İçinde ber olan 8 harfli 40 kelime var. İçerisinde BER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ber olan kelimeler listesine ya da Sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BRE

2 Harfli Kelimeler

BE, ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BERKİMEK

  1. [nsz] Sağlamlaşmak, güç kazanmak, pekişmek

ZEMBEREK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saatlerin çeşitli parçalarını harekete geçiren bölüm, yay
    • "Halim zemberek gibi boşanıyor, sağa bir omuz, sola bir omuz, kalabalığı yarıp Korkut'un karşısına dikiliyor." (Atilla İlhan)
    • "Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara..." (Haldun Taner)
  2. Kapılara takılan yaylı kapama düzeneği
  3. Hayvan sırtında taşınabilen küçük top
  4. Çelik veya pirinçten yapılmış ok

GEBERTME

  1. [isim] Gebertmek işi

HABERDAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Haberli, bilgili
    • "Olup bitenden haberdardır."
    • "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
    • "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)

BERKİNME

  1. [isim] Berkinmek işi veya durumu

BİBERLİK

  1. [isim] Biber konulan küçük kap
  2. Biber yetiştirilen yer

SEFERBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
    • "Yarım saat içinde oteli bir hastane şekline sokmuş, hepimizi seferber etmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "... anası, kardeşi, konu komşu, bilen bilmeyen, polis, jandarma, herkes seferber oldu. Nevin bulunamadı." (R. Çalapala)

ÇEMBERSİ
...
BERHUDAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. Mutlu
    • "Fahim Bey'in kısa boylu, ak sakallı babası 'berhudar ol, oğlum! Gel seni alnından öpeyim' demiş." (Abdülhak Şinasi Hisar)

BERDEVAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sürmekte olan, sürüp giden
    • "Yüz elli sene evvel türeyen bu âdet hâlâ da berdevam." (Yahya Kemal Beyatlı)

BERHAYAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
    • "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)

REHBERLİ

  1. [sıfat] Rehberi olan
    • "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)

ÇEMBERLİ

  1. [sıfat] Çemberi olan
  2. Çember geçirilmiş olan
    • "Köşelerde ağır, ceviz ağacından yapılmış, demir çemberli mezarlar duruyor." (Ömer Seyfettin)

HABERSİZ

  1. [sıfat] Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
    • "Yolcular, içimdeki mahşerden habersiz, yanımdan geçip gidiyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. [zarf] Haber vermeden, habersizce
    • "Habersiz geliverdiler."

BERMUTAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi
    • "Annem bermutat işi merasim tarafından alıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TEBERRÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meydana çıkma, görünme

BERABERE
...
BİBERSİZ

  1. [sıfat] İçine biber katılmamış
  2. Acısız

BERKİTME

  1. [isim] Sağlamlaştırma, tahkim, takviye

BERİBERİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü