İçinde bet olan 8 harfli 23 kelime var. İçerisinde BET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bet olan kelimeler listesine ya da Sonu bet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GURBETÇİ
-
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
-
[isim]
Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse
- GAYBUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yokluk
- "Gaybubeti sırasında geçen hadiselere dair tafsilatı bir kere de kulaklarıyla dinlemek istiyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "Neveser, bir müddet gaybubet etmeyelim." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Yokluk
- CEZBETME
-
-
[isim]
Cezbetmek durumu
-
[isim]
Cezbetmek durumu
- BETATRON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç
-
[isim]
Elektronları hızlandıran elektromanyetik bir araç
- KÜMBETSİ
- ...
- İSABETLİ
-
-
[sıfat]
Yerine düşmüş, yerinde, uygun
- "İsabetli bir karar aldılar."
-
[sıfat]
Yerine düşmüş, yerinde, uygun
- NASBETME
-
-
[isim]
Nasbetmek işi
-
[isim]
Nasbetmek işi
- MUHABBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgi
- "Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Bir geçitten ziyade bir toplantı yeri. Mahalle orada muhabbet eder, konuşur, kavga eder." (Halide Edip Adıvar)
-
Dostça konuşma, yârenlik
- "Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sevgi
- SELBETME
-
-
[isim]
Selbetmek işi
-
[isim]
Selbetmek işi
- GIYBETÇİ
-
-
[isim]
Çekiştirici, kovcu
-
[isim]
Çekiştirici, kovcu
- KESBETME
-
-
[isim]
Kesbetmek
-
[isim]
Kesbetmek
- ŞERBETÇİ
-
-
[isim]
Şerbet yapan veya satan kimse
-
Şerbet satılan yer
-
[isim]
Şerbet yapan veya satan kimse
- ŞERBETLİ
-
-
[sıfat]
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
-
Yılan vb. hayvanların sokmasından zarar görmeyen
- "Anlaşılan sen yılana şerbetli imişsin galiba!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan
- "Yalana şerbetli."
-
Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan
- "Gülsüm, dayak ve hakarete ezelden şerbetliydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Şerbeti olan, şerbet katılmış olan
- KAYBETME
-
-
[isim]
Kaybetmek işi, yitirme
-
[isim]
Kaybetmek işi, yitirme
- HEYBETLİ
-
-
[sıfat]
Görünüşü korku ve saygı uyandıran
- "Heybetli adam."
-
Büyük, ulu, azametli
- "Biz onların yorgun ve durgun bile olsa düzgün ve heybetli hâllerini görüyorduk." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Görünüşü korku ve saygı uyandıran
- TABETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Basmak
-
[-i]
Basmak
- CELBETME
-
-
[isim]
Celbetmek işi
-
[isim]
Celbetmek işi
- BESBETER
-
-
[sıfat]
Çok kötü, beş beter
-
[sıfat]
Çok kötü, beş beter
- RAĞBETLİ
-
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
-
[sıfat]
İstek gören, rağbet gören, rağbet edilen
- DARBETME
-
-
[isim]
Darbetmek işi
-
[isim]
Darbetmek işi