İçinde bir olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde BİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bir olan kelimeler listesine ya da Sonu bir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİRCİLİK
-
-
[isim]
Tekçilik
-
[isim]
Tekçilik
- BİRLEŞİK
-
-
[sıfat]
Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
-
[sıfat]
Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
- BİRİNCİL
-
-
[sıfat]
Sırada, önemde ilk yeri alan
-
Temel olarak alınan, ana, temel, esas, asli
-
[sıfat]
Sırada, önemde ilk yeri alan
- TEDBİREN
- ...
- BİRLEŞİM
-
-
[isim]
Birleşme işi
-
Bir meclisin bir gün içindeki toplanmaları, inikat
-
Döllenmek için erkekle dişi hayvanın bir araya gelmesi
-
[isim]
Birleşme işi
- BİRLEŞEN
-
-
[sıfat]
Birbirini kesen, bir noktada kesişen (doğru, yay)
-
[sıfat]
Birbirini kesen, bir noktada kesişen (doğru, yay)
- BİRAZDAN
-
-
[zarf]
Az sonra
-
[zarf]
Az sonra
- BİRAZCIK
-
-
[sıfat]
Pek az, çok az
-
[zarf]
Kısa bir süre
- "Birazcık bekleyiniz lütfen."
-
[sıfat]
Pek az, çok az
- BİRYANCI
-
-
[isim]
Biryan yapan veya satan kimse
-
[isim]
Biryan yapan veya satan kimse
- BİRLEŞME
-
-
[isim]
Birleşmek işi
- "Birleşme aşkın mezarıdır, iftirasını nasıl yalana çıkardıklarını anlatıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Birleşmek işi
- BİRLEMEK
-
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek
-
Tanrı'nın birliğini dile getirmek
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek
- BİRLİKTE
-
-
[zarf]
Bir arada, beraberce, hep beraber
- "Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare." (Tevfik Fikret)
-
Yanında, beraberinde
- "Kitabınızı birlikte getirdiniz mi?"
-
[zarf]
Bir arada, beraberce, hep beraber
- MÜDEBBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İşin arkasını ve sonunu düşünüp çare arayan, önlem alan
- "Bu kız, çocuk gibi görünürmüş, amma yüz yaşındaki bir ihtiyar kadar müdebbir ve ağırbaşlı imiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İşin arkasını ve sonunu düşünüp çare arayan, önlem alan
- TEDBİRLİ
-
-
[sıfat]
Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir
- "Terbiyeli, tedbirli, ağzı sıkı, aklı başında bir hizmetçi arıyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Hazırlıklı bir biçimde, önceden düşünerek
- "Mektubunu yazı makinesinde yazarak ihtiyatlı ve tedbirli hareket etmeyi unutmamış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir
- BİRİLERİ
-
-
[zamir]
Bazı kimseler
-
[zamir]
Bazı kimseler
- LABİRENT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çıkış yeri kolay bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı
- "Bu labirentte yolumu kaybedip gitmem işten değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İçinden çıkılması güç veya imkânsız durum, sorun
-
[isim]
Çıkış yeri kolay bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı
- BİRLENME
-
-
[isim]
Birlenmek işi
-
[isim]
Birlenmek işi
- BİREYLİK
-
-
[isim]
Bir kimseyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, tek kılan özellikler veya bunların tek biçimi
-
Bireyi benzerlerinden ayıran niteliklerin bütünü
- "Sorunları ve titreşimleriyle, çok gelişkin bireyliğiyle bir insan..." (Selim İleri)
-
[isim]
Bir kimseyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, tek kılan özellikler veya bunların tek biçimi
- BİRİMKÜP
- ...
- CEBİRSEL
-
-
[sıfat]
Cebirle ilgili
-
[sıfat]
Cebirle ilgili