İçinde ber olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde BER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ber olan kelimeler listesine ya da Sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BRE
2 Harfli Kelimeler
BE, ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERKİMEK
-
-
[nsz]
Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek
-
[nsz]
Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek
- ZEMBEREK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Saatlerin çeşitli parçalarını harekete geçiren bölüm, yay
- "Halim zemberek gibi boşanıyor, sağa bir omuz, sola bir omuz, kalabalığı yarıp Korkut'un karşısına dikiliyor." (Atilla İlhan)
- "Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara..." (Haldun Taner)
-
Kapılara takılan yaylı kapama düzeneği
-
Hayvan sırtında taşınabilen küçük top
-
Çelik veya pirinçten yapılmış ok
-
[isim]
Saatlerin çeşitli parçalarını harekete geçiren bölüm, yay
- GEBERTME
-
-
[isim]
Gebertmek işi
-
[isim]
Gebertmek işi
- HABERDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- "Olup bitenden haberdardır."
- "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
- "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- BERKİNME
-
-
[isim]
Berkinmek işi veya durumu
-
[isim]
Berkinmek işi veya durumu
- BİBERLİK
-
-
[isim]
Biber konulan küçük kap
-
Biber yetiştirilen yer
-
[isim]
Biber konulan küçük kap
- SEFERBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
- "Yarım saat içinde oteli bir hastane şekline sokmuş, hepimizi seferber etmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "... anası, kardeşi, konu komşu, bilen bilmeyen, polis, jandarma, herkes seferber oldu. Nevin bulunamadı." (R. Çalapala)
-
[sıfat]
Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
- ÇEMBERSİ
- ...
- BERHUDAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Mutlu
- "Fahim Bey'in kısa boylu, ak sakallı babası 'berhudar ol, oğlum! Gel seni alnından öpeyim' demiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Mutlu
- BERDEVAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- "Yüz elli sene evvel türeyen bu âdet hâlâ da berdevam." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sürmekte olan, sürüp giden
- BERHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- REHBERLİ
-
-
[sıfat]
Rehberi olan
- "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Rehberi olan
- ÇEMBERLİ
-
-
[sıfat]
Çemberi olan
-
Çember geçirilmiş olan
- "Köşelerde ağır, ceviz ağacından yapılmış, demir çemberli mezarlar duruyor." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Çemberi olan
- HABERSİZ
-
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- "Yolcular, içimdeki mahşerden habersiz, yanımdan geçip gidiyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Haber vermeden, habersizce
- "Habersiz geliverdiler."
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- BERMUTAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
- "Annem bermutat işi merasim tarafından alıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
- TEBERRÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Meydana çıkma, görünme
-
[isim]
Meydana çıkma, görünme
- BERABERE
- ...
- BİBERSİZ
-
-
[sıfat]
İçine biber katılmamış
-
Acısız
-
[sıfat]
İçine biber katılmamış
- BERKİTME
-
-
[isim]
Sağlamlaştırma, tahkim, takviye
-
[isim]
Sağlamlaştırma, tahkim, takviye
- BERİBERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık
-
[isim]
Genellikle Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık