İçinde ber olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde BER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ber olan kelimeler listesine ya da Sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BRE
2 Harfli Kelimeler
BE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERİKİSİ
- ...
- BERGAMOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turunçgillerden bir ağaç (Citrus bergamia)
-
Bu ağacın, kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden bir ağaç (Citrus bergamia)
- BİBERLİK
-
-
[isim]
Biber konulan küçük kap
-
Biber yetiştirilen yer
-
[isim]
Biber konulan küçük kap
- ZEMBEREK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saatlerin çeşitli parçalarını harekete geçiren bölüm, yay
- "Halim zemberek gibi boşanıyor, sağa bir omuz, sola bir omuz, kalabalığı yarıp Korkut'un karşısına dikiliyor." (Atilla İlhan)
- "Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara..." (Haldun Taner)
-
Kapılara takılan yaylı kapama düzeneği
-
Hayvan sırtında taşınabilen küçük top
-
Çelik veya pirinçten yapılmış ok
-
[isim]
Saatlerin çeşitli parçalarını harekete geçiren bölüm, yay
- HABERLİK
-
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
- BERTARAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kaldırma, giderme
- "Yoksa birileri bizi kullanarak istemediği bazı şeyleri mi bertaraf ediyor?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Kaldırma, giderme
- REHBERLİ
-
-
[sıfat]
Rehberi olan
- "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Rehberi olan
- MUHABERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazışma
-
İletişim
-
[isim]
Yazışma
- ÇEMBERSİ
- ...
- TEBERRÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Meydana çıkma, görünme
-
[isim]
Meydana çıkma, görünme
- GEBERMEK
-
-
[nsz]
Kötü bir biçimde ölmek
- "Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Biz geberip gitsek yüz sene sonra evlat ve ahbabımızdan bu parayı tahsil ederler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir kimseye aşırı ilgi, istek ve yakınlık duymak
-
[nsz]
Kötü bir biçimde ölmek
- BERCESTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Güzel, latif
-
Seçilmiş, seçme
-
[isim]
Sanat değeri yüksek olan dize
-
[sıfat]
Güzel, latif
- BERENARI
-
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
-
[zarf]
Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça
- BİBERİYE
-
-
[isim]
Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde çok yetişen, güzel kokulu yapraklarını dökmeyen, çiçekleri soluk mavi renkli, çok yıllık bir bitki (Rosmarinus officinalis)
-
[isim]
Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde çok yetişen, güzel kokulu yapraklarını dökmeyen, çiçekleri soluk mavi renkli, çok yıllık bir bitki (Rosmarinus officinalis)
- BERDEVAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- "Yüz elli sene evvel türeyen bu âdet hâlâ da berdevam." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- BERKİNME
-
-
[isim]
Berkinmek işi veya durumu
-
[isim]
Berkinmek işi veya durumu
- BERTİLME
-
-
[isim]
Bertilmek işi veya durumu
-
[isim]
Bertilmek işi veya durumu
- HABERDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- "Olup bitenden haberdardır."
- "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
- "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- ZEBERCET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarı renkte ve cam parlaklığında, doğal demir ve magnezyum silikat, krizolit
-
[isim]
Sarı renkte ve cam parlaklığında, doğal demir ve magnezyum silikat, krizolit
- BİBERSİZ
-
-
[sıfat]
İçine biber katılmamış
-
Acısız
-
[sıfat]
İçine biber katılmamış