İçinde buyur olan 14 kelime var. İçerisinde BUYUR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında buyur olan kelimeler listesine ya da Sonu buyur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BUYURGANLAŞMAK
BUYURGANLAŞMA
BUYURABİLMEK
BUYURABİLME, BUYURGANLIK, BUYURUCULUK
BUYURGANCA
BUYURGAN, BUYURMAK, BUYURUCU
BUYURMA, BUYURUŞ
BUYURU
BUYUR
B R U U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
BUYUR
4 Harfli Kelimeler
BURU, UYUR
2 Harfli Kelimeler
BU, UR, UY
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUYURGANLAŞMAK
-
-
[nsz]
Buyurgan duruma gelmek
-
[nsz]
Buyurgan duruma gelmek
- BUYURGANLAŞMA
-
-
[isim]
Buyurganlaşmak işi
-
[isim]
Buyurganlaşmak işi
- BUYURABİLMEK
-
-
[nsz]
Buyurma imkânı veya olasılığı bulunmak
-
[nsz]
Buyurma imkânı veya olasılığı bulunmak
- BUYURUCULUK
-
-
[isim]
Buyurucu olma durumu
-
[isim]
Buyurucu olma durumu
- BUYURABİLME
-
-
[isim]
Buyurabilmek işi
-
[isim]
Buyurabilmek işi
- BUYURGANLIK
-
-
[isim]
Buyurgan olma durumu
-
[isim]
Buyurgan olma durumu
- BUYURGANCA
-
-
[zarf]
Buyurgana yakışır bir biçimde
-
[zarf]
Buyurgana yakışır bir biçimde
- BUYURGAN
-
-
[sıfat]
Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan
- "Karısının buyurgan bilgiçliğine, yukardan ilgisine katlanabilmesi, artık son derece güç." (Atilla İlhan)
-
Kesin hüküm bildiren
- "Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Sık sık buyruk veren, buyruk verir gibi konuşan
- BUYURMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek
- "Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." (Nurullah ataç)
- "Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek
- "Bir şey mi buyurdunuz?"
- "Çok doğru buyuruyorsunuz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Gelmek, gitmek, geçmek, girmek
- "Salona buyurmaz mısınız?" (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-i]
Almak
- "Buyurunuz kahvenizi!" (Mehmet Emin Yurdakul)
-
[yardımcı fiil]
Etmek, eylemek
- "Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek
- BUYURUCU
-
-
[isim]
Buyruk, emir veren kimse
-
[isim]
Buyruk, emir veren kimse
- BUYURMA
-
-
[isim]
Buyurmak işi
-
[isim]
Buyurmak işi
- BUYURUŞ
- ...
- BUYURU
-
-
[isim]
Buyruk, emir
-
[isim]
Buyruk, emir
- BUYUR
-
-
"buyurun!" anlamında bir seslenme sözü
- "Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." (Nurullah ataç)
- "Soldaki bahçeli kahveye buyur ettim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
"anlamadım, sözünüzü tekrarlayınız!" anlamında bir seslenme sözü
- "Bir şey mi buyurdunuz?"
- "Çok doğru buyuruyorsunuz." (Falih Rıfkı Atay)
-
"söyleyiniz, emrediniz!" anlamında bir seslenme sözü
- "Salona buyurmaz mısınız?" (Mithat Cemal Kuntay)
-
"buyurun!" anlamında bir seslenme sözü