İçinde boyun olan 10 kelime var. İçerisinde BOYUN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında boyun olan kelimeler listesine ya da Sonu boyun ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BOYUNLANDIRMAK
BOYUNLANDIRMA
BOYUNDURUKLU
BOYUNDURUK
BOYUNLUK, BOYUNSUZ
BOYUNCA, BOYUNLU
BOYUNA
BOYUN
B N O U Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
BOYUN
4 Harfli Kelimeler
OYUN
3 Harfli Kelimeler
BOY, BUN
2 Harfli Kelimeler
BU, ON, OY, UN, UY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOYUNLANDIRMAK
-
-
[-i]
Kapsam kazandırmak
-
[-i]
Kapsam kazandırmak
- BOYUNLANDIRMA
-
-
[isim]
Boyunlandırmak durumu
-
[isim]
Boyunlandırmak durumu
- BOYUNDURUKLU
- ...
- BOYUNDURUK
-
-
[isim]
Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember
-
Kapı veya pencere vb. açıklıkların üzerine konulan ağaç, taş veya beton kiriş, lento
-
Mengenenin üst yanındaki kemer biçimli bölüm
-
Zulüm ve zorbalık baskısı, esaret
- "Şark milletleri, zalimlerin boyunduruğu altında, uzun zamandan beri cehaletin karanlığına çömelerek yaşadılar." (Peyami Safa)
-
Güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolama oyunu
-
[isim]
Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen bir tür ağaç çember
- BOYUNSUZ
-
-
[sıfat]
Boynu olmayan
- "Başı omuzlarının arasına sanki boyunsuz yerleştirilmiş, tıkız bir köylü." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Boynu olmayan
- BOYUNLUK
-
-
[isim]
Boyna sarılan şey, boyun sargısı
-
[isim]
Boyna sarılan şey, boyun sargısı
- BOYUNLU
-
-
[sıfat]
Boynu olan
- "Bu çocuk soluk yüzlü, ince boyunlu bir delikanlı idi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boynu olan
- BOYUNCA
-
-
[zarf]
Boyu veya uzunluğu kadar
- "Plaj boyunca hem yürüyor hem konuşuyorduk." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Süresince
- "Ömrüm boyunca şiirle, edebiyatla, felsefe ile hiç alışverişim olmadı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Boyu veya uzunluğu kadar
- BOYUNA
-
-
[zarf]
Ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına, tulani
- "Hızlı adımlarla caddeyi boyuna yürüyorlar." (Haldun Taner)
-
(bo'yuna) Ara vermeden, durmaksızın
- "Doktor Haldun lakırtıya ondan evvel yakalanmış, boyuna anlatıyordu." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[zarf]
Ene dik olarak, boyunca, uzunlamasına, tulani
- BOYUN
-
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi
- "Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi." (Atilla İlhan)
- "Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli ya öbür tarafla birleşmeli idik." (Falih Rıfkı Atay)
- "Eli göğsünde, boyun keserek dervişçe bir selamla alçak bir sedirin ucuna ilişti." (Haldun Taner)
- "Hürrem Hakkı, Ferhunde'nin önünde boyun kırdı." (Mahmut Yesari)
-
Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım
- "Nevin hayretle boynunu bükerken içeri Behiç girdi." (Peyami Safa)
-
Sorumluluk
-
Dağ sırtlarında geçmeye elverişli alçak yer
-
Üzeri
- "Günahı söyleyenlerin boynuna, derler ki bu iki genç birbirlerini küçükten beri sevmişler de öyle nişanlanmışlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi