İçinde ban olan 5 harfli 21 kelime var. İçerisinde BAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ban olan kelimeler listesine ya da Sonu ban ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A B N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BAN

2 Harfli Kelimeler

AB, AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BANDO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Türlü üflemeli ve vurgulu çalgılardan oluşan ve genellikle geçit törenlerinde kullanılan mızıkacılar topluluğu veya takımı, mızıka
    • "Tepebaşı bahçesindeki bando da Tuna Dalgası'nı çalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Takım, topluluk
    • "Hırsızlar bandosuna kumanda eden Ciyanni, asıl hırsız değilmiş." (Ahmet Mithat)

ÇIBAN

  1. [isim] Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi

ZEBAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Dil (I)

ABANİ

  1. [isim] Genellikle sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş
    • "Bursa abanisi."
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Yalnız sarı cübbeli, abani sarıklı, peykede bağdaş kurmuş bir cüce vardı ki onu tanımadı." (Halide Edip Adıvar)

KEBAN
...
BANKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Faizle para alıp veren, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve ticaret, sanayi, ekonomi alanlarında çeşitli etkinliklerde bulunan kuruluş
    • "Gelen parayı bankaya götürüp yatırırlar." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "İyi kazanmıyordu fakat ne kazanıyorsa hepsini bankaya yatırıyordu." (Tarık Dursun K)
  2. Bankacılık işleminin yapıldığı yapı

BANJO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Amerika zencilerinin çaldığı gitar biçiminde, madenî gövdesi olan beş veya daha çok telli bir müzik aleti

BANAK

  1. [isim] Ekmek parçası, lokma

KABAN

  1. [isim] Dik yokuş
  2. Tepe

TABAN

  1. [isim] Ayağın alt yüzü, aya
    • "Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek..." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Boyları bosları bile taban tabana zıttı." (Haldun Taner)
    • "Haydi bakalım, tabana kuvvet!"
    • "Sanki yerden taş aldığımı, hayır eğildiğimi görmüş gibi tabana kuvvet kaçıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Üstü kapalı bir yerin gezinilen, ayakla basılan yüzü, tavan karşıtı
    • "En iyisi, çantayı da tabancayı da atıp tabanları yağlamaktı." (Tarık Buğra)
  3. Ayakkabının alt bölümü
  4. Kaide
  5. Bir şeyin en alt bölümü
  6. Değerlendirmede en alt derece
  7. Bir toplumu, bir kuruluşu oluşturan, yönetime katılmadan etkili olan kitle
    • "Partinin tabanının istekleri doğrultusunda..."
  8. Temel, temel ilke, baz
  9. Bir ırmağın en derin olan orta yeri
  10. Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
  11. Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide
    • "Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı."
  12. Tarlanın düz ve verimli kesimi
  13. Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir

URBAN
...
BANMA

  1. [isim] Banmak işi

ŞABAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay takviminin sekizinci ayı, üç ayların ikincisi

BANAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Herkesçe kullanılan, anlaşılan
  2. Bayağı, sıradan

ABANA
...
BANAZ
...
YABAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İnsan yaşamayan ıssız yer
    • "Kendini pek yabana atma. Olabilir ki bu kadın sana tutulmuştur." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Issız yerde yaşayan veya yetişen canlı
    • "Yaban keçisi. Yaban kedisi. Yaban sarımsağı."
  3. [sıfat] Issız
    • "Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
    • "Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı." (Falih Rıfkı Atay)

ÇOBAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Koyun, keçi, sığır, manda sürülerini otlatan kimse
    • "Çoban kaval çaldı sordu bülbüle / Sürülerim hani, ovam nerede?" (Ziya Gökalp)

SABAN

  1. [isim] Çift süren hayvanların koşulduğu demir uçlu tarım aracı

BANKO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İş yerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh
  2. Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para
  3. Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse
  4. [zarf] Kesinlikle
    • "Bu dönem muhtar banko Ali Bey olacak."
  5. [ünlem] Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığını anlatan bir söz
  6. Su altı tepeliği

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü