İçinde be olan 8 harfli 277 kelime var. İçerisinde BE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında be olan kelimeler listesine ya da Sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BENZEMEZ
-
-
[isim]
İskambil, okey oyunlarında farklı kâğıtların veya taşların bir araya gelmesi
-
[isim]
İskambil, okey oyunlarında farklı kâğıtların veya taşların bir araya gelmesi
- REHBERLİ
-
-
[sıfat]
Rehberi olan
- "Eli rehberli Amerikan turistleri gibi geldikleri şehrin önce tarihî anıtlarını ziyaret ederler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Rehberi olan
- BERABERE
- ...
- BEZCİLİK
-
-
[isim]
Bezcinin işi veya mesleği
-
[isim]
Bezcinin işi veya mesleği
- BEKLENİŞ
- ...
- BERGÜZAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Anmak için verilen hatıra, armağan, yadigâr
- "Büyük babanın zamanında bergüzarmış, ne yapayım, kıramadım." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Anmak için verilen hatıra, armağan, yadigâr
- NASBETME
-
-
[isim]
Nasbetmek işi
-
[isim]
Nasbetmek işi
- BENZEŞİK
-
-
[sıfat]
Benzeşme özelliği gösteren
-
[sıfat]
Benzeşme özelliği gösteren
- ASELBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
-
[isim]
Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir tür reçine
- ŞEBEKLİK
-
-
[isim]
Şebek olma durumu
-
[isim]
Şebek olma durumu
- BEZLEMEK
-
-
[-i]
Bez, kumaş vb. ile örtmek veya kaplamak
-
Çocuğun altına bez koymak, çocuğu belemek
-
[-i]
Bez, kumaş vb. ile örtmek veya kaplamak
- RÜTBESİZ
-
-
[sıfat]
Rütbesi olmayan, kıdemsiz
-
[sıfat]
Rütbesi olmayan, kıdemsiz
- TEBERRÜK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğur sayma
-
[isim]
Uğur sayma
- HABERSİZ
-
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- "Yolcular, içimdeki mahşerden habersiz, yanımdan geçip gidiyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Haber vermeden, habersizce
- "Habersiz geliverdiler."
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- MUHABERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazışma
-
İletişim
-
[isim]
Yazışma
- PEMBELİK
-
-
[isim]
Pembe olma durumu
- "Hatice'nin yüzü o leylak rengine çalan pembeliği ile dalgalanıverdi." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Pembe olma durumu
- BEKLETİŞ
-
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
-
[isim]
Bekletme işi veya biçimi
- HABERLİK
-
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
- KAYBEDİŞ
- ...
- DERBEDER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)
- "Benim gibi derbeder bir biçareye tokat atmaktan kolay ne olur?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Yaşayışı ve davranışı düzensiz (kimse)