İçinde aşı olan 8 harfli 66 kelime var. İçerisinde AŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aşı olan kelimeler listesine ya da Sonu aşı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AŞI
2 Harfli Kelimeler
AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEPEBAŞI
-
-
[isim]
Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi
-
[isim]
Siyah pullarla işlenmiş kumaş veya giysi
- BULAŞICI
-
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
-
[sıfat]
Birinden başkasına geçen, bulaşan, sâri
- KÖŞEBAŞI
-
-
[isim]
Bir sokağın başka bir sokakla veya caddeyle kesiştiği yer
- "Şu iki köşebaşı arasında senelerden beri ne hatıralar?" (Peyami Safa)
- "Amatör diplomatlar, küme küme köşebaşlarını tutmuş ve bozgunculuk propagandasına girmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Önemli makam
-
[isim]
Bir sokağın başka bir sokakla veya caddeyle kesiştiği yer
- TAŞIRMAK
-
-
[-i]
Taşmasına yol açmak
- "Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Taşmasına yol açmak
- BACABAŞI
-
-
[isim]
Ocağın üstündeki raf
-
[isim]
Ocağın üstündeki raf
- KARMAŞIK
-
-
[sıfat]
İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil
- "Karmaşık bir sorun. Karmaşık bir düşünce."
-
Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (iyon veya birleşik), kompleks
-
Ögelerinin veya gerekli işlemlerin sayısının çokluğu, çeşitliliği yüzünden anlaşılması, yapılması güç olan, komplike
-
[sıfat]
İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeyden oluşan, mudil
- KAŞIKÇIN
-
-
[isim]
Ördekgillerden, gagası kaşık biçiminde, tüyleri ak, kara, kahverengi, ayakları kırmızı bir kuş (Spatula clypeata)
-
[isim]
Ördekgillerden, gagası kaşık biçiminde, tüyleri ak, kara, kahverengi, ayakları kırmızı bir kuş (Spatula clypeata)
- TAŞIMACI
-
-
[isim]
Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı
-
[isim]
Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı
- AŞIRMACI
-
-
[isim]
Başkasına ait olan bir şeyi izinsiz alan kimse
-
Başka bir yazarın eserinden konu veya biçim alan kimse
-
[isim]
Başkasına ait olan bir şeyi izinsiz alan kimse
- AŞIVERME
-
-
[isim]
Aşıvermek işi
-
[isim]
Aşıvermek işi
- AŞIRILMA
-
-
[isim]
Aşırılmak işi
-
[isim]
Aşırılmak işi
- AŞILANIŞ
-
-
[isim]
Aşılanma işi veya biçimi
-
[isim]
Aşılanma işi veya biçimi
- KAYNAŞIK
-
-
Birbirine kaynamış, kaynaşmış
-
Kıpırdak, oynak (kadın)
-
Birbirine kaynamış, kaynaşmış
- OCAKBAŞI
-
-
[isim]
Ocağın başında yemek yeme
-
[isim]
Ocağın başında yemek yeme
- YAKLAŞIK
-
-
[sıfat]
Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
- "Yaklaşık bir hesap. Yaklaşık bir sayı."
-
[sıfat]
Gerçek değeri ve miktarı değil, ondan az fazla veya eksik bir niceliği gösteren, aşağı yukarı bir değerlendirme yapılarak bulunan, takribî
- SIRNAŞIK
-
-
[sıfat]
Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
-
[sıfat]
Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
- TAŞINMAK
-
-
[nsz]
Taşıma işi yapılmak
-
[-e]
Başka bir yere gitmek, göçmek
- "Evi gezdim pek beğendim, ne yapıp yapıp oraya taşınmalıyız." (Peyami Safa)
-
[-e]
Bir yere sık sık gitmek
- "Bir ay mahkemeye taşındı."
-
[nsz]
Taşıma işi yapılmak
- AŞILAMAK
-
-
[-i]
Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak
-
Başkasına hastalık geçirmek
-
Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç üzerine kaynaştırarak üretmek
-
Soğuğa sıcak, sıcağa soğuk su katmak
-
Birtakım düşünce veya duyguları başkasına benimsetmek, telkin etmek, etkilemek
-
[-i]
Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak
- KAŞINMAK
-
-
[nsz]
Kaşıntısı olmak, kaşıma isteği duymak
- "Başım kaşınıyor."
-
Kendi kendini kaşımak
- "Kedi kaşınıyor."
-
Kötü bir karşılık gerektiren davranışlarda bulunmak
- "Sen kaşınıyorsun galiba, git işine, başımı belaya sokma."
-
[nsz]
Kaşıntısı olmak, kaşıma isteği duymak
- MASABAŞI
- ...