İçinde bar olan 8 harfli 43 kelime var. İçerisinde BAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bar olan kelimeler listesine ya da Sonu bar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAR, RAB
2 Harfli Kelimeler
AB, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KEHRİBAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkoparan
- "Önümdeki kutuda elmas, akik, zümrüt, necef, sedef, kehribar vesaire gibi yüz kadar küçük küçük taşlar vardı." (Ömer Seyfettin)
- "Üstelik tütünler kehribar gibiydi bu yıl." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Bu reçineden yapılmış
- "İki aydır kayıp sarı kehribar tespihini görünce sevindi." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkoparan
- BARUTLUK
-
-
[isim]
Barut saklanan kap veya yer, barut kabağı
-
[isim]
Barut saklanan kap veya yer, barut kabağı
- BARDACIK
-
-
[isim]
Bir tür küçük ve tatlı yaş incir
-
[isim]
Bir tür küçük ve tatlı yaş incir
- KABARECİ
-
-
[isim]
Kabare oyuncusu
- "Şu üç delikanlı bugün gerçekten Avrupa klası birer kabareci olma yolundadır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kabare oyuncusu
- BARIŞÇIL
-
-
[sıfat]
Barışsever
-
[sıfat]
Barışsever
- BARKODLU
-
-
[sıfat]
Barkodu olan
-
[sıfat]
Barkodu olan
- KABARMAK
-
-
[nsz]
Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
- "Ekmek iyi kabardı."
-
Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
- "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Niceliği artmak, büyümek
- "Masraf kabardı."
-
Şişmek, genişlemek
- "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." (Peyami Safa)
-
Hayvanların tüyleri dikilmek
-
Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
- "Bu kumaş çabuk kabardı."
-
Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
- "Masanın kaplaması kabardı."
- "Dolabın boyası kabardı."
-
Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
-
Bulanmak
-
Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
- "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
-
Böbürlenmek, gururlanmak
- "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
- MÜBAREZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki düşman taraftan çıkan birer kişinin çarpışması
-
[isim]
İki düşman taraftan çıkan birer kişinin çarpışması
- BARBADOS
- ...
- BARIŞMAK
-
-
[nsz]
İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak
- "Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz." (Aka Gündüz)
-
[-le]
Sevmek, zevk almak
- "Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[nsz]
İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak
- BARBARCA
-
-
[sıfat]
Barbara özgü
- "Hükûmet bu barbarca saldırıların önüne geçmemektedir." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Kaba ve kırıcı bir davranışla
-
[sıfat]
Barbara özgü
- BARONLUK
-
-
[isim]
Baron olma durumu veya baronun görevi
-
[isim]
Baron olma durumu veya baronun görevi
- KUBARMAK
-
-
[nsz]
Hindi veya güvercinin tüyleri kabarmak
-
Çalımlı bir tavır takınmak
-
[nsz]
Hindi veya güvercinin tüyleri kabarmak
- BARINMAK
-
-
Doğa etkilerinden korunmak için kapalı bir yere sığınmak
-
[nsz]
Yerleşmek, yaşamak için uygun şartlar bularak oturmak
- "Dosdoğru teyzemin evine gidecektim, iyi kötü barınacak bir yer..." (Peyami Safa)
-
Bir yerde yatarak geceyi geçirmek
-
[nsz]
Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak
-
Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak
- "Girip çıktığı mesleklerin hiçbirinde üç dört, hadi bilemediniz, altı aydan fazla barınamadı." (Haldun Taner)
-
Doğa etkilerinden korunmak için kapalı bir yere sığınmak
- BARKAROL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Venedik gondolcularının söz ve müziği önceden yazılmadan, içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı
-
Ritmi üç zamanlı müzik eseri
-
[isim]
Venedik gondolcularının söz ve müziği önceden yazılmadan, içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı
- BARDAKÇI
-
-
[isim]
Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse
-
[isim]
Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse
- BAROSKOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Havanın içinde bulunduğu cisimlerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi bulunan fizik cihazı
-
[isim]
Havanın içinde bulunduğu cisimlerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi bulunan fizik cihazı
- BARTINLI
- ...
- DUBARACI
-
-
[sıfat]
Oyunla, hileyle, aldatmacayla, düzenle iş gören (kimse), düzenci
-
[sıfat]
Oyunla, hileyle, aldatmacayla, düzenle iş gören (kimse), düzenci
- ZIBARTMA
- ...