İçinde ber olan 7 harfli 36 kelime var. İçerisinde BER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ber olan kelimeler listesine ya da Sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BRE

2 Harfli Kelimeler

BE, ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HABERLİ

  1. [sıfat] Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
    • "Haberli konuk."
    • "En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar." (Tomris Uyar)
  2. [zarf] Haber vermiş veya almış olarak
    • "Biz oraya haberli gittik."

EMİRBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Emir eri
    • "Paşa o gün konuşmasına başlamazdan önce emirberlerine gene iki kahve emretti." (Ruşen Eşref Ünaydın)

HABERCİ

  1. [isim] Haber getiren kimse, ulak
  2. Muhbir, ihbar eden kimse
    • "Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Bir durumun, bir olayın belirtisi
    • "Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek."
  4. Karakulak

LİBERAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Hürriyet ve serbestlikle ilgili
  2. Serbest ekonomiden yana olan (kimse, parti vb.)
  3. Hoşgörülü

BEREKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
    • "Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket." (Orhan Veli Kanık)
    • "Bereket versin ki genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yağmur
    • "Bereket yağıyor."
    • "Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. [zarf] İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
    • "Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum." (Erhan Bener)

BERABER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Birlikte, bir arada
    • "Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  2. -e rağmen, -e karşın
    • "Halılarla bezenmiş olmakla beraber gıcırtıdan ve esnemelerden kurtulamamıştı." (Refik Halit Karay)
  3. [sıfat] Aynı düzeyde
    • "Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber." (Ahmet Rasim)

BERTMEK

  1. [nsz] Bertilmek

TEBERLİ

  1. [sıfat] Teberi olan
    • "Alayın en önünde de elleri teberli, Bektaşi babaları yer alır." (Salâh Birsel)

BERHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyük, harap, kullanışsız ev
    • "Pek büyük, pek berhane bir şeydir." (Salâh Birsel)

BİHABER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Habersiz, bilgisiz
    • "Kimisi maişet derdine düşmüş / Rahattan bihaber." (Cahit Sıtkı Tarancı)

GELBERİ

  1. [isim] Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç
  2. Tırmık
  3. Harman döküntülerini toplamaya yarayan araç
  4. Ağaç dallarını budamak için kullanılan eğri demir

BERKLİK

  1. [isim] Sağlamlık
  2. Sertlik, katılık

BİBERLİ

  1. [sıfat] İçine biber katılmış
  2. Acı

YERBERİ

  1. [isim] Dünya çevresinde dolanan bir uydunun gerçek veya görünür yörüngesinin dünyaya en yakın noktası

ABERANT
...
BİBERCİ
...
BİBERON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle süt çocuklarına süt ve sulu yiyecekleri içirmekte kullanılan emzikli şişe

GÜNBERİ

  1. [isim] Yerin, güneşe en yakın bulunduğu nokta
    • "Yer, ocak ayının ilk günlerinde günberide bulunur."

ÇEKBERİ

  1. [isim] Harman yerinde yığınları çekmeye yarayan alet, gelberi

MUTEBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer
    • "Selanik'in en varlıklı, en muteber, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
    • "Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir." (Tarık Buğra)
  2. İnanılır, güvenilir
  3. Değerli
    • "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)
  4. Geçerli

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü