İçinde bet olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde BET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bet olan kelimeler listesine ya da Sonu bet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GUDUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yüzüne bakılmayacak kadar sevimsiz ve çirkin
-
[sıfat]
Yüzüne bakılmayacak kadar sevimsiz ve çirkin
- TABETME
-
-
[isim]
Tabetmek işi
-
[isim]
Tabetmek işi
- TABABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlik
- "Medeniyet buna da bir ad bulmuş, tababet hemen raporunu veriyor." (Aka Gündüz)
-
Tıp bilgisi
-
[isim]
Hekimlik
- NÖBETÇİ
-
-
Nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan kimse
- "Nöbetçi doktor orada, odasında idi." (Ömer Seyfettin)
-
Nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan kimse
- MEHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
-
Büyüklük, ululuk, yücelik
- "Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
- BETİSİZ
-
-
[sıfat]
İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)
-
[sıfat]
İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)
- KARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlık
-
Hısımlık
-
[isim]
Yakınlık
- ELBETTE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Her hâlde, şüphesiz, kuşkusuz, elbet
-
[zarf]
Her hâlde, şüphesiz, kuşkusuz, elbet
- BETONSU
-
-
[sıfat]
Betonu andıran, betona benzeyen, beton gibi
-
[sıfat]
Betonu andıran, betona benzeyen, beton gibi
- SAHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma, kayırma
- "Sen hayırlı bir mal mısın ki Hatice'yi sahabet edeceksin." (Peyami Safa)
-
[isim]
Koruma, kayırma
- CENABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cünüp
-
Pis, kötü, hoşlanılmayan (kimse veya şey)
- "Cenabet karının oyunları da en aşağı yedi sekiz kısımlıktır, çok bekletir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Cünüplük
-
[sıfat]
Cünüp
- GARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- "Bu kızda izahı güç bir garabet var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- TİBETÇE
- ...
- SALABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılık, sağlamlık
- "Eski cumhurbaşkanı kendi görüşü uzantısında böyle bir salabet örneği vermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Katılık, sağlamlık
- HİTABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı
-
[isim]
Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı
- REKABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
- "Bu seferki kovuluşun sebebi meslek rekabeti değil, meslek ahlakı idi." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Herkesin size delilik isnat etmekte birbirleriyle âdeta rekabet etmeleri kaidedir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
- RUTUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nem
- "Kum tablasının rutubeti çektiği söylenirdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Nem
- ŞEBABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gençlik
-
Gençlik yılları
-
[isim]
Gençlik
- BETONLU
- ...
- MUSİBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey
-
[sıfat]
Uğursuz
-
[isim]
Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey