İçinde bar olan 8 harfli 43 kelime var. İçerisinde BAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bar olan kelimeler listesine ya da Sonu bar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A B R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BAR, RAB

2 Harfli Kelimeler

AB, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GABARDİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sık dokunmuş bir tür ince yünlü veya pamuklu kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Yeşile çalan gabardin pardösüsünü kaptığı gibi fırladı." (Tarık Buğra)

İTİBAREN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] - ...-den başlayarak, ...-den sonra, ...-den beri
    • "Babamın ölümünden itibaren size daima hak verdim." (Atilla İlhan)

BARİSFER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ağır küre

BARBUNYA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Barbunyagillerden, kırmızı pullu, beyaz etli, kemikli bir balık (Mullus barbahıs)

BARBARCA

  1. [sıfat] Barbara özgü
    • "Hükûmet bu barbarca saldırıların önüne geçmemektedir." (Falih Rıfkı Atay)
  2. [zarf] Kaba ve kırıcı bir davranışla

KABARECİ

  1. [isim] Kabare oyuncusu
    • "Şu üç delikanlı bugün gerçekten Avrupa klası birer kabareci olma yolundadır." (Haldun Taner)

DUBARACI

  1. [sıfat] Oyunla, hileyle, aldatmacayla, düzenle iş gören (kimse), düzenci

BARIŞMAK

  1. [nsz] İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak
    • "Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz." (Aka Gündüz)
  2. [-le] Sevmek, zevk almak
    • "Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ABARTICI

  1. [isim] Abartıyı huy edinen kimse, abartmacı, mübalağacı

İTİBARLI

  1. [sıfat] İtibarı, değeri olan, saygın
  2. Kredisi olan
  3. Gözde olan, önemli sayılan
    • "Köşedeki itibarlı masalardan birine karşılıklı oturduk." (Çetin Altan)

BARLANMA
...
KUBARMAK

  1. [nsz] Hindi veya güvercinin tüyleri kabarmak
  2. Çalımlı bir tavır takınmak

BARBUTÇU

  1. [isim] Barbut oynayan kimse

BARKAROL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Venedik gondolcularının söz ve müziği önceden yazılmadan, içlerinden geldiği gibi söyledikleri şarkı
  2. Ritmi üç zamanlı müzik eseri

BARINMAK

  1. Doğa etkilerinden korunmak için kapalı bir yere sığınmak
  2. [nsz] Yerleşmek, yaşamak için uygun şartlar bularak oturmak
    • "Dosdoğru teyzemin evine gidecektim, iyi kötü barınacak bir yer..." (Peyami Safa)
  3. Bir yerde yatarak geceyi geçirmek
  4. [nsz] Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak
  5. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak
    • "Girip çıktığı mesleklerin hiçbirinde üç dört, hadi bilemediniz, altı aydan fazla barınamadı." (Haldun Taner)

KABARMAK

  1. [nsz] Ağırlığı artmadan hacmi büyümek
    • "Ekmek iyi kabardı."
  2. Yağışlardan veya kaynamaktan taşmaya yüz tutmak
    • "Çay birdenbire kabararak şosenin rampalarını aşar ve epeyce zararlara sebep olur." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Niceliği artmak, büyümek
    • "Masraf kabardı."
  4. Şişmek, genişlemek
    • "İhtiyarın zayıf damarları kabarmış kıllı elleri dizlerinin üstündeydi." (Peyami Safa)
  5. Hayvanların tüyleri dikilmek
  6. Kumaş üzerinde tüyler oluşmak, havlanmak
    • "Bu kumaş çabuk kabardı."
  7. Islanıp veya ısınıp yerinden kurtulmak
    • "Masanın kaplaması kabardı."
    • "Dolabın boyası kabardı."
  8. Deniz dalgalanmak, büyük dalgalar oluşmak
  9. Bulanmak
  10. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek
    • "Bu olayı duyunca delikanlının yüreği öç alma duygusuyla kabarır." (Necati Cumalı)
  11. [nsz] Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak
  12. Böbürlenmek, gururlanmak
    • "Kumandan, atını şahlandırarak hurra hurra diye kendisini alkışlayan keyifli halka boyun kırarak kabarıyordu." (Ömer Seyfettin)

BARDACIK

  1. [isim] Bir tür küçük ve tatlı yaş incir

BARBADOS
...
BAROSKOP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Havanın içinde bulunduğu cisimlerin ağırlığı üzerine yaptığı hafifletici etkiyi gösteren ve havası boşaltılabilen bir fanus içinde terazisi bulunan fizik cihazı

ZIBARTMA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü