İçinde bet olan 8 harfli 23 kelime var. İçerisinde BET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bet olan kelimeler listesine ya da Sonu bet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CELBETME
-
-
[isim]
Celbetmek işi
-
[isim]
Celbetmek işi
- NASBETME
-
-
[isim]
Nasbetmek işi
-
[isim]
Nasbetmek işi
- SELBETME
-
-
[isim]
Selbetmek işi
-
[isim]
Selbetmek işi
- GURBETÇİ
-
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
- BESBETER
-
-
[sıfat]
Çok kötü, beş beter
-
[sıfat]
Çok kötü, beş beter
- İSABETLİ
-
-
[sıfat]
Yerine düşmüş, yerinde, uygun
- "İsabetli bir karar aldılar."
-
[sıfat]
Yerine düşmüş, yerinde, uygun
- ŞERBETLİ
-
-
[sıfat]
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
-
Yılan vb. hayvanların sokmasından zarar görmeyen
- "Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan
- "Yalana şerbetli."
-
Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan
- "Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
- KÜMBETSİ
- ...
- MUHABBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi
- "Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder." (Halide Edip Adıvar)
-
Dostça konuşma, yârenlik
- "Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sevgi
- ŞERBETÇİ
-
-
[isim]
Şerbet yapan veya satan kimse
-
Şerbet satılan yer
-
[isim]
Şerbet yapan veya satan kimse
- İLELEBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sonsuza değin, sürgit
- "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir." (Atatürk)
-
[zarf]
Sonsuza değin, sürgit
- TABETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Basmak
-
[-i]
Basmak
- BETİMSEL
-
-
[sıfat]
Tasvirî
- "Betimsel ilk çağ bilimlerinden çok uzaktayız." (Melih Cevdet Anday)
-
[sıfat]
Tasvirî
- BETATRON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç
-
[isim]
Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç
- KESBETME
-
-
[isim]
Kesbetmek
-
[isim]
Kesbetmek
- GASBETME
-
-
[isim]
Gasbetmek işi
-
[isim]
Gasbetmek işi
- DARBETME
-
-
[isim]
Darbetmek işi
-
[isim]
Darbetmek işi
- KAYBETME
-
-
[isim]
Kaybetmek işi, yitirme
-
[isim]
Kaybetmek işi, yitirme
- GIYBETÇİ
-
-
[isim]
Çekiştirici, kovcu
-
[isim]
Çekiştirici, kovcu
- GAYBUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk
- "Gaybubeti sırasında geçen hadiselere dair tafsilatı bir kere de kulaklarıyla dinlemek istiyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "Neveser, bir müddet gaybubet etmeyelim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yokluk