İçinde bar olan 6 harfli 32 kelime var. İçerisinde BAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bar olan kelimeler listesine ya da Sonu bar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAR, RAB
2 Harfli Kelimeler
AB, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BARATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bilim doktorlarının ve kardinallerin giydikleri dört köşe külah veya başlık
-
Osmanlı sarayında genellikle bostancıların, baltacı ve kapıcıların giydikleri, kırmızı çuhadan yapılmış, ucu kıvrık, uzunca başlık
-
[isim]
Bilim doktorlarının ve kardinallerin giydikleri dört köşe külah veya başlık
- BARDAK
-
-
[isim]
Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap
- "Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum." (Falih Rıfkı Atay)
- "Son tartışmamızın bardağı taşıran damla olduğu belli oluyordu." (Erhan Bener)
- "Son davranışı bardağı taşırmaya yetti."
- "Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bu kabın alacağı miktarda olan
- "Bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boduç, çamçak
-
Toprak testi
-
[isim]
Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap
- CIMBAR
-
-
[isim]
Çımbar
-
Filiz, sürgün
-
[isim]
Çımbar
- ŞUBARA
- ...
- BARLAM
-
-
[isim]
İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30-40 cm boyunda, Marmara ve Ege deniziyle Akdeniz'de bol bulunan bir balık türü (Merluccius merluccius)
-
[isim]
İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30-40 cm boyunda, Marmara ve Ege deniziyle Akdeniz'de bol bulunan bir balık türü (Merluccius merluccius)
- BARBAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)
- "Barbar akınlarından beri bu yollarda gördüğüm en asil atlısın." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Kaba saba, ilkel
- "Bu vaziyeti haber alan köylüler türlü barbar aletlerle şehir ahalisini korumak üzere kasabaya yürümüşlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Kaba ve kırıcı
-
[sıfat]
Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)
- KABARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
-
Meyhane
-
[isim]
Çeşitli gösterilerin yapıldığı eğlence yeri
- İZOBAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Eş basınç
-
[isim]
Eş basınç
- BARMEN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Barda içki hazırlayıp sunan kimse
-
[isim]
Barda içki hazırlayıp sunan kimse
- BARYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)
-
[isim]
Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)
- KABARA
-
-
[isim]
Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi
-
Süs olarak odaların ahşap bölümlerine, türlü biçimler yapmak için çakılan iri başlı, sarı çivi
-
Kumaş kaplı mobilyanın kenarındaki şeridin üzerine ara verilmeden çakılan süslü çivi
-
[isim]
Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altına çakılan, yassı ve iri başlı demir çivi
- ABARTI
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa
-
[isim]
Bir şeyi, bir olayı olduğundan büyük veya çok gösterme, mübalağa
- DUBARA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de iki benekli yüzünün üste gelmesi
-
Oyun, hile, aldatmaca, düzen
- "İnanma kızım, bu hastalıkta bir dubara var." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de iki benekli yüzünün üste gelmesi
- BARBUN
- ...
- BARUDİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyu gri renk
- "Esmerliği peçesinin altından dahi hissedilmekte idi; bilmem ki barudi mi demeliyim." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Koyu gri renk
- İTİBAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık, prestij
- "Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" (Necati Cumalı)
- "Biz sana ağabey diye itibar ediyoruz." (Burhan Felek)
- "Yaşarken de öldükten sonra da en büyük itibarı gördü." (Haldun Taner)
- "Paran kıtsa itibarın sağ olsun." (Memduh Şevket Esendal)
-
Borç ödemede güvenilir olma durumu, kredi
- "Başkalarının sözüne itibar etmez."
-
[isim]
Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık, prestij
- BARGAH
- ...
- BARAKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tahta, çinko vb. hafif şeylerden yapılmış, temelsiz eğreti yapı
- "Tren şehre girerken yerlilerin teneke barakaları görünür." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Tahta, çinko vb. hafif şeylerden yapılmış, temelsiz eğreti yapı
- BARKAN
- ...
- BARKOD
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Çizgi im
-
[isim]
Çizgi im