İçinde bet olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde BET bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bet olan kelimeler listesine ya da Sonu bet ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BET
2 Harfli Kelimeler
BE, ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TİBETLİ
- ...
- DİYABET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şeker hastalığı, şeker
-
[isim]
Şeker hastalığı, şeker
- NECABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temiz bir soydan gelme, soyluluk
- "Eşyanın bile ihtiyarlamasında bir necabet vardı." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[isim]
Temiz bir soydan gelme, soyluluk
- NİYABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Naiplik
-
[isim]
Naiplik
- ELBETTE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Her hâlde, şüphesiz, kuşkusuz, elbet
-
[zarf]
Her hâlde, şüphesiz, kuşkusuz, elbet
- RUTUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nem
- "Kum tablasının rutubeti çektiği söylenirdi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Nem
- TİBETÇE
- ...
- MÜEBBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sonu olmayan
-
Yaşadıkça süren, ömür boyunca olan
- "Müebbet sürgün cezası."
-
[sıfat]
Sonu olmayan
- HİTABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı
-
[isim]
Etkili söz söyleme sanatı, söz sanatı
- NÖBETÇİ
-
-
Nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan kimse
- "Nöbetçi doktor orada, odasında idi." (Ömer Seyfettin)
-
Nöbet bekleyen, nöbet sırası kendisinde olan kimse
- SALABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Katılık, sağlamlık
- "Eski cumhurbaşkanı kendi görüşü uzantısında böyle bir salabet örneği vermişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Katılık, sağlamlık
- BETONSU
-
-
[sıfat]
Betonu andıran, betona benzeyen, beton gibi
-
[sıfat]
Betonu andıran, betona benzeyen, beton gibi
- KARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlık
-
Hısımlık
-
[isim]
Yakınlık
- GARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- "Bu kızda izahı güç bir garabet var." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yadırganacak yönü olma, gariplik, tuhaflık
- TABABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlik
- "Medeniyet buna da bir ad bulmuş, tababet hemen raporunu veriyor." (Aka Gündüz)
-
Tıp bilgisi
-
[isim]
Hekimlik
- GUDUBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yüzüne bakılmayacak kadar sevimsiz ve çirkin
-
[sıfat]
Yüzüne bakılmayacak kadar sevimsiz ve çirkin
- MEHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
-
Büyüklük, ululuk, yücelik
- "Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
- TABETME
-
-
[isim]
Tabetmek işi
-
[isim]
Tabetmek işi
- BETONCU
-
-
[isim]
Yapılarda beton dökme işleriyle uğraşan usta veya işçi
-
[isim]
Yapılarda beton dökme işleriyle uğraşan usta veya işçi
- BETİSİZ
-
-
[sıfat]
İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)
-
[sıfat]
İçinde insan, hayvan ve doğa ögeleri bulunmayan (resim veya heykel), nonfigüratif (sanat)