]
Canlı yayın
-
Canı olan, diri, yaşayan
- KOLCU
-
-
[isim]
Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
- "Eski omuzdaşları gibi ne kahve ne kuşçu dükkânı açmaya ne kolcu yazılmaya ne de gazete müvezziliğine tenezzül etti." (Ömer Seyfettin)
-
Hizmetçilere çalışacak ev bulan kimse
- "Kolcuya hizmetçi ısmarladık."
-
[isim]
Bir şeyi korumak için bekleyen veya kol gezen görevli, muhafız
- EKİCİ
-
-
[isim]
Herhangi bir tarım ürününü üreten, tarımla uğraşan çiftçi
- "Ekicinin ürünü değer fiyatına satın alınacaktır." (Necati Cumalı)
-
Birini uydurma bir sebeple bırakıp giden, atlatan kimse
-
[isim]
Herhangi bir tarım ürününü üreten, tarımla uğraşan çiftçi
- GÖNCÜ
-
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
-
Ayakkabı tamircisi
-
[isim]
Ham veya işlenmiş deri satan kimse
- CESUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yürekli
-
Yürekli bir biçimde
- "Erkeklere karşı ilk tanışmada cesur ve ümit verici davranırdı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yürekli
- MUCUR
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Kömür kırıntısı, mıcır
-
Yol yapımında kullanılan taş kırıntısı
-
Bir şeyin işe yaramayan bölümü
-
[isim]
Kömür kırıntısı, mıcır
- HİCİV
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yergi
- "Zaten başına ne gelirse hep bu dergide yazdığı hicivlerden geliyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yergi
- BEZCİ
-
-
[isim]
Bez yapan veya alıp satan kimse
-
[isim]
Bez yapan veya alıp satan kimse
- CİNAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Konusu cinayet olan
- "Okuduğunuz ne kadar cinai roman varsa bu karanlık ve tenha sokaklarda âdeta hayat bulur." (Refik Halit Karay)
-
Cinayetle ilgili
-
[sıfat]
Konusu cinayet olan
- DİNCİ
-
-
[isim]
Dinî görüşleri her alana yaymak isteyen kimse
-
[isim]
Dinî görüşleri her alana yaymak isteyen kimse
- CAMSI
-
-
[sıfat]
Cam gibi saydam, cama benzer
-
[isim]
Yerin içinden yüze çıkan erimiş sıcak maddelerin, soğuma sırasında billurlaşmayıp biçimsiz olarak katılaşmış durumu
-
[sıfat]
Cam gibi saydam, cama benzer
- CEMAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüz güzelliği
- "Sadakatinden dinî bir zevk duyuyor, cemaline tutkun kalmaktan temiz neşeler topluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yüz güzelliği
- TECİM
-
-
[isim]
Ticaret
-
[isim]
Ticaret