İçinde ber olan 7 harfli 36 kelime var. İçerisinde BER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ber olan kelimeler listesine ya da Sonu ber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BRE

2 Harfli Kelimeler

BE, ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEREKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
    • "Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket." (Orhan Veli Kanık)
    • "Bereket versin ki genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Yağmur
    • "Bereket yağıyor."
    • "Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. [zarf] İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
    • "Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum." (Erhan Bener)

BERMUDA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dizlere kadar inen dar ve kısa pantolon

BİBERLİ

  1. [sıfat] İçine biber katılmış
  2. Acı

ABERANT
...
BERABER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Birlikte, bir arada
    • "Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  2. -e rağmen, -e karşın
    • "Halılarla bezenmiş olmakla beraber gıcırtıdan ve esnemelerden kurtulamamıştı." (Refik Halit Karay)
  3. [sıfat] Aynı düzeyde
    • "Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber." (Ahmet Rasim)

HABERLİ

  1. [sıfat] Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
    • "Haberli konuk."
    • "En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar." (Tomris Uyar)
  2. [zarf] Haber vermiş veya almış olarak
    • "Biz oraya haberli gittik."

BERBERİ
...
ÇEKBERİ

  1. [isim] Harman yerinde yığınları çekmeye yarayan alet, gelberi

TEBERLİ

  1. [sıfat] Teberi olan
    • "Alayın en önünde de elleri teberli, Bektaşi babaları yer alır." (Salâh Birsel)

BERKLİK

  1. [isim] Sağlamlık
  2. Sertlik, katılık

GEBERME

  1. [isim] Gebermek işi

GELBERİ

  1. [isim] Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç
  2. Tırmık
  3. Harman döküntülerini toplamaya yarayan araç
  4. Ağaç dallarını budamak için kullanılan eğri demir

ÖTEBERİ

  1. [isim] Türlü, önemsiz, ufak tefek şeyler
    • "Çıkıp öteberi almaya çarşıya gittim." (Refik Halit Karay)

BERTMEK

  1. [nsz] Bertilmek

BİBERSİ

  1. [sıfat] Biberi andıran, bibere benzeyen, biber gibi, biberimsi

MUTEBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer
    • "Selanik'in en varlıklı, en muteber, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
    • "Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir." (Tarık Buğra)
  2. İnanılır, güvenilir
  3. Değerli
    • "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)
  4. Geçerli

YERBERİ

  1. [isim] Dünya çevresinde dolanan bir uydunun gerçek veya görünür yörüngesinin dünyaya en yakın noktası

BERHANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Büyük, harap, kullanışsız ev
    • "Pek büyük, pek berhane bir şeydir." (Salâh Birsel)

TEBERRU

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bağış

BERKİME

  1. [isim] Berkimek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü