İçinde be olan 7 harfli 238 kelime var. İçerisinde BE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında be olan kelimeler listesine ya da Sonu be ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEKİLLİ
- ...
- BENİMKİ
-
-
[sıfat]
Benim olan, benimle ilgili olan
-
[zamir]
Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıkları söz
-
[zamir]
Yakın çevremizde olan bir kimseden söz ederken kullanılan bir söz
-
[sıfat]
Benim olan, benimle ilgili olan
- BESTELİ
-
-
[sıfat]
Bestesi olan, bestelenmiş
-
[sıfat]
Bestesi olan, bestelenmiş
- GEBERİK
-
-
Ölü, ölmüş
-
Ölü, ölmüş
- BECERME
-
-
[isim]
Becermek işi
-
[isim]
Becermek işi
- BELGİLİ
-
-
[sıfat]
Belgiye dayanan, belirli olan
-
[sıfat]
Belgiye dayanan, belirli olan
- BESMELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
"Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı ile" anlamına gelen ve bir işe başlarken söylenilen bismillahirrahmanirrahim sözü, bismillah
- "İlk ders olarak besmeleyi öğrendiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Üç dört kişi birden besmele çekmişlerdi ve hepsi birden okumaya başlamışlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
"Esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı ile" anlamına gelen ve bir işe başlarken söylenilen bismillahirrahmanirrahim sözü, bismillah
- BEYABAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çöl
-
[isim]
Çöl
- BEZENME
-
-
[isim]
Bezenmek işi veya durumu
-
[isim]
Bezenmek işi veya durumu
- BİBERCİ
- ...
- KİTABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazmanlık, kâtiplik
-
Kompozisyon, tahrir
-
[isim]
Yazmanlık, kâtiplik
- RABBENA
- ...
- DEBDEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görkem
- "Bir Tanzimat konağının şaşırtıcı debdebesi içinden bu küçük eve düşmüştü." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Görkem
- BEREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
- "Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket." (Orhan Veli Kanık)
- "Bereket versin ki genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yağmur
- "Bereket yağıyor."
- "Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda
- "Bereket, o sıralarda henüz bu sözü bilmiyordum." (Erhan Bener)
-
[isim]
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan
- EZBERCİ
-
-
[isim]
Dersini veya herhangi bir konuyu anlamadan kelime kelime belleğinde tutan kimse
-
[isim]
Dersini veya herhangi bir konuyu anlamadan kelime kelime belleğinde tutan kimse
- BEYANAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Demeç, bildiri
- "Beyanatın askerî kısmını Falih Rıfkı almış, bana da siyasi kısmını bırakmıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Demeç, bildiri
- BEDENEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bedeniyle, vücuduyla
-
Beden gücüyle
-
[zarf]
Bedeniyle, vücuduyla
- HİTABEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla
-
[zarf]
Sözü birine yönelterek, hitap yoluyla
- BİBERSİ
-
-
[sıfat]
Biberi andıran, bibere benzeyen, biber gibi, biberimsi
-
[sıfat]
Biberi andıran, bibere benzeyen, biber gibi, biberimsi
- BELETME
-
-
[isim]
Beletmek işi
-
[isim]
Beletmek işi