İçinde başlı olan 13 kelime var. İçerisinde BAŞLI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında başlı olan kelimeler listesine ya da Sonu başlı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
AĞIRBAŞLILIK
DİKBAŞLILIK, KIZILBAŞLIK
AĞIRBAŞLI, BAŞLIKSIZ, NEBBAŞLIK
BAŞLIKÇI, BAŞLIKLI, DİKBAŞLI, ERBAŞLIK
BAŞLICA
BAŞLIK
BAŞLI
A B I L Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
BAŞLI
4 Harfli Kelimeler
ALIŞ
3 Harfli Kelimeler
AŞI, BAL, BAŞ, ŞAL
2 Harfli Kelimeler
AB, AL, AŞ, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AĞIRBAŞLILIK
-
-
[isim]
Ağırbaşlı olma durumu, vakar, ciddilik, ciddiyet
- "Sonra olgun yaşına yaraşan bir ağırbaşlılıkla, temkinli temkinli, efendi efendi yoluna devam etti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ağırbaşlı olma durumu, vakar, ciddilik, ciddiyet
- KIZILBAŞLIK
- ...
- DİKBAŞLILIK
-
-
[isim]
Dikbaşlı olma durumu
-
[isim]
Dikbaşlı olma durumu
- AĞIRBAŞLI
-
-
[sıfat]
Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı
- "Ahmet Naci, ağırbaşlı, çalışkan ve haluk bir gençti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Davranışları ölçülü, olgun (kimse), vakur, ciddi, hoppa karşıtı
- NEBBAŞLIK
- ...
- BAŞLIKSIZ
-
-
[sıfat]
Başlığı olmayan
-
Başlığı olmayan, antetsiz, anteti olmayan (yazı, kâğıt vb.)
-
[sıfat]
Başlığı olmayan
- BAŞLIKLI
-
-
[sıfat]
Başlığı olan
- "Kırmızı önlüklü, siyah başlıklı kadınlar..." (Ömer Seyfettin)
-
Başlığı olan, antetli, anteti olan (yazı, kâğıt vb.)
-
[sıfat]
Başlığı olan
- DİKBAŞLI
-
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
-
Kurumlu
- "Dikbaşlı ve sözünü esirgemeyen bir insan olduğundan yükselmemişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnatçı, bildiğinden dönmeyen, büyüklerinin sözünü dinlemeyen, boyun eğmeyen (kimse)
- ERBAŞLIK
-
-
[isim]
Erbaş kademesi
-
[isim]
Erbaş kademesi
- BAŞLIKÇI
-
-
[isim]
Başlık yapan veya satan kimse
-
[isim]
Başlık yapan veya satan kimse
- BAŞLICA
-
-
[sıfat]
En önemli, başta gelen
- "Eleştirme her okurun, her seyircinin başlıca hakkıdır." (Nurullah ataç)
-
[sıfat]
En önemli, başta gelen
- BAŞLIK
-
-
[isim]
Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş
- "İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı." (Necati Cumalı)
- "Marifet makaleye başlık koymakta değil, koyduğu prensibe uymaktadır." (Refik Halit Karay)
-
Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon
-
Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü
-
Bir sütunun, bir direğin tepeliği
- "Önünden yüzlerce defa geçmiş olduğumuz bin yıllık çeşme, bir sütun başlığı birden gözümüzde şahsiyet ve değer kazanırdı." (Samiha Ayverdi)
-
Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet
-
Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha
-
Bazı bölgelerde, evlenirken, damadın kaynatasına ödemesi görenek olan para
-
Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça
-
Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım, top
-
[isim]
Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş
- BAŞLI
-
-
[sıfat]
Başı olan
- "O zaman kırmızı başlı kibritler vardı ya." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Başı olan