İçinde bul olan 8 harfli 24 kelime var. İçerisinde BUL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bul olan kelimeler listesine ya da Sonu bul ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B L U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BUL
2 Harfli Kelimeler
BU
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BULUTÇUK
-
-
[isim]
Küçük bulut
- "Cam kırıklarına benzer, kesici, acıtıcı bulutçukların kayıp kayıp gittikleri bir gökyüzü." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Küçük bulut
- BULANCAK
-
-
[isim]
Genellikle bulanık akan su
-
[isim]
Genellikle bulanık akan su
- İSTANBUL
- ...
- TOMBULCA
-
-
[sıfat]
Biraz tombul
-
[sıfat]
Biraz tombul
- BULUNMAK
-
-
[nsz]
Bulma işine konu olmak
- "Yerde para bulundu."
- "Nuri'ye gelince bulunmaz bir Hint kumaşı sayılmazdı o da." (Oktay Rifat)
-
[-de]
Herhangi bir durumda olmak
- "Hayırlı bir işe yardımda bulunmuş oluyorsunuz." (Refik Halit Karay)
-
[-de]
Bir yerde olmak
- "İçinde bulunduğumuz tarihte Osmanlı Devleti'nin temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuştu." (Atatürk)
-
[nsz]
Bulma işine konu olmak
- AMBULANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Cankurtaran
-
[isim]
Cankurtaran
- BULUŞMAK
-
-
[nsz]
Bir araya gelmek
-
Karşılaşmak
-
[-de]
Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek
- "Ertesi gün yine pastacıda buluştular." (Peyami Safa)
-
Kavuşmak
- "Yâr ile buluşsak bir tenha yerde / Duyarlar rakipler söz olur gider." (Âşık Veysel)
-
[nsz]
Bir araya gelmek
- BULGARCA
- ...
- BULGURLU
-
-
[sıfat]
Bulguru olan
-
[sıfat]
Bulguru olan
- BULATMAK
-
-
[-i]
Bulaştırmak
- "Onların canı ciğeri taze fidanları kana bulatmak, yaşlı başlı insanlara yakışmaz." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bulaştırmak
- BULDURMA
-
-
[isim]
Buldurmak işi
-
[isim]
Buldurmak işi
- BULGURCU
-
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
-
[isim]
Bulgur yapan ve satan kimse
- BULGUSAL
-
-
[sıfat]
Bulguyla ilgili, bulguya ait
-
[sıfat]
Bulguyla ilgili, bulguya ait
- BULANMAK
-
-
[-e]
Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak
- "Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Duruluğunu yitirmek
- "Havuz bulandı."
-
[nsz]
Parlaklığını ve açıklığını yitirmek
- "Hava bulandı."
-
[nsz]
Mide bulantısı olmak
-
[nsz]
Karışmak
- "Köylünün bu habere zihni bulandı." (Aka Gündüz)
-
[-e]
Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak
- BULUTSUZ
-
-
[sıfat]
Bulutu bulunmayan, açık, berrak
- "Burası seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Bulutu bulunmayan, açık, berrak
- BULDOZER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi, yoldüzler
- "Yıkma makineleri, buldozerler durmadan bir yerler kazmakta." (Haldun Taner)
-
[isim]
Önündeki geniş bıçakla toprağı sıyırıp kaldıran, tekerlekli veya paletli bir yol makinesi, yoldüzler
- BULAŞICI
-
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
- BULGURSU
-
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
-
[sıfat]
Bulguru andıran, bulgura benzeyen, bulgur gibi, bulgurumsu
- GLOBULİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein
-
[isim]
Kanı oluşturan maddelerden biri olan iri moleküllü protein
- BULUNMAZ
-
-
[sıfat]
Eşsiz, nadir, kıymetli
- "Konuşmamız boyunca bunun benim için bulunmaz fırsat olduğunu yineleyip durdu." (Ahmet Ümit)
-
[sıfat]
Eşsiz, nadir, kıymetli