İçinde ağd olan 9 harfli 16 kelime var. İçerisinde AĞD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağd olan kelimeler listesine ya da Sonu ağd ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A D Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

DAĞ

2 Harfli Kelimeler

AD, AĞ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SAĞDIÇLIK

  1. [isim] Sağdıç olma durumu

ÇAĞDAŞLIK

  1. [isim] Çağdaş olma durumu, çağcıllık, modernlik, asrilik, muasırlık, modernizm

AĞDALAŞMA

  1. [isim] Ağdalaşmak durumu
    • "Rakısından mı, mezesinden mi yoksa söyleşilerin bal kıvamı kazanıp tatlı tatlı ağdalaşmasından mı nedense." (Atilla İlhan)

SAĞDUYULU

  1. [sıfat] Sağduyusu olan

AĞDALANIŞ

  1. [isim] Ağdalanma işi veya biçimi

AĞDACILIK

  1. [isim] Ağdacı olma durumu

BAĞDAŞMAZ

  1. [sıfat] Uyuşmaz, tutarsız

BAĞDALAMA

  1. [isim] Bağdalamak işi

YAĞDANLIK

  1. [isim] Makineleri yağlamakta kullanılan, ince, uzun bir borusu olan yağ kabı
  2. Dalkavuk

BAĞDAŞMAK

  1. Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek
    • "Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor." (Tarık Buğra)
  2. Çocuk oyunlarında arkadaş olmak
  3. [-e] Bağdaş kurup oturmak
    • "İçerde, peykelere bağdaşmış, sarıkları kirli, sakalları seyrek, kara sarı ihtiyarlar." (Atilla İlhan)

MAĞDURLUK

  1. [isim] Mağdur olma durumu, kıygınlık, mağduriyet
    • "Oy kavgasında kazanılmaya değer bir kalabalık saymadıklarından olacak, onların mağdurluğunu gidermek, onların hakkını korumak çabasına üşenmişler." (Haldun Taner)

AĞDALANMA

  1. [isim] Ağdalanmak işi

AĞDALILIK

  1. [isim] Ağdalı olma durumu

DAĞDAĞALI

  1. [sıfat] Gürültülü patırtılı
    • "Sultan Mahmut devri, imparatorluğun dağdağalı ve çok dertli bir zamanıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)

SAĞDIRMAK

  1. [-i] Sağma işini yaptırmak
  2. Sağmasına sebep olmak

YAĞDIRMAK

  1. [-i] Yağmasını sağlamak
  2. [nsz] Bir şeyi aralıksız ve çok sayıda atmak, indirmek, savurmak
    • "Taş yağdırmak. Kurşun yağdırmak."
  3. [nsz] Vermek, söylemek
    • "Cemal Paşa, çılgın, Adana'ya, Afyon'a şiddetle emirler yağdırıyordu." (Falih Rıfkı Atay)
  4. [-e] Bol miktarda vermek, sağlamak
    • "Bu fabrika piyasaya kumaş yağdırdı."
  5. [nsz] Çok sayıda ortaya koymak, sürmek
    • "Çorbada tuzum bulunsun diyen para, eşya yağdırmıştı." (Tarık Buğra)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü