İçinde b olan 4 harfli 181 kelime var. İçerisinde B harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında b harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BLUZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun üst bölümüne giyilen, genellikle ince kumaştan yapılan veya iplikten örülen kadın giysisi
    • "Sarı renkte incecik bir örme bluz giymiş." (Refik Halit Karay)

BERİ

  1. [isim] Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı
    • "Biraz beriye geliniz."
  2. [sıfat] Bu uzaklıkta bulunan
    • "Ağaçlardan, karanlığın beri tarafına doğru bir nehir akışı var." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [edat] -den bu yana
    • "Kar sabahtan beri yağmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

BELİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [edat] Evet

BURA

  1. [isim] Bu yer
    • "Eskiden buranın, şişman bir valisi vardı." (Memduh Şevket Esendal)

URBA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Giysi
    • "Hemen belli olsun diye beyaz urbalar giyindi." (Nezihe Araz)

HEBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme
    • "Herkes eğlenirken pansiyonumda gaflet uykusuna dalıp hayatımı heba edebilir miyim?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Koca bir gün heba oldu." (Refik Halit Karay)

BÜFE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap
  2. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa
    • "Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
  3. Yiyecek, içecek, gazete, dergi vb.nin satıldığı küçük dükkân
    • "Ben köşedeki büfeden size sandviç getirebilirim." (Peyami Safa)

BURU

  1. [isim] Sancı, buruntu

ABUK

  1. [sıfat] Saçma (söz, kişi, davranış)

BÜST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü
    • "Vücudundaki oransızlık, nereden geliyor; büstü, bacaklarından daha mı uzun?" (Atilla İlhan)
  2. Heykelcilikte başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü
    • "Atatürk büstü."

BÖLE

  1. [isim] Kuzen
  2. Kuzin

DİBA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş

SOBE

  1. [isim] Genellikle kovalamaca, saklambaç vb. çocuk oyunlarında, ebeden önce davranıp daha önce kararlaştırılmış yere ulaşıldığında söylenen söz

GABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Anlayışsız, ahmak, ebleh, kalın kafalı, bön
    • "Haftanın kaç günü, günün kaç saat olduğunu bilmeyecek kadar gabi olan sütnine yalanlar uydurarak dolabını yiyecekle dolduruyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

KEBE

  1. [isim] Kısa kepenek
    • "Eşek gitti. Üstünde yeni kebe de vardı." (Memduh Şevket Esendal)

ÇABA

  1. [isim] Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor
    • "Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Onu kurtarabilmek için olmayacak şeylere saldırmak derecesinde bir çaba gösteriyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Tehlikeyi anlamış olacak ki seçimlerde oylarını dağıtmamaya çaba harcıyordu." (Tarık Buğra)

EBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sonu olmayan gelecek zaman, sonsuzluk
    • "İşte bu, ezelden bilinmemiş, ebede kadar bilinmeyecektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BREŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğal çimento ile lavlı, kavkılı, kabuklu, kemikli kırıntıların kaynaşmasıyla oluşmuş kütle
  2. Bir tür yapay mermer

RUBA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Giysi, giyecek, urba

ABUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Somurtkan (kimse)
  2. Çatık, asık (yüz)
    • "Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür." (Ömer Seyfettin)
  3. Garip, acayip
    • "Genç, esmer kız tahayyül ediyor, zihninde müphem hayallere karışan abus suallere cevap veremiyordu." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü