İçinde be olan 7 harfli 238 kelime var. İçerisinde BE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında be olan kelimeler listesine ya da Sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEDENLİ
...
SALABET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Katılık, sağlamlık
    • "Eski cumhurbaşkanı kendi görüşü uzantısında böyle bir salabet örneği vermişti." (Haldun Taner)

BEKİTME

  1. [isim] Bekitmek işi

MEZBELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çöplük
    • "Köyün mezbelesinde, köpek enikleriyle insan yavruları birbirine karışmış, oynaşıyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Aşağılık ve kötü durum

İZBELİK

  1. [isim] İzbe yer

BEYİNSİ

  1. [sıfat] Beyni andıran, beyne benzeyen, beyin gibi
    • "Beyinsi boğumlar."

DİYABET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şeker hastalığı, şeker

TEBEŞİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Toz zerreciklerinden oluşan, çizdiği yerde iz bırakan, beyaz veya açık renkte kireçli kaya
  2. Bu maddeden yapılan, kara tahta, duvar vb. yüzeylere yazı yazmak için kullanılan, beyaz veya renkli çubuk
    • "Tahta başında, elimde tebeşir, sallanıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

BEKİNİŞ

  1. [isim] Bekinme işi veya biçimi

BERTMEK

  1. [nsz] Bertilmek

SÜBEKLİ

  1. [sıfat] Sübeği olan
    • "Beşikler sübekli olduğu gibi bazı salıncakların alt kısmında da sübek geçecek bir delik mevcuttur." (Refik Halit Karay)

BELEMEK

  1. [-i] Çocuğu kundaklamak
  2. Beşiğe yatırıp bağlamak
  3. Bulamak, bulaştırmak

BİBEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Payı olmayan, pay almamış

MERTEBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aşama, derece, rütbe
    • "Bu sanatkârı bir yarım ilah mertebesine yükselten ne kuvvet ne de hususiyettir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Evre, safha

BEŞARET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Muştu

BEZENTİ
...
BEKLEME

  1. [isim] Beklemek işi
    • "Pencere kapandıktan sonra aynı hareketsizlik ve bekleme devam etti." (Nahid Sırrı Örik)

BERABER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Birlikte, bir arada
    • "Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  2. -e rağmen, -e karşın
    • "Halılarla bezenmiş olmakla beraber gıcırtıdan ve esnemelerden kurtulamamıştı." (Refik Halit Karay)
  3. [sıfat] Aynı düzeyde
    • "Bina taş, merdiveni yok, toprakla beraber." (Ahmet Rasim)

BEYAZLI

  1. [sıfat] Beyazı bulunan
    • "Kavisli yollarına kakılmış beyazlı siyahlı çakıl taşları henüz sulanmış." (Refik Halit Karay)

EBEVEYN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anne ve baba
    • "Ebeveynim çok bedbaht insanlardı." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü