İçinde bet olan 9 harfli 28 kelime var. İçerisinde BET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bet olan kelimeler listesine ya da Sonu bet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİYABETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şeker hastalığı ile ilgili
-
[sıfat]
Şeker hastalığı ile ilgili
- SELBETMEK
-
-
[-i]
Zorla almak, kapmak
-
Kaldırma, kaçırma, yok etme
-
[-i]
Zorla almak, kapmak
- KAYBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yitirmek
- "Kadın o kadar kan kaybetmiş ki az daha ölecekmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yenik düşmek, yenilmek
- "Savaşı kaybetmek. Bahsi kaybetmek."
-
Para bakımından zarara girmek
- "Hesapta bu binlerce lirayı kaybetmek ihtimali yok değildi şüphesiz..." (Reşat Enis)
-
Ölüm dolayısıyla ayrılmak
- "Bir kızım vardı, doğururken onu da kaybettik." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yitirmek
- HOŞSOHBET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güzel ve tatlı konuşan (kimse)
- "Pekâlâ sevimli, nazik, terbiyeli, hoşsohbet bir çocuktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Güzel ve tatlı konuşan (kimse)
- RUTUBETLİ
-
-
[sıfat]
Rutubeti olan, nemli
- "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Rutubeti olan, nemli
- CELBETMEK
-
-
[-i]
Kendine çekmek
-
Getirmek
-
[-i]
Kendine çekmek
- MEHABETLİ
-
-
[sıfat]
Büyük, ulu, yüce
- "Dış görünüm de önemlidir. İlle iri kıyım, mehabetli olmak şart değildir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Büyük, ulu, yüce
- RAĞBETSİZ
-
-
[sıfat]
İsteksiz, gönülsüz, rağbet etmeyen
-
İstenilmeyen, rağbet edilmeyen
-
[sıfat]
İsteksiz, gönülsüz, rağbet etmeyen
- GASBETMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi zorla, izinsiz almak
-
[-i]
Bir şeyi zorla, izinsiz almak
- MÜNASEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- "İzmir'den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım." (Atatürk)
- "Onunla temas ve münasebete girmektense hiçbir şey yapmamayı ve hazır paradan yemeyi tercih ediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir münasebeti düşerse söylerim."
-
İki şey arasındaki uygunluk
- "Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Sebep, vesile, gerekçe, neden
-
[isim]
İlişik, ilişki, ilinti
- KESBETMEK
-
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- "İş bu mertebe ciddiyet kesbetmiş mi birader?" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- BETONİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Betonkarar
-
[isim]
Betonkarar
- REMBETİKO
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Nüfus mübadelesi sonucu, Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rumların orada oluşturdukları müzik türü
-
[isim]
Nüfus mübadelesi sonucu, Anadolu'dan Yunanistan'a göç eden Rumların orada oluşturdukları müzik türü
- ŞERBETLİK
-
-
[sıfat]
Şerbet yapmaya yarayan veya şerbet yapmak için ayrılmış olan
-
[sıfat]
Şerbet yapmaya yarayan veya şerbet yapmak için ayrılmış olan
- SAHABETÇİ
-
-
[isim]
Koruyucu, kayırıcı kimse
- "Kahpenin gözlerine mi tutulmuş ne, sahabetçi çıkıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Koruyucu, kayırıcı kimse
- ALFABETİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Alfabe sırasına göre dizilmiş, abecesel
-
[sıfat]
Alfabe sırasına göre dizilmiş, abecesel
- ŞERBETSİZ
-
-
[sıfat]
Şerbeti olmayan
-
Yılan vb. hayvanların sokmasına karşı şerbeti olmayan
-
Şerbet verilmemiş olan
-
[sıfat]
Şerbeti olmayan
- DARBETMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Para basmak
-
Çarpmak
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- REKABETÇİ
-
-
[isim]
Rekabet yanlısı olan kimse, yarışçı, kompetitif
-
[isim]
Rekabet yanlısı olan kimse, yarışçı, kompetitif
- NASBETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Atamak
-
[-i]
Atamak