İçinde aşım olan 31 kelime var. İçerisinde AŞIM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aşım olan kelimeler listesine ya da Sonu aşım ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
PAYLAŞIMCILIK
SAVAŞIMCILIK
ALAŞIMLAMAK, BAĞLAŞIMSIZ, TAŞIMACILIK
ALAŞIMLAMA, BAĞLAŞIMLI, BAĞLILAŞIM, BAŞKALAŞIM, PAYLAŞIMCI
SAVAŞIMCI, TAŞIMALIK
BAĞDAŞIM, BAĞLAŞIM, PAYLAŞIM, TAŞIMACI, TAŞIMLIK, YAKLAŞIM
DOLAŞIM, KAŞIMAK, SAVAŞIM, TAŞIMAK, TAŞIMSI, UYLAŞIM, UZLAŞIM
ALAŞIM, KAŞIMA, TAŞIMA, ULAŞIM
TAŞIM
AŞIM
A I M Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AŞIM
3 Harfli Kelimeler
AŞI, MAŞ, ŞAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AŞ, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAYLAŞIMCILIK
-
-
[isim]
Paylaşımcı olma durumu
-
[isim]
Paylaşımcı olma durumu
- SAVAŞIMCILIK
- ...
- TAŞIMACILIK
-
-
[isim]
İnsan, mal vb.nin çeşitli araçlarla bir yerden bir yere taşınması işi, nakliyecilik, nakliyat, transport
-
[isim]
İnsan, mal vb.nin çeşitli araçlarla bir yerden bir yere taşınması işi, nakliyecilik, nakliyat, transport
- ALAŞIMLAMAK
-
-
[-i]
Metale, alaşım elementlerini eriterek katmak
-
[-i]
Metale, alaşım elementlerini eriterek katmak
- BAĞLAŞIMSIZ
-
-
[sıfat]
Aralarında karşılıklı destek ve bağımlılık bulunmayan
-
[sıfat]
Aralarında karşılıklı destek ve bağımlılık bulunmayan
- BAĞLILAŞIM
-
-
[isim]
Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon
-
İki veya daha fazla değişken arasındaki bağıntı
-
[isim]
Organizmanın değişik yapı, özellik ve olaylarında görülen karşılıklı ilgi, bağlılık, korelasyon
- BAŞKALAŞIM
-
-
[isim]
Bir kütlenin fiziki ve kimyasal özelliklerinin değişmesi, istihale, metamorfizm
-
[isim]
Bir kütlenin fiziki ve kimyasal özelliklerinin değişmesi, istihale, metamorfizm
- ALAŞIMLAMA
-
-
[isim]
Alaşımlamak işi
-
[isim]
Alaşımlamak işi
- BAĞLAŞIMLI
-
-
[sıfat]
Aralarında karşılıklı destek ve bağımlılık bulunan
- "Bağlaşımlı devletler."
-
[sıfat]
Aralarında karşılıklı destek ve bağımlılık bulunan
- PAYLAŞIMCI
-
-
[isim]
Paylaşım içinde olan kimse
-
[isim]
Paylaşım içinde olan kimse
- SAVAŞIMCI
-
-
Savaşım veren kimse, mücadeleci
-
Savaşım veren kimse, mücadeleci
- TAŞIMALIK
-
-
[isim]
Çeşitli eşyaları taşımak için uluslararası standartlara göre yapılmış büyük sandık, konteyner
-
[isim]
Çeşitli eşyaları taşımak için uluslararası standartlara göre yapılmış büyük sandık, konteyner
- TAŞIMLIK
-
-
[zarf]
Taşacak kadar
- "Sütü bir taşımlık kaynattı."
-
[zarf]
Taşacak kadar
- YAKLAŞIM
-
-
[isim]
Yaklaşma işi
-
Bir sorunu ele alış, ona bakış biçimi
- "Bir büyük ve değerli özelliği de Türk geçmişinin ve bugününün sentezine yönelik bir yaklaşım içinde bulunuşu idi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yaklaşma işi
- PAYLAŞIM
-
-
[isim]
Paylaşma işi
-
[isim]
Paylaşma işi
- BAĞDAŞIM
-
-
[isim]
Tutarlık, tutarlılık, insicam
-
[isim]
Tutarlık, tutarlılık, insicam
- TAŞIMACI
-
-
[isim]
Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı
-
[isim]
Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı
- BAĞLAŞIM
-
-
[isim]
Eşleme
-
Aralarında ortak çıkar bulunan devletler ilişkisi
-
Bir dizgenin veya alt dizgenin başka bir dizge üzerindeki etkisi
-
[isim]
Eşleme
- UYLAŞIM
-
-
[isim]
Saymaca bir şey benimsemek için yapılan anlaşma
-
[isim]
Saymaca bir şey benimsemek için yapılan anlaşma
- TAŞIMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek
- "Hastayı ekseriya yakın kasabaya kadar sırtta taşırlardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üstünde bulundurmak
- "Boynunda asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek
- "Değirmenin üstünde ise değirmen koluyla birleşen çarkı taşıyan bir çanak bulunur." (Salâh Birsel)
-
Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak
-
[nsz]
Giymek
- "Devlet üniforması taşıyordu." (Haldun Taner)
-
Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak
-
Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek
-
[nsz]
Duymak, hissetmek
- "İçlerinde her şeye karşılık bir suçluluk duygusu taşırlar." (Tarık Dursun K)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek