İçinde ban olan 5 harfli 21 kelime var. İçerisinde BAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ban olan kelimeler listesine ya da Sonu ban ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAN
2 Harfli Kelimeler
AB, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BANJO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amerika zencilerinin çaldığı gitar biçiminde, madenî gövdesi olan beş veya daha çok telli bir müzik aleti
-
[isim]
Amerika zencilerinin çaldığı gitar biçiminde, madenî gövdesi olan beş veya daha çok telli bir müzik aleti
- BANAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Herkesçe kullanılan, anlaşılan
-
Bayağı, sıradan
-
[sıfat]
Herkesçe kullanılan, anlaşılan
- ÇIBAN
-
-
[isim]
Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi
-
[isim]
Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi
- ABANİ
-
-
[isim]
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş
- "Bursa abanisi."
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş
- BANMA
-
-
[isim]
Banmak işi
-
[isim]
Banmak işi
- SABAN
-
-
[isim]
Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı
-
[isim]
Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı
- KABAN
-
-
[isim]
Dik yokuş
-
Tepe
-
[isim]
Dik yokuş
- YABAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İnsan yaşamayan ıssız yer
- "Kendini pek yabana atma. Olabilir ki bu kadın sana tutulmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Issız yerde yaşayan veya yetişen canlı
- "Yaban keçisi. Yaban kedisi. Yaban sarımsağı."
-
[sıfat]
Issız
- "Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
- "Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İnsan yaşamayan ıssız yer
- ÇOBAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyun, keçi, sığır, manda sürülerini otlatan kimse
- "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?" (Ziya Gökalp)
-
[isim]
Koyun, keçi, sığır, manda sürülerini otlatan kimse
- BANKO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İş yerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh
-
Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para
-
Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Bu dönem muhtar banko Ali Bey olacak."
-
[ünlem]
Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığını anlatan bir söz
-
Su altı tepeliği
-
[isim]
İş yerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh
- BANDO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Türlü üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle geçit törenlerinde kullanılan mızıkacılar topluluğu veya takımı, mızıka
- "Tepebaşı bahçesindeki bando da Tuna Dalgası'nı çalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Takım, topluluk
- "Hırsızlar bandosuna kumanda eden Ciyanni, asıl hırsız değilmiş." (Ahmet Mithat)
-
[isim]
Türlü üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle geçit törenlerinde kullanılan mızıkacılar topluluğu veya takımı, mızıka
- ŞABAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi
-
[isim]
Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi
- BANAZ
- ...
- BANYO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm
-
Banyo küvetinde yıkanma işi
-
Tedavi amacı ile hazırlanan ilaçlı su
- "Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş." (Burhan Felek)
-
Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi
- "Güneş banyosu. Kükürt banyosu. Çamur banyosu."
-
Fotoğrafçılıkta ve filmcilikte duyarlı yüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimiş olarak içinde bulunduran sıvı
- "Fotoğraf banyosu."
-
Film ve fotoğraf kâğıdını bu sıvıya batırma
-
[isim]
Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm
- KEBAN
- ...
- BANAK
-
-
[isim]
Ekmek parçası, lokma
-
[isim]
Ekmek parçası, lokma
- BANKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş
- "Gelen parayı bankaya götürüp yatırırlar." (Reşat Nuri Güntekin)
- "İyi kazanmıyordu fakat ne kazanıyorsa hepsini bankaya yatırıyordu." (Tarık Dursun K)
-
Bankacılık işleminin yapıldığı yapı
-
[isim]
Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş
- TABAN
-
-
[isim]
Ayağın alt yüzü, aya
- "Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek..." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Boyları bosları bile taban tabana zıttı." (Haldun Taner)
- "Haydi bakalım, tabana kuvvet!"
- "Sanki yerden taş aldığımı, hayır eğildiğimi görmüş gibi tabana kuvvet kaçıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
- "En iyisi, çantayı da tabancayı da atıp tabanları yağlamaktı." (Tarık Buğra)
-
Ayakkabının alt bölümü
-
Kaide
-
Bir şeyin en alt bölümü
-
Değerlendirmede en alt derece
-
Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle
- "Partinin tabanının istekleri doğrultusunda..."
-
Temel, temel ilke, baz
-
Bir ırmağın en derin olan orta yeri
-
Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
-
Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide
- "Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı."
-
Tarlanın düz ve verimli kesimi
-
Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir
-
[isim]
Ayağın alt yüzü, aya
- ZEBAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dil (I)
-
[isim]
Dil (I)
- URBAN
- ...