İçinde bir olan 5 harfli 12 kelime var. İçerisinde BİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bir olan kelimeler listesine ya da Sonu bir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİRER
-
-
[sıfat]
Bir sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine bir
- "Birer kalp bıraktılar bize kırık / Ömrümüzce gözyaşı döktürecek." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Bir sayısının üleştirme sayı sıfatı, her birine bir
- KABİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mezar, sin
- "Ve serin serviler altında kalan kabrinde / Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Mezar, sin
- BİRLİ
-
-
[sıfat]
Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya pul, as
-
[sıfat]
Bir parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden bir tane bulunan
- KİBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik
- "Kibirden vazgeçersek sevimli oluruz." (Cemil Meriç)
- "Ayan azası olduğu için, bekleme salonunda birkaç dakika kalmak bile kibrine dokunmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
- "Sütninenin üstüne düşmeyi kibrine yediremediği için merak etmiyormuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gurur
- "Süheyl o gün orada, saçma kibrine kapılmayıp tek bir kelime, Serap'ın beklediği iki heceli tek bir kelime söylemiş olsaydı, her şey değişebilirdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendini beğenme, başkalarından üstün tutma, büyüklenme, benlik
- BİRUN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
-
[isim]
Osmanlı sarayında Harem dairesinin ve Enderun'un dışında kalan bölüm
- BİRİM
-
-
[isim]
Bir kümenin her elemanı
-
Bir çokluğu oluşturan varlıkların her biri, ünite
-
Bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, vahit
- "Uzunluk birimi metredir."
-
Herhangi bir kuruluştaki alt bölümlerden her biri
-
Dilin, oluşturduğu yapı içinde, belli bir düzlemde yer alan öbür ögelerle kurduğu bağıntılarla tanımlanan ayrı nitelikli öge, ünite
-
[isim]
Bir kümenin her elemanı
- TABİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rüya yorma, yorumlama
- "Sana yolculuk, millete de şenlik var, diye tabir etti." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Tabiri caizse, medyatik olanların adlarını duymuşlar elbette." (Nezihe Meriç)
-
Deyiş, anlatım, ifade
- "Diplomatik lehçede böyle bir tabir yoktur bile." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Deyim
- "Müfit için bu kaçmak tabirinin kullanılması da Perviz'e dokunmuştu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Rüya yorma, yorumlama
- BİREY
-
-
[isim]
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
-
Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri
-
Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
-
İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
-
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert
-
[isim]
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
- CEBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zor, zorlayış
-
[isim]
Zor, zorlayış
- BİRAZ
-
-
[sıfat]
Bir parça, azıcık
- "Biraz yağmur yağdı mı Beyoğlu'nun yaya kaldırımlarında yürüyebilirsen yürü." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Kısa bir süre için
- "Uzun etme iki gözüm biraz da bize uğra." (Oktay Rifat)
-
[zarf]
Az miktarda
- "Dersini biraz biliyor."
-
[sıfat]
Bir parça, azıcık
- KEBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Büyük, ulu
-
Yaşça büyük, yaşlı
-
[sıfat]
Büyük, ulu
- BİRCİ
-
-
[sıfat]
Tekçi
-
[sıfat]
Tekçi