İçinde bet olan 9 harfli 28 kelime var. İçerisinde BET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bet olan kelimeler listesine ya da Sonu bet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARBETMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Para basmak
-
Çarpmak
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- GASBETMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi zorla, izinsiz almak
-
[-i]
Bir şeyi zorla, izinsiz almak
- NÖBETLEŞE
-
-
[zarf]
Nöbet sırasıyla, nöbetle, münavebe ile
- "Şoföre lüzum yoktu, ikimiz nöbetleşe kullanırdık." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Nöbet sırasıyla, nöbetle, münavebe ile
- BETONİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Betonkarar
-
[isim]
Betonkarar
- SELBETMEK
-
-
[-i]
Zorla almak, kapmak
-
Kaldırma, kaçırma, yok etme
-
[-i]
Zorla almak, kapmak
- SAHABETÇİ
-
-
[isim]
Koruyucu, kayırıcı kimse
- "Kahpenin gözlerine mi tutulmuş ne, sahabetçi çıkıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Koruyucu, kayırıcı kimse
- CEZBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek
- "Uzun boyu ve endamındaki zarafeti ile beni cezbetti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[-i]
Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek
- HOŞSOHBET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güzel ve tatlı konuşan (kimse)
- "Pekâlâ sevimli, nazik, terbiyeli, hoşsohbet bir çocuktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Güzel ve tatlı konuşan (kimse)
- MÜNASEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- "İzmir'den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." (Atatürk)
- "Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir münasebeti düşerse söylerim."
-
İki şey arasındaki uygunluk
- "Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sebep, vesile, gerekçe, neden
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- REMBETİKO
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Nüfus mübadelesi sonucu, Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rumların orada oluşturdukları müzik türü
-
[isim]
Nüfus mübadelesi sonucu, Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rumların orada oluşturdukları müzik türü
- KESBETMEK
-
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- "İş bu mertebe ciddiyet kesbetmiş mi birader?" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- KAYBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yitirmek
- "Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yenik düşmek, yenilmek
- "Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek."
-
Para bakımından zarara girmek
- "Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali yok değildi şüphesiz..." (Reşat Enis)
-
Ölüm dolayısıyla ayrılmak
- "Bir kızım vardı, doğururken onu da kaybettik." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yitirmek
- BETELENME
-
-
[isim]
Betelenmek işi
-
[isim]
Betelenmek işi
- ŞERBETLİK
-
-
[sıfat]
Şerbet yapmaya yarayan veya şerbet yapmak için ayrılmış olan
-
[sıfat]
Şerbet yapmaya yarayan veya şerbet yapmak için ayrılmış olan
- GURBETLİK
-
-
[isim]
Gurbet
-
[isim]
Gurbet
- RAĞBETSİZ
-
-
[sıfat]
İsteksiz, gönülsüz, rağbet etmeyen
-
İstenilmeyen, rağbet edilmeyen
-
[sıfat]
İsteksiz, gönülsüz, rağbet etmeyen
- ŞERBETSİZ
-
-
[sıfat]
Şerbeti olmayan
-
Yılan vb. hayvanların sokmasına karşı şerbeti olmayan
-
Şerbet verilmemiş olan
-
[sıfat]
Şerbeti olmayan
- BETONARME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, demirli beton
-
[sıfat]
Bu yöntemle yapılmış
-
[isim]
Yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, demirli beton
- DİYABETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şeker hastalığı ile ilgili
-
[sıfat]
Şeker hastalığı ile ilgili
- BETONUMSU
- ...