İçinde bir olan 8 harfli 27 kelime var. İçerisinde BİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bir olan kelimeler listesine ya da Sonu bir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİRLEŞME
-
-
[isim]
Birleşmek işi
- "Birleşme aşkın mezarıdır, iftirasını nasıl yalana çıkardıklarını anlatıyordum." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Birleşmek işi
- LABİRENT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çıkış yeri kolay bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı
- "Bu labirentte yolumu kaybedip gitmem işten değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İçinden çıkılması güç veya imkânsız durum, sorun
-
[isim]
Çıkış yeri kolay bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı
- BİRAHANE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle bira içilen, aynı zamanda çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin de yenildiği yer
- "Dün akşam Reha Bey bana oturduğumuz birahanede muharrir Ahmet Rasim beyi de tanıttı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Genellikle bira içilen, aynı zamanda çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin de yenildiği yer
- TEDBİRLİ
-
-
[sıfat]
Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir
- "Terbiyeli, tedbirli, ağzı sıkı, aklı başında bir hizmetçi arıyorlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Hazırlıklı bir biçimde, önceden düşünerek
- "Mektubunu yazı makinesinde yazarak ihtiyatlı ve tedbirli hareket etmeyi unutmamış." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önceden hazırlıklı davranan, önlemini zamanında alan, müdebbir
- BİREYSEL
-
-
[sıfat]
Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî
-
[sıfat]
Bireyle ilgili olan, bireye özgü olan, ferdî
- YİRMİBİR
- ...
- BİRAZCIK
-
-
[sıfat]
Pek az, çok az
-
[zarf]
Kısa bir süre
- "Birazcık bekleyiniz lütfen."
-
[sıfat]
Pek az, çok az
- BİRLENME
-
-
[isim]
Birlenmek işi
-
[isim]
Birlenmek işi
- BİRLEŞİM
-
-
[isim]
Birleşme işi
-
Bir meclisin bir gün içindeki toplanmaları, inikat
-
Döllenmek için erkekle dişi hayvanın bir araya gelmesi
-
[isim]
Birleşme işi
- BİRLİKTE
-
-
[zarf]
Bir arada, beraberce, hep beraber
- "Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare." (Tevfik Fikret)
-
Yanında, beraberinde
- "Kitabınızı birlikte getirdiniz mi?"
-
[zarf]
Bir arada, beraberce, hep beraber
- BİRAZDAN
-
-
[zarf]
Az sonra
-
[zarf]
Az sonra
- BİRİNCİL
-
-
[sıfat]
Sırada, önemde ilk yeri alan
-
Temel olarak alınan, ana, temel, esas, asli
-
[sıfat]
Sırada, önemde ilk yeri alan
- KİBİRSİZ
-
-
[sıfat]
Kendini büyük görmeyen, büyüklenmeyen
- "Öyle kibirsiz, öyle şen adam ki..." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Kendini büyük görmeyen, büyüklenmeyen
- BİRCİLİK
-
-
[isim]
Tekçilik
-
[isim]
Tekçilik
- BİREYLİK
-
-
[isim]
Bir kimseyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, tek kılan özellikler veya bunların tek biçimi
-
Bireyi benzerlerinden ayıran niteliklerin bütünü
- "Sorunları ve titreşimleriyle, çok gelişkin bireyliğiyle bir insan..." (Selim İleri)
-
[isim]
Bir kimseyi dış gözlemciler gözünde benzersiz, tek kılan özellikler veya bunların tek biçimi
- BİRMANCA
- ...
- CEBİRSEL
-
-
[sıfat]
Cebirle ilgili
-
[sıfat]
Cebirle ilgili
- BİRİLERİ
-
-
[zamir]
Bazı kimseler
-
[zamir]
Bazı kimseler
- BİRLEŞİK
-
-
[sıfat]
Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
-
[sıfat]
Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
- BİRLEMEK
-
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek
-
Tanrı'nın birliğini dile getirmek
-
[-i]
Bir etmek, tek duruma getirmek